YASAL OLAN HARAM OLUR MUYMUŞ?
İmamlık yaptığım zamanlardaydı. (Muhtemelen 1998-1999 yılları) Bir cuma namazında vaaz konusu olarak Zinayı seçmiş ve anlatmıştım. Açıkçası zina gibi konuları camide anlattığımızda; “bunları anlatmanıza ne gerek var. Zaten Camiye cumaya gelen cemaat bu işlere bulaşmıyor ki”, diye eleştiri aldığımız da oluyordu.
Neyse hikâyeye döneyim.
Namazdan çıktım eve doğru dönüyordum. Arkamdan hocam diye bir ses geldiğini duyunca geriye döndüm. Baktım o zaman için 60 yaşları civarında olan bir cemaatim.
- Buyur .... amca
- Hocam sen zina dedin detaylı anlattın ama benim kafam karıştı.
- Hayırdır buyur .. amca
- Şimdi benim hanım öleli birkaç yıl oldu. Ben bir kaç ayda bir İstanbul’daki çocuklarıma giderim. Gittiğimde de .... sokaktaki ...evine giderim. Burası devletin izin verdiği bir yer. Vergisini de veriyor. Şimdi bu da mı günah? Bu da mı zina?
Açıkçası bu izahat ve sorudan sonra yaşadığım şaşkınlığı hemen attım ve kendisine cevap verdim:
-Elbette haram .... amca. Bu bahsettiğin şey tam anlamıyla zinadır.
- Hocam vallahi ben bu güne kadar bunun zina olduğunu ve günah olduğunu bilmiyordum.
Ben sorma ihtiyacı hissettim:
- Neden .... Amca? Hiç mi duymadın zinanın haram olduğunu?
- Hocam duydum da ben bunu devletin izin verdiği bir şey olduğu için günah değil sanıyordum.
- Yok .... amca bu zinadır ve günahtır.
Ben böyle deyince .... amca bütün samimiyetiyle bana döndü ve şöyle dedi:
- Hocam o zaman ben bundan sonra oraya gitmeyeyim. Bir daha yapmayayım.
-Yapma ... amca yapma.
Gelelim meselenin özüne;
Peki bu nasıl oluyor? Yani nasıl oluyor da kimi insanımız böyle düşünebiliyor? Devlet uygulamalarına dinin uygulaması gibi bir bakış getirebiliyor. Neden bu böyledir?
Müslüman halkımızın zaman zaman böyle düşünebildiğine şahit olmaktayız. Devletin izin verdiği şeyin haram olmayacağı/olmayabileceğine dair bir düşünce var bilinçaltlarında. Bunun gerekçelerine dair elbette düşünülmeli. Ben buna dair söylenebilecek birçok şey olduğunu düşünenlerdenim. Mesela; bu millet yüz yıllarca en son da Osmanlı ile devletin kanunlarının dinin kuralları ile uyumlu olduğu bir hukukta yaşadı.
Bu milletin kodlarına ve ruhuna devlet ve din birlikte nüfuz etti. 100 yıl öncesindeki hukuk metni Mecelle’sinin birçok ilkesi darbı mesel haline gelmiş bir toplumdan bahsediyoruz. Bu açıdan bakıldığında sanki iliklerine kadar işlemiş bir İslam duruşundan bahsetmemiz gerekir gibi geliyor. Yine devletle dinin bu kadar etle tırnak olduğu ve kanıksandığı bir sosyolojiden bahsediyoruz.
Öncelikle bu kısım için hamdetmek lazım.
Hamdolsun!
Hatta birilerinin 100 yıllık ısrarlı çabalarına rağmen bu milletin Din ile Devletini bir görmesi güzel bir şeydir.
Ancak bu algının böylesi olumsuz yönü de var.
Yani ... amcada olduğu gibi devlet izinli zinanın günah olmadığı algısı. Bu durumun en yaygın halini Milli Piyango ismi ile maruf kumar çeşidinde ve özellikle de faizde görmekteyiz.
Eğer günah olsaydı devlet Milli piyango oynatır mıydı? Eğer günah olsaydı devlet bankası faiz alıp verir miydi? Şeklindeki düşüncenin hiç de az olmadığını kabul etmemiz gerekir.
Peki, gerçek nasıl;
Gerçek şu: şimdilik devlet açısından yasal olan bir şey, din açısından haram olabilir. Hatta bu gün için hayatın birçok alanında böyledir. Devletin izin verdiği ile dinin haram saymadığı şeylerin örtüştüğü çok az şey vardır. Bunu insanımıza iyice anlatabilmek lazımdır.
Bununla birlikte;
Devletin uygulamaları ile dinimizin emirlerinin uyumlu olduğu şartları oluşturmak için çaba göstermenin, her Müslüman’ın, özellikle de bilgi sahibi her Müslüman’ın sürekli ve asli vazifesi olduğunu da unutmamamız gerekir.
O zamana kadar son söz;
O zamana kadar bilelim ki, bu gün devlet eliyle serbest olan ve uygulanan;
Piyango, faiz ve zina yasal açıdan serbest ancak İslami açıdan haramdır.
Geçen yıl trajikomik bir haber izlemiştim. Haberde piyango satıcısı bir vatandaş; “Hocalar bizim ekmeğimizle oynuyor, gelip bizim müşterilere piyango bileti almayın diyorlar. Günah olsa devlet izin verir mi?” diyordu. Bizzat kendisi duyar mı bilmem ama onun gibi olan abilere/ablalara sesleneyim; piyangocu abiler/ablalar siz kendinize helal bir iş arayın. Bu iş haram. Devlet izin verse de vermese de Allah buna haram diyor. Bu hükmü değiştirmenin mümkünü de yok. Zira din tamamlanmıştır.
Bir sözümüz de vatan, millet, bayrak ve emek gibi değerlerimiz reklamlarına meze ederek sanki yardım derneği gibi reklamlar hazırlayan faizci bankalar elinizdeki teknolojiyi faizsiz bankacılığa dönüştürün. Yalanla mızrak çuvala sığmıyor. Yaptığınız tefeciliktir.
Sahi devletimize bir soru sorsak birileri ürker mi?
“Banka” ve “Katılım bankası” şeklindeki absürd ve izaha muhtaç isimlendirmeyi değiştirip, yerine; “Faizli Banka”, “Faizsiz Banka” şeklinde gerçek durumu ifade eden bir isimlendirme yapsak vatandaş açısından daha tercihe imkân veren bir durum olmaz mı? Yoksa bu durum faiz lobisinin işine mi gelmez?
Bir de, zinaya ilişki deyip hak ve özgürlük savunuculuğu yaparmış gibi görünen p…kler düşün milletin yakasından.
Yasal olanla haram/helal olanın aynı olduğu günlere tez zamanda ulaşmak umuduyla...
Vesselam
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-kosedeki-yaslI-babaannem-729.html
|
||
|