"Muhammet Binici ile Söz Meydanı" Programında Çarpıcı Tartışmalar: İşgalci İsrail, FETÖ, Özde İslam ve Savaş Etiği Ele Alındı Tivi6 ekranlarında her Cuma saat 21.00’de canlı olarak yayınlanan "Muhammet Binici ile Söz Meydanı" programında Muhammet Binici’nin moderatörlüğünde çarpıcı ve gündem belirleyici tartışmalar gerçekleşiyor. 18 Ekim'de yayımlanan bölümde emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan ve E. Hava Tuğgeneral Dr. Hüseyin Fazla, Hukuk ve Fikir Platformu Başk. Av. Faruk Keleştimur,  Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü'nün katılım sağladığı programda, İslam dünyasındaki yozlaşma, terör yapıları, savaş etiği ve İsrail’in Gazze politikaları gibi kritik konulara dair önemli açıklamalarda bulundular. Deprem hukukunun da masaya yatırıldığı programda, Türkiye’nin operasyonlarda ahlaki ve etik yaklaşımı ile işgalci İsrail'in operasyonları kıyaslandı. İnsansız Savaş Teknolojileri, Yapay Zekâ Uygulamaları Muhammet Binici ile Söz Meydanı programının masasına yatırıldı. Binici: "İslam Ülkeleri Gerçek Değerlerinden Uzaklaştı" Programda Muhammet Binici, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına sessiz kalan 57 İslam ülkesini sert sözlerle eleştirdi. Binici, "İslam adına hareket ettiğini iddia eden bu ülkeler, katliamlara sadece seyirci kalmakla kalmıyor, FETÖ gibi örgütlerle İslam’ı suistimal ediyor" dedi. Programda, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın şehadet yolculuğunu içeren VTR gösterilirken, Binici "İşte Sinvar’dan İslam dersi" diyerek gerçek İslam’ın özünden uzaklaşan yapıları eleştirdi. Prof. Dr. Esat Arslan: "FETÖ, Devlet Etiği ve İslam’a Zarar Verdi"   Programda söz alan Prof. Dr. Esat Arslan, FETÖ’nün İslam kisvesi altında devlete nüfuz ederek Türkiye’yi zor duruma soktuğunu anlattı. "Bu yapılar, dini kullanarak devlete ve topluma zarar verdi" diyen Arslan, devlet mekanizmasını yozlaştıran FETÖ'nün yalnızca Türkiye’ye değil, İslam dünyasına da büyük zarar verdiğini belirtti. "Alman Cumhurbaşkanının katıldığı bazı etkinliklere bile bu yapılar sızdı," ifadesiyle FETÖ’nün uluslararası alandaki tehlikesine dikkat çekti.   İsrail'in Gazze Politikası ve Türkiye’nin Savaş Etiği   İsrail’in Gazze’de sivil kayıplara neden olan operasyonlarına karşı sert eleştiriler yöneltilen programda, Arslan, "İsrail’in stratejisi, ‘Teröristleri bana vermezseniz hepiniz hedefsiniz’ anlayışına dayanıyor" dedi. Türk ordusunun 40 yılı aşkın süredir terörle mücadelede sivillere zarar vermeme konusunda azami hassasiyet gösterdiğini vurgulayan Arslan, "Bizim kara ve hava kuvvetlerimiz, sivil halkı korumak için büyük özen gösterir" diyerek Türkiye’nin savaş etiği ile İsrail’in operasyon anlayışını kıyasladı. E. Hava Tuğgeneral Dr. Hüseyin Fazla da, İsrail’in operasyonlarında yüzlerce masum insanın katledildiğine dikkat çekerek, "Bir terörist uğruna 99 masum insanın öldürülmesi, savaş etiğiyle bağdaşmaz" dedi. Türkiye'nin bu konuda hassas olduğunu vurgulayan Fazla, "Sivil halkın olduğu yere asla füze atılmaz. Terörist başka bir yerde etkisiz hale getirilir" ifadelerini kullandı. Deprem Hukuku: "Hukuk, Önlem Alarak Acıları Engellemeli" Programda Avukat Faruk Keleştimur, Türkiye’deki deprem sonrası hukuki süreçlere ve sorumluluklara dair açıklamalarda bulundu. Keleştimur, Maraş Depremi’nde yıkılan