Ticari Plakaların Gerçek Sahibi Kimler?
İBB'nin 5 bin ticari takisiyi açık artırmayla satacak olması kafaları karıştırdı. Bir taraftan İstanbul'da ticari taksileri açık arttırmayla satacak olan ve bundan büyük miktarda kâr elde etmek isyeten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, diğer taraftan "beş bin taksici evine ekmek götürecektir" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu. Taksi plakasını satın alıp evine ekmek götürecek olan emekçi taksicilerimiz mi yoksa bundan büyük kâr elde edecek yatırımcı iş adamlarımız mı? Şoför emekçilerimizin milyonluk taksi plakası alabileceği ne kadar doğru? Bir taksi plakasnın bir şirket almaya eş değer olduğu İstanbul'da taksi plakası alıp, soför koltuğuna oturup taksicilik yapmak mümkün mü?
Ticari araçların, plaka fiyatlarının dudak uçuklattığı İstanbul'da, İBB'nin açık artırmayla satacağı beş bin plaka için bncmedyahaber.com yazarı Gazeteci - Yazar Abdurrahman Dilipak'tan eleştiri geldi. Dilipak: Plaka açık artırmayla satılacak. Bu işin milyonlarca liralık maliyeti var. Yani Taksici dediğiniz plaka sahibi mi, şoför mü? Plaka otomobilden değerli. Sonuçta direksiyondaki adam “Taksici” dediğiniz kişi değil. Taksici dediğin kişi sadece “şoför” plaka sahibi milyonlarca liralık yatırım yapan bir yatırımcı, dedi.
Takisici kime denir? Ticari plaka sahibi olan taksiciler mi, iş adamları mı? Açık artırmayla şirket sahibi mi olmak istersiniz yoksa ticari taksi mi? Tüm bu kafa karıştıran soruları Dilipak şöyle özetledi: Bu milyonlarca liralık yatırımın bir finansal yatırım maliyeti var ve bu maliyeti taksiye binen ödüyor. Petrol ateş pahası. Araba da öyle. Hepsinden daha pahalı olan o “teneke parçası". Yatırımcı şöyle düşünüyor: Ben plakaya 2 milyon veriyorum. Bankaya yatırsam bu paraya şu kadar faiz ya da nema alırdım” diye düşünüyor. Ama bunun Taksicilikle ilgisi yok. Yani Taksi parası olarak ödediğimiz paranın yarısından çoğu finansal maliyet. Bu haksız-hukuksuz bir “hava parası”. Ayrıca Dilipak çok ayrı bir konuya daha dikkat çekti; “Yarın elektrikli otomobiller gelecek. Uçan otomobiller gelecek. Şoförsüz otomobiller gelecek. Hangi taksiciden söz ediyorsunuz. Peki hangi Taksici odası ya da Kooperatifi bu konularla ilgileniyor?. Böyle bir gelecek için hazırlık yapıyor. Dron kargo ve evden okul, evden iş projeleri ile mevcut taksiler bile işsiz kalabilir. Sürekli şikâyet ediyor, eleştiriyor, ama çözüm sunmuyoruz. Sorumluluk üslenmiyoruz. Yazık, çok yazık” sözleriyle vizyonsuz yönetimlere sitemde bulundu.
Taksici Esnafı Tepkili
Uber tartışmaları daha yeni bitmişken şimdi de İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun beş bin ticari taksi plakasını açık arttırmayla satacak olması, İstanbul’daki taksici esnafını isyan ettirdi. Taksici esnafından tepki gecikmedi: Taksici günlük 16 – 17 saat direksiyon başında evine 100 TL götürebilmek için gecesini gündüzüne katıyor. Ekrem İmamoğlu işi gücü bıraktı, projeleri bıraktı, gözünü şimdi de taksicilere dikti, diyerek serzenişte bulundular. Milli Beka Hareketi Genel Başkanı Murat Şahin, “şimdi takmış kafayı taksicilere, ne istersin taksicilerden, ne istersin 15 saat direksiyonu sallarken bellerinin ağrısını hissetmeyen, evine üç kuruş para götürmek isteyen taksicilerden ne istersin? Gözünü onlara neden diktin? Ekrem İmamoğlu İstanbul halkı sana oy verdi. İş yap diye oy verdi. İnsanları ekmeğine hançer sapla diye vermedi. Taksicilerden elini çek”, diyerek tepkilerini dile getirdi.
