AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in Twitter’den "6284 açıklamalarımdan sonra hedef haline geldim. Artık tek şey söylemek istemiyorum. Bu yalnızlıktan yoruldum. Keşke daha İslami bir ortamda tartışabilsek." Şeklindeki açıklamasını Abdurrahman Dilipak’a sorduk:   -Bu açıklamaya siz ne diyordunuz. 80 ilde ve genel merkez olarak sizin hakkınızda suç duyurusunda bulunulmuştu. Gördüğümüz kadarı ile malum media siz karşı topyekun saldırıya geçmişti, Siz durumu “Media tetikçiliği ve itibar suikastı” olarak tanımlamıştınız. Bildiğimiz kadarı ile eşi benzeri olmayan bir yöntemle 80 ile yapılan suç duyurusunun ardından, bütün belediyeler , Üniversiteler ve vakıflar konferans programlarını iptal etmişti. Yerel media artık onun adını anmıyordu, Tvler kapılarını kapatmıştı, kitap fuarlarına bile çağrılmıyordunuz artık. Sizin hakkınızda boykot ve tecrit uygulanmaya başlamıştı.   AİLELER DAĞILDI -Evet öyle demiş. Oysa onlar da o günlerde kimse parti teşkilatından kimse benden yana sesini çıkartmadı bir il dışında. Kimilerine suç duyurusunu ağlatarak imzalattılar baskı yaparak.. Karşı olanlar bile sesini çıkartamadı. Bugün o hanımefendi böyle demiş. Onun için üzüldüm. Oysa o sözleşmeyi ve o yasayı milletin başına bela edenler, milyonlarca kişiyi evinden barkından etti. O kadar erkek-kadın dul, çocuklar öksüz ve yetim kaldı. Milletin anasını ağlattılar. TEVBE EDELİM   -Bir nefs muhasebesi davetiniz var. -Hepimizin buna ihtiyacı var. Bu yasa ve sözleşme yokken de aile düzenimiz sağlıklı değildi. Allah bu belayı başımıza musallat etti ki, aklımızı başımıza toplayalım diye. Bu sözleşme ve yasadan çekilmek sorunu çözmek anlamına gelmiyor. Ama önce bu sözleşme ve yasa belasından kurtulmamış, eş zamanlı da yeni bir düzen kurmamız gerekiyor. Keşke önce bir nefs muhasebesi yapsak hep birden. Tevbe etmeyi günahlarımızdan ve Ramazana girerken Vahyin aydınlığında kendi rotamızı yeniden belirlesek. Ben hep hedefteydim, 50 yıldır. Daha söyleyecek çok sözüm var. Yalnız kalmadım hiç, elele eylemlerinde milyonlarcaydık. “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik /Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik! -Siz bu süreçte kendinizi yalnız hissettiniz mi?   ALLAH VAR GAM YOK -Din kardeşlerim ve her kesimden erdemli insanlar hiçbir zaman beni yalnız bırakmadılar, en zor zamanlarda bile. Allah bana yardım etti, melekleri koruyucumdu. Bugün değil, 50 yıldır bu böyle. 12 Martı, 12 Eylülü, 28 Şubatı da yaşadık. Kaldı ki, peygamberlerin bazıları en azından belli bir dönem, pek az kişi ile yalnız başına kaldılar. Haklı ise Hak bizimle ise, ne gam. -Bu konuları tartışmak için sizce İslami bir zemin yok mu?   TARTIŞMA REFERANSI KUR'AN OLMALI  -Bu ülkede hemen hemen herkes herşeyi  tartışıyor. Tartışmayı çok seviyoruz. Oturup konuşmayı beceremiyoruz. İslami konuları tartışma zemini olarak Görmemek gerek.. Din konuşma ve müzakere zemini olmalı bizim için. Kur’an-ı kerim de “Tartışma ile ilgili 70 ayet var. http://kuranfihristi.net/fihrist/tartışma Nas’ı mı, tartışacağız, vekaleti mi? Din ve devlet büyüklerinin İlahlık ve Rablik iddiasını mı, Veda Haccı hutbesini mi, adaleti mi, neyi tartışacağız. Ben bu konuyu konuşmak istedim, başıma gelenleri görüyorsunuz? -Tartışma ile ilgili 70 ayet mi var?   BEN YORULMADIM -Evet, Kur'an-ı Kerimde Tartışma ayetleri diye aratırsanız arama motorunda 70 ayet gelecek, bir okursak, Tartışmanın bizim inancımızda yerini göreceksiniz Dünyayı tartışacaksak, vekil olanlar asil olanları dinlesin önce. Ben yorulmadım, Allah yükümü hafifletti (İnşirâh Suresi 1-4.) Peygamberinin yükünü hafiflettiği gibi Onun ayak izlerinde yürüyenlerin de yükünü hafifletir. -Yazılarınızda sürekli bunların saadece dünyevi değil uhrevi bir karşılığı olacak diye vurgu yapıyorsunuz.   14 MAYIS'TA SANDIK UYANIŞA VESİLE OLUR Bu dünyada yapıp yapmadıklarımızın, söyleyip söylemediklerimizin bu dünya da , öbür dünyada da bir karşılığı var. Hem de misgale zerretin hayran yerah, misgale zerratin şerran yerah ölçüsünde. Kim bir iyilik yapmışsa, onun karşılığını fazlası ile görecek, bir haksızlık yapmış, acı-keder üretmişse onun karşılığını da misli ile görecek. İşin içinde kul hakkı girince bunun bağışlanması da yok, tevbe edip helallik  almadıkça..  Vekaleten görev yapanlar kul hakkı vesilesi ile, mesela yaptıkları yasanın sebeb olduğu acıların toplamı kadar acı ile cezalandırılacaklar. Yanlışın neresinden dönülürse kardır. Sanırım birileri gittiklerin yanlış yolun hala farkında değiller ve kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Belki  sandıktaki sonuçlar uyanmalarına vesile olur.   BNC MEDYA HABER / İSTANBUL

