Eğitim ve Sağlıkta Çözüm Arayışı: Türkiye’nin Geleceğine Işık Tutan Değerlendirmeler
Türkiye’nin eğitim ve sağlık sistemleri, toplumun temel taşları olarak her kişinin hayatını doğrudan etkileyen unsurlardır. Ancak bu iki alanda yaşanan sorunlar, yıllardır tartışılmakta ve çözüm beklemektedir. Tivi6’da her Cuma akşamı yayınlanan "Binici ile Söz Meydanı" programında Muhammet Binici’nin bu haftaki konuğu, Emekli Tuğgeneral ve akademisyen Prof. Dr. Esat Arslan, eğitim ve sağlık sistemindeki sorunları derinlemesine analiz ederek, çözüm önerileri sundu.
Eğitim Sisteminde Derinleşen Kriz
Prof. Dr. Arslan, Türkiye’nin eğitim sisteminin mevcut yapısal sorunlarına dikkat çekerek, bu sistemin sadece gençleri değil, ailelerini de tatmin etmekten uzak olduğunu belirtti. "Gençlerimizi geleceğe hazırlamada yeterince başarılı değiliz. Eğitim sistemimiz, ne gençleri ne de aileleri memnun ediyor," diyerek, sistemin gençlerin beklentilerini karşılayamadığını vurguladı. Bu memnuniyetsizlik, gençlerin eğitimden beklentilerini düşürmekte, eğitim sistemine olan güvenlerini zedelemektedir.
Eğitimdeki memnuniyetsizliğin en somut göstergelerinden biri, British Council tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarıdır. Bu araştırma, Türkiye’deki gençlerin yüzde 50’sinin Batı’ya gitmeyi çözüm olarak gördüğünü ortaya koymaktadır. Arslan, bu durumun, gençlerin eğitim sistemine duyduğu güvensizliğin bir sonucu olduğunu belirterek, “Gençlerimiz, sorunlarını kendi ülkelerinde çözmek yerine, yurtdışında çözüm aramayı düşünüyor. Bu, hem eğitim sistemimiz hem de toplumumuz için bir alarm niteliğinde,” dedi.
Denklik Sorunu ve Beyin Göçü
Binici ile Söz Meydanı’nın diğer bir önemli başlığı, yurt dışında eğitim alan gençlerin Türkiye’de karşılaştıkları diploma denklik sorunu oldu. Prof. Dr. Arslan, bu kişilerin diplomalarının Türkiye’de tanınması sürecinde büyük zorluklarla karşılaştığını ve bu sürecin daha şeffaf ve sistemli bir hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. İzleyicilerden gelen mesajlar, bu sorunun boyutlarını gözler önüne serdi. Yurt dışından dönen kişiler, daha hızlı ve adil bir süreç talep ederek, diploma denkliğinin kişisel kariyerlerinin yanı sıra, Türkiye’nin uluslararası eğitimdeki prestiji açısından da önemli olduğunu belirtti.
Arslan ayrıca, Türkiye’nin yaşadığı beyin göçüne de dikkat çekti. Eğitim sistemi ve çalışma koşullarındaki yetersizliklerin, genç ve yetenekli kişileri yurtdışına iten en önemli faktörler olduğunu belirtti. “Üniversitelerimizde yetişen doktorlar, mühendisler, akademisyenler, daha iyi yaşam ve çalışma koşulları için Batı ülkelerine gidiyor. Bu, Türkiye’nin kaynaklarıyla yetiştirdiği nitelikli kişilerin kaybı anlamına geliyor,” dedi.
Arslan, Japonya’nın beyin göçünü önlemedeki başarısından örnekler vererek, Türkiye’nin de benzer bir model geliştirmesi gerektiğini savundu. “Japonya, yurtdışına gönderdiği kişilerin bilgi ve birikimlerini ülkelerine taşımada başarılı bir şekilde yönlendirdi. Biz ise bu konuda yeterince başarılı değiliz. Yurt dışına gidenlerin çoğu geri dönmüyor. Bu durum, eğitim sistemimizin ve milli bilinç oluşturma süreçlerimizin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor,” dedi.
Sağlık Sisteminde Dönüşüm ve Beklentiler
Programın ikinci yarısında, Türkiye’nin sağlık sistemindeki dönüşüm ve vatandaş memnuniyeti ele alındı. Özellikle son yıllarda devlet hastanelerinde artan memnuniyet düzeyi, sağlık sistemindeki reformların olumlu sonuçlar verdiğini gösteriyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve aile hekimliği uygulamaları, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmış ve hastanelerdeki yoğunluğu azaltmıştır. Ancak, bazı hastalar hastanelerde karşılaştıkları yabancı uyruklu hastaların yoğunluğundan ve sağlık hizmetlerindeki zaman zaman yaşanan aksaklıklardan şikayetçi.
Özel Hastanelerde Ticari Yaklaşım ve Vatandaş Güvensizliği
Özel hastaneler konusunda ise ticari odaklı yaklaşımlar dikkat çekmektedir. Gereksiz tetkikler, ek ücretler ve acil durumlarda bile ücret talep edilmesi, vatandaşların bu hizmetlere olan güvenini sarsmaktadır. Prof. Dr. Arslan, sağlık hizmetlerinde özel sektörün bu yaklaşımlarını eleştirerek, sağlık sisteminin kamu yararına hizmet etmesi gerektiğini vurguladı. Scooter kazası sonrası özel bir hastanede yaşadığı deneyimi paylaşarak, acil servislerde bile ekstra ücretlerle karşılaşmanın kabul edilemez olduğunu belirtti.
Sağlık ve Eğitimde Geleceğe Dönük Çözüm Önerileri
Eğitimde gençlerin özgüvenini artıracak, onları bilgi üreten fertler haline getirecek yenilikçi yaklaşımlar öneren Prof. Dr. Arslan, sağlık sisteminde ise daha adil ve erişilebilir bir modelin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Eğitimde aktif öğrenme yöntemlerinin artırılması, dijital dünyanın sunduğu fırsatların eğitim sistemine entegre edilmesi ve bireylerin uluslararası deneyimlerinin ülkeye katkı sağlayacak şekilde yönlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Sağlık alanında ise kamu ve özel sektör arasındaki dengeyi sağlayacak, vatandaşın güvenini tazeleyecek reformların acil bir ihtiyaç olduğu dile getirildi. İlaç fiyatları ve sağlık hizmetlerinin maliyetleri konusundaki sorunların çözülmesi, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracaktır.
Türkiye’nin Geleceği İçin Ortak Çözüm Arayışı
Prof. Dr. Esat Arslan’ın eğitim ve sağlık sistemleri üzerine yaptığı değerlendirmeler, Türkiye’nin bu iki kritik alandaki sorunlarını ve bu sorunların toplumsal etkilerini gözler önüne seriyor. Eğitim ve sağlıkta yapılacak reformlar, sadece sistemlerin işleyişini değil, toplumun genel refahını ve ülkenin geleceğini de belirleyecektir. "Binici ile Söz Meydanı" programı, bu tür önemli konuları gündeme taşıyarak, kamuoyunun dikkatini çekmeyi ve çözüm arayışlarına katkı sağlamayı sürdürüyor.
|
||
|