binaların arkasında denetim eksikliklerinin olduğunu ifade ederek, "Yönetmeliklere rağmen hatalı beton kullanımı ve eksik zemin etütleri nedeniyle felaket yaşandı" dedi. Tutuklanan müteahhitlerin yargılanma sürecinde denetim mekanizmalarının zafiyetini de ele aldı. Keleştimur, "Hukuk, hesap sormadan önce devreye girip önleyici tedbirler almalı" diyerek kamu kurumlarının ve özel sektörün sorumluluklarını hatırlattı. Deprem sonrası yayılan sosyal medya dezenformasyonlarının milli güvenliğe tehdit oluşturduğunu belirterek, "Yerli sosyal medya platformlarına ve teknolojilere sahip olmamız şart" dedi. Kadir Sütçü: "Depremleri Önceden Tahmin Etmek Mümkün mü?"   Deprem tahminleriyle tanınan Kadir Sütçü, Malatya ve Sivas’taki sarsıntılarla ilgili ilginç açıklamalar yaptı. Atmosferik olayların ve bulut hareketlerinin depremlerle ilişkili olabileceğini savunan Sütçü, "Depremler, doğanın nefes alması gibidir. Bu esnada atmosferde değişimler gözlenir" dedi. Sütçü, 1999 Düzce Depremi’nden sonra karınca kolonileriyle yaptığı gözlemleri paylaşarak, "Karıncalar, 300 kilometrelik bir alandaki depremleri önceden hissedebiliyor" ifadesini kullandı. Ancak birçok bilim insanının bu teoriye mesafeli yaklaştığını belirten Sütçü, çalışmalarının yapay zekâ destekli veri analizleriyle desteklendiğini aktardı.   Prof. Dr. Esat Arslan: "Depremlere Disiplinler Arası Bakış Gerekli" Prof. Dr. Esat Arslan, depremleri yalnızca tektonik olaylar olarak değerlendirmenin yanıltıcı olacağını belirtti. "Hava olayları ve hayvanların davranışları, depremleri önceden anlamada önemli ipuçları sunabilir" diyen Arslan, bilim dünyasında bu konulara daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiğini savundu. Arslan, Türkiye’de afet yönetimi konusunda hâlâ ciddi eksiklikler olduğunu ifade ederek, hastaneler ve emniyet birimlerinin tahliye süreçlerinde yaşanan aksaklıkları örnek gösterdi. "Tatbikat eksikliği nedeniyle toplum krizlere karşı refleks geliştiremiyor" diyerek tatbikatların düzenli olarak yapılmasının önemini vurguladı. Kıbrıs Konusu: "Kuzey Kıbrıs, Bağımsız Bir Devlet Olarak Tanınmalı" Prof. Dr. Esat Arslan, programın bir bölümünde Kıbrıs meselesine de değinerek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne artık bağımsız bir devlet olarak yaklaşılmalı. ‘Kıbrıs Türk Devleti’ ifadesini kullanmanın zamanı geldi" dedi. Arslan, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki kararlı tutumunun önemine vurgu yaptı ve bu alandaki koordinasyon eksikliklerinin uluslararası arenada giderilmesi gerektiğini belirtti.   Sonuç olarak  "Muhammet Binici ile Söz Meydanı" Tartışmalara Çözüm Önerileri Sunuyor    Muhammet Binici’nin hazırlayıp sunduğu "Söz Meydanı" programı, İslam dünyasındaki yozlaşmadan deprem hukukuna, savaş etiğinden Kıbrıs sorununa kadar pek çok konuyu uzman konuklarla masaya yatırarak önemli bir tartışma zemini sundu. Programın ilerleyen bölümlerinde bu tartışmaların daha detaylı olarak ele alınacağı belirtilirken, Binici, program süresinin de artırılabileceğini söyledi.   Tivi6 ekranlarında her hafta izleyicilerle buluşan "Muhammet Binici ile Söz Meydanı", hem güncel hem de tartışmalı konulara derinlemesine yaklaşarak izleyicilerin bilinçlenmesine katkı sağlıyor. Muhammet Binici ile Söz Meydanı Her Cuma Saat 21'de Tivi 6'da Kaçırmayın!..

