Ben Kimim? Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikâyesi" Adlı Kitap Tabuları Yıkıyor!
Son zamanlarda yayımlanan "Ben Kimim? Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikâyesi" adlı kitap, gerçek yaşamdan dokunaklı hikayelerle dolu. Kitap, aile sevgisinden uzak kalan çocukların ortak kaderini, LGBT algısı altında ezilen eşcinsellerin iç dünyasını ve toplumun göz ardı ettiği gerçekleri cesurca ele alıyor.
Muhammet Binici, aile dinamiklerini sorguluyor ve toplumun kınamaktan ve dışlamaktan başka bir şey yapmadığı körlüğü deşifre ediyor. Ayrıca, eşcinsellere el uzatıldığında tedavi ve terapi ile iyileştiğini eşcinsellerin gerçek yaşam hikâyelerindeki itiraflarla okuyucuyla buluşturuyor. Bu kitap, okuyucuları düşünmeye ve toplumsal normları sorgulamaya davet ediyor.
Kitapta yer alan bazı alıntılar şöyle:
“Ailem aynı evde yaşayan ev arkadaşlarından öte değil. Kimse birbirini anlamaya ve dinlemeye çalışmıyor. Herkes doğruların peşinde gibi davranıyor ve kimse birbirinin hatasını örtmeye ya da birbirini desteklemeye çalışmıyor. Keşke diğer aileler gibi her sorunda birbirimizi destekleyebilseydik.”
“Ben baba olsam sevgimi çocuğuma gösterir, onunla vakit geçirir, onun bir oyun arkadaşı, bir kahramanı olurdum.”
“Annem fazla kontrolcü, etrafındaki her şeyi kontrol etmeye çalışır, biraz da kendi evliliğini kontrol etseydi. Tüm çocukları daha mutlu olurdu”
“Babam her şeyini dine teslim etti, her konuşmasında dini temel alır. Keşke biraz da dünyaya ve çocuğunun dünyadaki geleceğine baksaydı.”
"Eşcinsel olmanın zorlukları, toplum tarafından izole edilmeli. Kendim bu savaşta tek olmadığımı bildiğim için, aslında dinime daha çok sarıldım." (ve iyileştim) Eşcinselliğimi 14 yaşlarında fark ettim. Özelde gençlere para vaat edip, gençlerle birlikte olmak isteyen hatta zorlayanlar var.”
“Günah işledikçe özgürleştiğimi hissettim. Özgürleştikçe öfkelendim. Öfkelendikçe erkekleştim ve iyileştim..”
“Ben dışarıda büyüdüm. Babam eve gelene kadar dışarıda olurdum. Akşam da evde kavga olurdu. Annem o stresle daha da temizliğe verirdi kendini. İşte babamın günahı burada başladı.”
“Kahramanı babası olmayanın, ne yazık ki yabancı erkekler kurtarıcısı oluyor.”
Kendinizi eşcinsel olarak nitelendiriyor musunuz?
dediğimde Emre'nin yüz ifadesi bir an değişti:
“Eşcinsel idim, ama şu an eşcinsel değilim” dedi.
Eşcinsellikten bir terapi ve tedavi süreci sonucu mu kurtuldunuz? diye sordum.
“Kesinlikle. Aynen öyle. Çocukluğumda eşcinselliğin geçeceğini düşünmüyorsunuz yani düşünmedim bu konuda.. Çünkü böyle hep erkeklerden hoşlanıyorsunuz. Ama daha sonra bir tarafa gittiğimde fark ettim ki Eee.. Aslında Her şey bilinç dışında gerçekleşiyor ve bunun da terapisinin olduğunu gördüm ve hayatımda ilk kez kızlara ilgi duymaya başlamıştım” dedi.
Emre’nin anlatımı bir tabuyu daha yıkmaya devam ediyordu."
Kitap, toplumdaki tabuları sarsan bir diyalog başlatıyor ve okuyuculara farklı bakış açıları sunuyor. Muhammet Binici'nin cesur ve dokunaklı anlatımıyla, "Ben Kimim? Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikâyesi" okuyucuları derin düşüncelere sevk ediyor. Şimdiye kadar oluşturulan algıları tersyüz ediyor.
Eğer toplumsal normları sorgulamayı seven ve sadece gerçeklerin peşinde biriyseniz, bu kitabı kaçırmamalısınız.
Bu videoyu yorumlamak ve paylaşmak için ayrıca tıklayın.
|
||
|