Reklamı Geç
HABER DETAY
Dilipak karşı açılan 'AKP'nin papatyaları' davasında neler yaşandı? İşte avukatların açıklamaları...
KADEM ve AK Parti'nin gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak'a açtığı 'AKP'nşn papatyaları' davasının görüldüğü beşinci duruşmada neler yaşandı. İşte avukatların açıklamaları.
13 Eylül 2023 - Çarşamba 08:31
GÜNDEM

AK Parti ve KADEM’in müşteki olduğu dava ve savcılık mütalaası ile ilgili olarak Dilipak’ın avukatları önemli açıklamalarda bulundu. Av. Ali Paccı, gazete, sorumlu müdürü ve Dilipak adına duruşmaya katılırken, ayrıca Av. Fatih Şen, Av. Ömer Yüzgül, Av. Esra Balcı, Av. Doğan Karakuş, Dilipak'ın vekili olarak duruşmada bulundu.

Yeni Akit Gazetesi’ndeki köşesinde kaleme almış olduğu 27/07/2020 tarihli ‘’AKP’nin Papatyaları’’ başlıklı yazısı sebebiyle hakkında başta KADEM ve AK Parti Kadın Kolları tarafından seri suç duyurularında bulunan Abdurrahman Dilipak’ın, kamuoyu çevrelerince ‘’AKP’nin Papatyaları Davası’’ olarak bilinen davanın son celsesi 14/09/2023 tarihinde Küçükçekmece Adliyesi’nde görüldü.


'FAHİŞELER İFADESİYLE 'LGBT'Yİ İŞARET ETTİM'


Duruşmada ilk sözü Dilipak aldı ve ilk olarak dosya kapsamında müşteki ve katılan olarak kabul edilen isimlerin şahsi olarak şikâyetçi değil. Ak Parti Kadın Kolları’nın zorlamaları ile olduğuna işaret etti. Buna ek olarak dosya kapsamında sunulan vekaletnamelerin tüzel kişilik adına yani Ak Parti Kadın Kolları Başkanlığı adına sunulduğu, gerçek kişi, isim isim vekaletnamelerin bulunmadığı hususu ile de bu tezini destekledi. Dilipak savunmasına bahse konu yazıda uyardığı ve ikaz ettiği kesimin LGBT unsurlarına pozitif ayrımcılık talep eden kuruluşlar olduğu, bu hususta LC Waikiki isimli firmanın bu uyarı dikkate aldığı, uyarısının kendisini ‘’hakikaten’’ Ak Partili olarak tanımlayan ve 2023 yılı itibariyle de Ak Parti’nin kurucu iradesi ve anlayışı ile düşünen dava arkadaşlarına olduğunu, ‘’Fahişeler ve Türevleri’’ kavramı ile LGBT unsurlarını nitelendirdiği ve maksadının bu olduğunu belirtti.


KADEM: TOPLUM NEZDİNDEKİ İTİBARIMIZ ZEDELENMEKTEDİR


Dilipak'ı savunan Av. Fatih ŞEN tarafından LGBT+ ve KADEM’i aynı cümle içerisinde kullanılmasına tepki gösteren KADEM vekili Av. Helin GÖRGÜL’ün; ‘’Savunma içeriğini kabul etmiyoruz, savunmada KADEM ve camiası sanki LGBT+ yanında ya da savunucusuymuş gibi ifadeler kullanılmıştır. Bizim tavrımız nettir, her zaman aile bütünlüğünden ve İslami değerlerden yanadır. Bizim bu konudaki kararlığımız bu dava ile ölçülemez. Bu davadaki müşteki sıfatımız ve davayı takip irademiz toplum nezdindeki itibarımızın zedelenmesine yöneliktir.’’ şeklinde aslında Dilipak’ın da uyarılarının haklılığını gösteren bir beyanda bulunmuştur.

 

''KADEM'İN İTİBARINI ZEDELEYECEK BİR İFADE YOKTUR''

 

Akabinde Dilipak müdafii Av. Esra BALCI; ‘’İddianameye konu edilen  yazıda geçen ilgili ifadelerde KADEM'e yönelen KADEM'in itibarını zedeleyebilecek bir ifade yoktur. Bunu herkes anlayabilir, zaten müştekiler kendilerine yönelmediğinin farkındadır, toplumda farklı şekilde algılandığı iddiasıyla şikayette bulunmuşlardır. Yazının akışı, içeriği açıktır. KADEM 'e ilişkin eleştirilerin yer aldığı paragrafta eleştirilen  hususlar bir toplumsal mesele olarak ele alınmıştır.’’ şeklinde beyanda bulunmuş ve ‘’Yanlışta ısrarın bir Müslümana yakışmayacağını’’ belirtmiştir. Bu sırada söz alan Dilipak; ‘’Bu hafta sonu gerçekleşecek olan aileyi koruma mitingi yapılmasına karar veren Hüdai Vakfında bu hususta gerçekleşen istişare toplantısına bende katılmıştım. Daha önce belirttiğim üzere LGBT+ unsurlarına yönelik fahişeler ve türevleri kelimesinin kullanılması kararı bu toplantıda alınmıştı’’ dedi.


