Reklamı Geç
HABER DETAY
Gevşeklik Vatanımızın En Büyük Tehdididir - İbrahim Keleş
Muhammet Binici'nin "Ben Kimim: Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikâyesi" adlı eserinin tanıtım programında konuşan İbrahim Keleş, Türkiye'nin güvenliği, gençlerin vatana bağlılığı ve aile yapısının önemi üzerinde durarak, toplumda gevşekliğin ve adalet sistemindeki aksaklıkların ülkemizin geleceği için ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı. Gallup araştırma firmasının anket sonucu üzerine konuştu. Sonuca göre, Türk gençleri vatanı için savaşır mı ve savaşmaya hazır mı? İşte detaylar!..
21 Haziran 2024 - Cuma 22:43
BENİM AİLEM



İbrahim Keleş: "Gevşeklik Vatanımızın En Büyük Tehdididir"


İstanbul (BNC) - Muhammet Binici'nin "Ben Kimim: Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikâyesi" adlı eserinin tanıtım programında Güvenlik Strateji Uzmanı İbrahim Keleş önemli açıklamalarda bulundu. Keleş, konuşmasında Türkiye’nin güvenlik stratejileri, aile yapıları ve gençlerin vatana olan bağlılığı üzerine çarpıcı tespitler paylaştı.


Türkiye İçin Savaşmaya Hazır mıyız?


Keleş, konuşmasında Amerika’da Gallup şirketi tarafından yapılan dünya çapında bir araştırmadan bahsederek, ülkemiz gençlerinin vatan sevgisi ve savaşma istekliliği konusundaki sonuçları aktardı. Araştırmaya göre, Türk gençlerinin 73'ü ülke için savaşmaya hazır olduğunu belirtirken, 27'si bu konuda olumsuz görüş bildirdi. Bu durumu ülkenin bekası için ciddi bir tehlike olarak nitelendiren Keleş, “Bu gevşeklik bizim buradaki varoluşumuzun en büyük tehditlerinden biridir” dedi.


Demografik Yapı ve Gelecek Tehdidi


Ülkemizin demografik yapısına da değinen Keleş, doğum oranlarının düşüşüne dikkat çekerek, mevcut doğum oranının nüfusun korunması için yetersiz olduğunu belirtti. Avrupa’nın yaşlanan nüfusuna benzer bir yol izlediğimizi söyleyen Keleş, bu gidişatın ülkemizin geleceği açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.


Adalet ve Ahlak Anlayışı Üzerine Örnekler


Keleş, konuşmasında toplumsal adalet ve ahlak anlayışına dair örnekler vererek önemli mesajlar iletti. Bir öğretmenin, öğrencisinin iftirası sonucu yaşadığı mağduriyeti anlatan Keleş, adalet sisteminde “kadının beyan esastır” uygulamalarının doğurduğu ve doğuracağı problemlere dikkat çekti. Öğretmenin suçsuz olmasına rağmen cezaevinde bulunmasının, toplumda adaletin yerine getirilmesi konusundaki sıkıntıları gözler önüne serdiğini belirtti.


Aile Yapısının Önemi ve Toplumsal Roller


Aile yapısının korunması gerektiğini ifade eden Keleş, erkek ve kadının ailedeki rollerinin farklı olması gerektiğini ifade etti. Keleş, her şeyin yerli yerinde olması gerektiğini, sağ ve sol ayakkabının bile birbirinin yerine kullanılamayacağı gibi, aile içindeki rollerin de doğru şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı.


Teşekkür ve Kapanış

 

Konuşmasının sonunda, kendisini sabırla dinleyen katılımcılara teşekkür eden İbrahim Keleş, Muhammet Binici’ye kaleme aldığı "Ben Kimim: Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikâyesi" adlı eser ve böyle önemli bir konuyu gündeme getirdiği için özel olarak teşekkür etti. Keleş’in konuşması, katılımcılardan büyük alkış ve takdir aldı.

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.