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in Twitter’den "6284 açıklamalarımdan sonra hedef haline geldim. Artık tek şey söylemek istemiyorum. Bu yalnızlıktan yoruldum. Keşke daha İslami bir ortamda tartışabilsek." Şeklindeki açıklamasını Abdurrahman Dilipak’a sorduk:

 

-Bu açıklamaya siz ne diyordunuz. 80 ilde ve genel merkez olarak sizin hakkınızda suç duyurusunda bulunulmuştu. Gördüğümüz kadarı ile malum media siz karşı topyekun saldırıya geçmişti, Siz durumu “Media tetikçiliği ve itibar suikastı” olarak tanımlamıştınız. Bildiğimiz kadarı ile eşi benzeri olmayan bir yöntemle 80 ile yapılan suç duyurusunun ardından, bütün belediyeler , Üniversiteler ve vakıflar konferans programlarını iptal etmişti. Yerel media artık onun adını anmıyordu, Tvler kapılarını kapatmıştı, kitap fuarlarına bile çağrılmıyordunuz artık. Sizin hakkınızda boykot ve tecrit uygulanmaya başlamıştı.

 

AİLELER DAĞILDI

-Evet öyle demiş. Oysa onlar da o günlerde kimse parti teşkilatından kimse benden yana sesini çıkartmadı bir il dışında. Kimilerine suç duyurusunu ağlatarak imzalattılar baskı yaparak.. Karşı olanlar bile sesini çıkartamadı. Bugün o hanımefendi böyle demiş. Onun için üzüldüm. Oysa o sözleşmeyi ve o yasayı milletin başına bela edenler, milyonlarca kişiyi evinden barkından etti. O kadar erkek-kadın dul, çocuklar öksüz ve yetim kaldı. Milletin anasını ağlattılar.