 

"Muhammet Binici ile Söz Meydanı" Programında Çarpıcı Tartışmalar: İşgalci İsrail, FETÖ, Özde İslam ve Savaş Etiği Ele Alındı

Tivi6 ekranlarında her Cuma saat 21.00’de canlı olarak yayınlanan "Muhammet Binici ile Söz Meydanı" programında Muhammet Binici’nin moderatörlüğünde çarpıcı ve gündem belirleyici tartışmalar gerçekleşiyor. 18 Ekim'de yayımlanan bölümde emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan ve E. Hava Tuğgeneral Dr. Hüseyin Fazla, Hukuk ve Fikir Platformu Başk. Av. Faruk Keleştimur,  Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü'nün katılım sağladığı programda, İslam dünyasındaki yozlaşma, terör yapıları, savaş etiği ve İsrail’in Gazze politikaları gibi kritik konulara dair önemli açıklamalarda bulundular. Deprem hukukunun da masaya yatırıldığı programda, Türkiye’nin operasyonlarda ahlaki ve etik yaklaşımı ile işgalci İsrail'in operasyonları kıyaslandı. İnsansız Savaş Teknolojileri, Yapay Zekâ Uygulamaları Muhammet Binici ile Söz Meydanı programının masasına yatırıldı.

Binici: "İslam Ülkeleri Gerçek Değerlerinden Uzaklaştı"

Programda Muhammet Binici, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına sessiz kalan 57 İslam ülkesini sert sözlerle eleştirdi. Binici, "İslam adına hareket ettiğini iddia eden bu ülkeler, katliamlara sadece seyirci kalmakla kalmıyor, FETÖ gibi örgütlerle İslam’ı suistimal ediyor" dedi. Programda, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın şehadet yolculuğunu içeren VTR gösterilirken, Binici "İşte Sinvar’dan İslam dersi" diyerek gerçek İslam’ın özünden uzaklaşan yapıları eleştirdi.

Prof. Dr. Esat Arslan: "FETÖ, Devlet Etiği ve İslam’a Zarar Verdi"
 

Programda söz alan Prof. Dr. Esat Arslan, FETÖ’nün İslam kisvesi altında devlete nüfuz ederek Türkiye’yi zor duruma soktuğunu anlattı. "Bu yapılar, dini kullanarak devlete ve topluma zarar verdi" diyen Arslan, devlet mekanizmasını yozlaştıran FETÖ'nün yalnızca Türkiye’ye değil, İslam dünyasına da büyük zarar verdiğini belirtti. "Alman Cumhurbaşkanının katıldığı bazı etkinliklere bile bu yapılar sızdı," ifadesiyle FETÖ’nün uluslararası alandaki tehlikesine dikkat çekti.

 

İsrail'in Gazze Politikası ve Türkiye’nin Savaş Etiği
 

İsrail’in Gazze’de sivil kayıplara neden olan operasyonlarına karşı sert eleştiriler yöneltilen programda, Arslan, "İsrail’in stratejisi, ‘Teröristleri bana vermezseniz hepiniz hedefsiniz’ anlayışına dayanıyor" dedi. Türk ordusunun 40 yılı aşkın süredir terörle mücadelede sivillere zarar vermeme konusunda azami hassasiyet gösterdiğini vurgulayan Arslan, "Bizim kara ve hava kuvvetlerimiz, sivil halkı korumak için büyük özen gösterir" diyerek Türkiye’nin savaş etiği ile İsrail’in operasyon anlayışını kıyasladı.

E. Hava Tuğgeneral Dr. Hüseyin Fazla da, İsrail’in operasyonlarında yüzlerce masum insanın katledildiğine dikkat çekerek, "Bir terörist uğruna 99 masum insanın öldürülmesi, savaş etiğiyle bağdaşmaz" dedi. Türkiye'nin bu konuda hassas olduğunu vurgulayan Fazla, "Sivil halkın olduğu yere asla füze atılmaz. Terörist başka bir yerde etkisiz hale getirilir" ifadelerini kullandı.

