Medyanın Aile Değerlerine Etkisi ve Toplumsal Sorunlar - Muharrem Coşkun - Ben Kimim? Benim Ailem
Muhammet Binici’nin “Ben Kimim? Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikâyesi adlı eserin, Fatih Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım etkinliğinde konuşan gazeteci ve Akit TV haber koordinatörü Muharrem Coşkun, “çok teşekkür ediyorum Muhammet. Öncelikle, tabii ki sana çünkü önemli hizmet yapıyorsun. Aile önemli” diyerek sözlerine başladı.
Coşkun, medyanın aile değerleri üzerindeki etkisi ve toplumsal sorunlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Coşkun'un analizlerine göre, medyanın aile yapılarına etkisi giderek artmakta ve bu durum toplumsal sorunlara yol açmaktadır.
Coşkun'un vurguladığı önemli bir nokta, medyanın aileyi temsil etme biçiminin toplumsal yapıyı derinden etkilediğidir. Özellikle televizyon dizileri, gazete makaleleri, kitaplar, dergiler ve sosyal medya gibi platformlarda aile değerlerinin itibarsızlaştırılması ve hafife alınması, toplumun temel dinamiklerini zayıflatmaktadır. Coşkun, bu konuda Avrupa'da antisemitizm konusunda olduğu gibi kırmızıçizgiler belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Aile kurumunun önemine dikkat çeken Coşkun, boşanma oranlarının artışı ve aile içi ilişkilerde yaşanan sorunların, medyanın aileyi temsil etme biçimiyle de ilişkili olduğunu belirtti. Osmanlı dönemindeki boşanma oranlarının, Cumhuriyet dönemine göre çok daha düşük olduğunu hatırlatan Coşkun, günümüzde ise basit sebeplerle bile boşanmaların gerçekleştiğine dikkat çekti.
Medyanın aile değerlerine etkisinin yanı sıra, beslenme alışkanlıkları üzerindeki etkisini de ele alan Coşkun, İsrail'in beslenme konusunda yürüttüğü ciddi projelerin örnek alınması gerektiğini belirtmiştir. Türkiye'de ve diğer ülkelerdeki işlenmiş gıdaların nesilleri nasıl etkilediğine dikkat çeken Coşkun, bu konuda bilinçli bir tüketici olmanın önemine vurgu yaptı.
Son olarak coşkun, "Binici’nin işaret ettiği gençlik sorunlarına da değinmek gerekir. Binici’nin ifade ettiği gibi, gençlerin ahlaki ve toplumsal değerlerle olan bağlarının güçlendirilmesi ve onları "enkaz" olarak nitelendirdiği tehlikeli durumlardan korunmaları gerekmektedir." Dedi.
Çoşkun, bir yaşanmış hikâyeyle önemli bir konuya vurgu yaparak: “Çocuğunuzla arkadaş gibi olursanız, çocuk kendisine baba arar.' Dolayısıyla, kalpte ve yaklaşımda babalık zirvededir. Eğer baba gibi davranırsanız, çocuğunuz zaten arkadaş arayışına gerek duymaz çünkü aradığı şefkati babasında bulacaktır.” Dedi.
Muharrem Coşkun'un açıklamaları, medyanın aile değerleri üzerindeki etkisinin toplum üzerindeki önemini ve bu konuda alınması gereken tedbirleri gözler önüne sermektedir. Aile değerlerinin korunması ve toplumsal yapıyı güçlendirmek için medyanın daha sorumlu bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir.
|
||
|