Beş bin ticari taksiye, bir tepki de Gürsoy Atlı'dan geldi. Oto Center’de plaka alım-satımı yapan şirket sahibi Gürsoy Atlı, İBB’nin taksi kararına ilişkin şunları belirti:
“Kararı daha yeni duyduk. Piyasa tedirgin oldu. 8 ay önce ‘plaka vereceğim, ihale yapacağım’ denildi, şuanda kiralığa dönüldü. Piyasada bir kargaşa oluştu. Taksi esnafı ve taksi plaka sahibi olarak buna tepkiliyiz. Başkanın bunu tekrar gözden geçirmesini isteriz. Şuanda 5 bin taksi dediği an önü açılmış oluyor. Yarın 20 bin mi olur? Yarın için önü açılmış oluyor bunun. Sektörde bir yanlışlık varsa, eksiklik varsa esnafla oturup konuşulur. Taksi plakaları 2 milyon 200 bin civarındaydı. Bir açıklamayla 2 milyon civarına indi. Esnaf ‘acaba plakama bir şey olur mu’ diyerek tedirgin oluyor. Belediyenin işi değil bu. Belediye kentte eksik varsa ne yapmalı? Ulaşım sektöründe bir mahallede eksik varsa oraya araç yollamalı, hat kurmalı. Takside de eksiklik varsa incelemeler yapılmalı ve rapor hazırlanmalı. Verdiğini de kabul etsek esnaf yürütmeyi durdurur. Yani şu an her şey hazırlansa da esnaf bunun yürütmesini durdurur. Esnaf eski esnaf değil. Anında İstanbul’u kilitler. Kimse plakasını satmasın.”
Felçli Olan İstanbul Trafiğine Çözüm Gelmedi
İstanbul’daki nüfus yoğunluğundan dolayı her geçen gün felç olan İstanbul trafiğine, beş bin yeni ticari taksi daha geliyor. Seçim çalışmaları sırasında her defasında İstanbul’daki trafik sorununa çözüm getireceğini dile getiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu çözüm değil; aksine sorun getirmeye devam ediyor. Beş bin yeni ticari taksinin trafiğe katılmasıyla yoğunluğu daha da artacak olan İstanbul trafiği için; seçim vaatlerinde verilen tüm sözler unutuldu. 31 Mart yerel seçim çalışmaları sırasında İstanbul trafiği için bir dizi çözüm önerileri sunan İmamoğlu, hiçbir projeyi hayata geçirmedi; aksine İstanbullular trafiğe çözüm beklerken beş bin ticari taksinin trafiğe çıkacağını öğrendi. İmamoğlu geçtiğimiz yıl İstanbul’un trafik sorunu ile ilgili; "Şehri yönetenler, İstanbulluların bu en ağır, en kangren olmuş sorununa çözüm üretmeyi unutup, her seferinde kendi gündemlerine yöneldiler. Oysa, kaynakların doğru projelere harcanmasıyla, doğru bir planlama ile İstanbul'da konforlu, güvenli, ekonomik ve dakik yolculuk yapmak elbette mümkün” diyerek mevcut belediye yönetimini eleştirmişti; İBB Başkanı olduktan sonra ise tüm trafik sorunlarını unuttu ve çözüm yerine yeni sorunlar getirmeye başladı.
işte Abdurrahman Dilipak'ın gündemi sarsacak köşe yazısının tamamı
“UBER” , “MUBER” DERKEN!
“Uber” tartışması bitti, şimdi yeni tartışma “plaka” konusu.
Plaka açık artırmayla satılacak. Bu işin milyonlarca liralık maliyeti var. Yani Taksici dediğiniz plaka sahibi mi, şoför mü?
Plaka otomobilden değerli. Sonuçta direksiyondaki adam “Taksici” dediğiniz kişi değil.
İhtiyaç varsa niye plaka vermeyeceksin. Yoksa niye vereceksin. Taksici dediğin kişi sadece “şoför” plaka sahibi milyonlarca liralık yatırım yapan bir yatırımcı. O plaka dediğiniz teneke parçası, işe yeni başlamış bir tekstil imalatçısından daha büyük bir yatırım.
Bu işin vergilendirilmesi ayrı bir sorun, Milyonlarca liralık yatırım yapan kişinin ödediği vergi kaç para.
Bu milyonlarca liralık yatırımın bir finansal yatırım maliyeti var ve bu maliyeti taksiye binen ödüyor. Petrol ateş pahası. Araba da öyle. Hepsinden daha pahalı olan o “teneke parçası. Yatırımcı şöyle düşünüyor: “Ben plakaya 2 milyon veriyorum. Bankaya yatırsam bu paraya şu kadar faiz ya da nema alırdım” diye düşünüyor. Ama bunun Taksicilikle ilgisi yok. Yani Taksi parası olarak ödediğimiz paranın yarısından çoğu finansal maliyet. Bu haksız-hukuksuz bir “hava parası”.
Taksici petrolünü ortak almak, lastik ve yedek parçasını ortak almak, sigortasını birlikte tek poliçede yaptırmak ya da özel otomobil ürettirmek, doğrudan kaynağından almak gibi işlerle uğraşmıyorlar ama bütün bunların faturası müşterinin cebinden ödeniyor.
Yarın elektrikli otomobiller gelecek. Uçan otomobiller gelecek. Şoförsüz otomobiller gelecek. Hangi taksiciden söz ediyorsunuz. Peki hangi Taksici odası ya da Kooperatifi bu konularla ilgileniyor?. Böyle bir gelecek için hazırlık yapıyor.
yazının devamı için lütfen linki tıklayınız.
http://www.bncmedyahaber.com/yazar-uber-muber-derken-61.html
|
||
|