KADEM: ÖZÜR BEKLİYORUZ


Sonrasında KADEM vekili Av. Helin GÖRGÜL; ‘’ Hakaret suçundan korunan hukuki menfaat toplumu oluşturan ortalama insanların nezdinde şahısların sahip olduğu toplumsal itibardır. Somut olayda yalan ve gerçek dışı açıklamalarla KADEM’in, KADEM yöneticilerinin ve KADEM camiasının sahip olduğu itibar ve saygınlık zedelenmiştir. Yazı içeriğinden KADEM 'i hedef aldığı açıkça anlaşılmaktadır. Sanık savunmasında fahişe kelimesinin kökeninden ve tarihçesinden ayrıntılı olarak bahsetmiştir. Her ne kadar fahişeler ve türevleri ifadesi direkt olarak bizi hedef almasa da yazının bütünü değerlendirildiğinde yer alan ifadelerin şeref ve saygınlığımızı, itibarımızı zedeleyecek mahiyette olduğu açıktır. Yargılama aşamasında tanık olarak dinlenen Ahmet Akın da ifadesinde yazı içeriğini de doğru bulmadığını da  belirtmiştir. Daha sonra sanığa yazının yanlış anlaşılabilecek olması nedeniyle tashih yazısı yazması yönünde telkinde bulunduğunu belirtmiştir,  sanık kalemi güçlü bir yazardır,  fikirlerini beyan ederken KADEM ve yöneticilerinin toplumu oluşturan ortalama insanlar nezdindeki itibar ve saygınlığını  zedelemeden de  bir takım cümleler sarf edebilirdi, kullanabilirdi.’’ Şeklinde beyanda bulunarak KADEM olarak özür ve tashih metni beklediklerini belirtmiştir.

 

DİLİPAK: SONRAKİ YAZIMDA AÇIKLADIM
 

Bu sırada söz alan Dilipak; ‘’Ahmet Akın bana bu yazıyı çarpıtacaklar, kullanacaklar şeklinde uyarıda bulundu, daha sonra  kaleme aldığım " inanmamanız gerekmez miydi " başlıklı yazımda da gerekli açıklamayı yaptığımı düşünüyorum. Bir yazar kamuoyunun harekete geçirmek için kamu yararı gözeterek şok edici ifadelerde kullanabilir, uluslar arası  insan hakları ödülüne layık görülen bir yazar, gazeteci ve insan hakları savunucusuyum.’’ şeklinde beyanda bulunmuştur.
 

''KADEM, LGBT'Yİ DESTEKLEYEN BİR TUTUMDA BULUNMADI''

 

KADEM vekili Av. İlknur TÜRKER; ‘’Bir ifadenin hakaret olup olmadığını toplumu oluşturan kişilerin nezdinde uyandırdığı karşılık belirler. Fahişe kelimesinin toplumda nezdinde uyandırdığı anlamda bellidir, derneğimiz hiç bir zaman LGBT yi destekleyen bir tutum içerisinde bulunmamıştır, bu iddiayı asla kabul etmiyoruz’’ şeklinde beyanda bulunmuştur. Av. İlknur TÜRKER’in beyanı üzerine söz alan Dilipak kendisini; ‘’ ben yazı içerisinde fahişelik suçtur demek istedim, LGBT'yi  kastettiğim açıktır, Kur'an-ı Kerimde geçmektedir’’ diyerek açıklamıştır.
 

Dilipak müdafii Av. Fatih ŞEN tarafından LGBT+ ve KADEM’i aynı cümle içerisinde kullanılmasına tepki gösteren KADEM vekili Av. Helin GÖRGÜL’ün; ‘’ Savunma içeriğini kabul etmiyoruz, savunmada KADEM ve camiası sanki LGBT+ yanında ya da savunucusuymuş gibi ifadeler kullanılmıştır. Bizim tavrımız nettir, her zaman aile bütünlüğünden ve İslami değerlerden yanadır. Bizim bu konudaki kararlığımız bu dava ile ölçülemez. Bu davadaki müşteki sıfatımız ve davayı takip irademiz toplum nezdindeki itibarımızın zedelenmesine yöneliktir.’’ şeklinde aslında Dilipak’ın da uyarılarının haklılığını gösteren bir beyanda bulunmuştur. 
 

Akabinde Dilipak müdafii Av. Esra BALCI; ‘’İddianameye konu edilen  yazıda geçen ilgili ifadelerde KADEM e yönelen KADEM 'in itibarını zedeleyebilecek bir ifade yoktur. Bunu herkes anlayabilir, zaten müştekiler kendilerine yönelmediğinin farkındadır, toplumda farklı şekilde algılandığı iddiasıyla şikayette bulunmuşlardır. Yazının akışı, içeriği açıktır. KADEM 'e ilişkin eleştirilerin yer aldığı paragrafta eleştirilen  hususlar bir toplumsal mesele olarak ele alınmıştır.’’ şeklinde beyanda bulunmuş ve ‘’Yanlışta ısrarın bir Müslümana yakışmayacağını’’ belirtmiştir. Bu sırada söz alan Dilipak; ‘’ Bu hafta sonu gerçekleşecek olan aileyi koruma mitingi yapılmasına karar veren Hüdai Vakfında bu hususta gerçekleşen istişare toplantısına bende katılmıştım. Daha önce belirttiğim üzere LGBT+ unsurlarına yönelik fahişeler ve türevleri kelimesinin kullanılması kararı bu toplantıda alınmıştı’’ dedi.

 
 

 

 

 

 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.