Deprem Hukuku: "Hukuk, Önlem Alarak Acıları Engellemeli"

Programda Avukat Faruk Keleştimur, Türkiye’deki deprem sonrası hukuki süreçlere ve sorumluluklara dair açıklamalarda bulundu. Keleştimur, Maraş Depremi’nde yıkılan binaların arkasında denetim eksikliklerinin olduğunu ifade ederek, "Yönetmeliklere rağmen hatalı beton kullanımı ve eksik zemin etütleri nedeniyle felaket yaşandı" dedi. Tutuklanan müteahhitlerin yargılanma sürecinde denetim mekanizmalarının zafiyetini de ele aldı.

Keleştimur, "Hukuk, hesap sormadan önce devreye girip önleyici tedbirler almalı" diyerek kamu kurumlarının ve özel sektörün sorumluluklarını hatırlattı. Deprem sonrası yayılan sosyal medya dezenformasyonlarının milli güvenliğe tehdit oluşturduğunu belirterek, "Yerli sosyal medya platformlarına ve teknolojilere sahip olmamız şart" dedi.

Kadir Sütçü: "Depremleri Önceden Tahmin Etmek Mümkün mü?"

 

Deprem tahminleriyle tanınan Kadir Sütçü, Malatya ve Sivas’taki sarsıntılarla ilgili ilginç açıklamalar yaptı. Atmosferik olayların ve bulut hareketlerinin depremlerle ilişkili olabileceğini savunan Sütçü, "Depremler, doğanın nefes alması gibidir. Bu esnada atmosferde değişimler gözlenir" dedi.

Sütçü, 1999 Düzce Depremi’nden sonra karınca kolonileriyle yaptığı gözlemleri paylaşarak, "Karıncalar, 300 kilometrelik bir alandaki depremleri önceden hissedebiliyor" ifadesini kullandı. Ancak birçok bilim insanının bu teoriye mesafeli yaklaştığını belirten Sütçü, çalışmalarının yapay zekâ destekli veri analizleriyle desteklendiğini aktardı.
 

Prof. Dr. Esat Arslan: "Depremlere Disiplinler Arası Bakış Gerekli"

Prof. Dr. Esat Arslan, depremleri yalnızca tektonik olaylar olarak değerlendirmenin yanıltıcı olacağını belirtti. "Hava olayları ve hayvanların davranışları, depremleri önceden anlamada önemli ipuçları sunabilir" diyen Arslan, bilim dünyasında bu konulara daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiğini savundu.

Arslan, Türkiye’de afet yönetimi konusunda hâlâ ciddi eksiklikler olduğunu ifade ederek, hastaneler ve emniyet birimlerinin tahliye süreçlerinde yaşanan aksaklıkları örnek gösterdi. "Tatbikat eksikliği nedeniyle toplum krizlere karşı refleks geliştiremiyor" diyerek tatbikatların düzenli olarak yapılmasının önemini vurguladı.

Kıbrıs Konusu: "Kuzey Kıbrıs, Bağımsız Bir Devlet Olarak Tanınmalı"

Prof. Dr. Esat Arslan, programın bir bölümünde Kıbrıs meselesine de değinerek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne artık bağımsız bir devlet olarak yaklaşılmalı. ‘Kıbrıs Türk Devleti’ ifadesini kullanmanın zamanı geldi" dedi. Arslan, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki kararlı tutumunun önemine vurgu yaptı ve bu alandaki koordinasyon eksikliklerinin uluslararası arenada giderilmesi gerektiğini belirtti.

 

Sonuç olarak  "Muhammet Binici ile Söz Meydanı" Tartışmalara Çözüm Önerileri Sunuyor 

 

Muhammet Binici’nin hazırlayıp sunduğu "Söz Meydanı" programı, İslam dünyasındaki yozlaşmadan deprem hukukuna, savaş etiğinden Kıbrıs sorununa kadar pek çok konuyu uzman konuklarla masaya yatırarak önemli bir tartışma zemini sundu. Programın ilerleyen bölümlerinde bu tartışmaların daha detaylı olarak ele alınacağı belirtilirken, Binici, program süresinin de artırılabileceğini söyledi.

 

Tivi6 ekranlarında her hafta izleyicilerle buluşan "Muhammet Binici ile Söz Meydanı", hem güncel hem de tartışmalı konulara derinlemesine yaklaşarak izleyicilerin bilinçlenmesine katkı sağlıyor.

Muhammet Binici ile Söz Meydanı Her Cuma Saat 21'de Tivi 6'da Kaçırmayın!..