TEVBE EDELİM
 

-Bir nefs muhasebesi davetiniz var.

-Hepimizin buna ihtiyacı var. Bu yasa ve sözleşme yokken de aile düzenimiz sağlıklı değildi. Allah bu belayı başımıza musallat etti ki, aklımızı başımıza toplayalım diye. Bu sözleşme ve yasadan çekilmek sorunu çözmek anlamına gelmiyor. Ama önce bu sözleşme ve yasa belasından kurtulmamış, eş zamanlı da yeni bir düzen kurmamız gerekiyor. Keşke önce bir nefs muhasebesi yapsak hep birden. Tevbe etmeyi günahlarımızdan ve Ramazana girerken Vahyin aydınlığında kendi rotamızı yeniden belirlesek. Ben hep hedefteydim, 50 yıldır. Daha söyleyecek çok sözüm var. Yalnız kalmadım hiç, elele eylemlerinde milyonlarcaydık. “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik /Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!

-Siz bu süreçte kendinizi yalnız hissettiniz mi?

 

ALLAH VAR GAM YOK

-Din kardeşlerim ve her kesimden erdemli insanlar hiçbir zaman beni yalnız bırakmadılar, en zor zamanlarda bile. Allah bana yardım etti, melekleri koruyucumdu. Bugün değil, 50 yıldır bu böyle. 12 Martı, 12 Eylülü, 28 Şubatı da yaşadık. Kaldı ki, peygamberlerin bazıları en azından belli bir dönem, pek az kişi ile yalnız başına kaldılar. Haklı ise Hak bizimle ise, ne gam.

-Bu konuları tartışmak için sizce İslami bir zemin yok mu?

 

TARTIŞMA REFERANSI KUR'AN OLMALI 

-Bu ülkede hemen hemen herkes herşeyi  tartışıyor. Tartışmayı çok seviyoruz. Oturup konuşmayı beceremiyoruz. İslami konuları tartışma zemini olarak

Görmemek gerek.. Din konuşma ve müzakere zemini olmalı bizim için. Kur’an-ı kerim de “Tartışma ile ilgili 70 ayet var. http://kuranfihristi.net/fihrist/tartışma Nas’ı mı, tartışacağız, vekaleti mi? Din ve devlet büyüklerinin İlahlık ve Rablik iddiasını mı, Veda Haccı hutbesini mi, adaleti mi, neyi tartışacağız. Ben bu konuyu konuşmak istedim, başıma gelenleri görüyorsunuz?

-Tartışma ile ilgili 70 ayet mi var?

 

BEN YORULMADIM

-Evet, Kur'an-ı Kerimde Tartışma ayetleri diye aratırsanız arama motorunda 70 ayet gelecek, bir okursak, Tartışmanın bizim inancımızda yerini göreceksiniz

Dünyayı tartışacaksak, vekil olanlar asil olanları dinlesin önce. Ben yorulmadım, Allah yükümü hafifletti (İnşirâh Suresi 1-4.) Peygamberinin yükünü hafiflettiği gibi Onun ayak izlerinde yürüyenlerin de yükünü hafifletir.

-Yazılarınızda sürekli bunların saadece dünyevi değil uhrevi bir karşılığı olacak diye vurgu yapıyorsunuz.

 

14 MAYIS'TA SANDIK UYANIŞA VESİLE OLUR

Bu dünyada yapıp yapmadıklarımızın, söyleyip söylemediklerimizin bu dünya da , öbür dünyada da bir karşılığı var. Hem de misgale zerretin hayran yerah, misgale zerratin şerran yerah ölçüsünde. Kim bir iyilik yapmışsa, onun karşılığını fazlası ile görecek, bir haksızlık yapmış, acı-keder üretmişse onun karşılığını da misli ile görecek. İşin içinde kul hakkı girince bunun bağışlanması da yok, tevbe edip helallik  almadıkça..  Vekaleten görev yapanlar kul hakkı vesilesi ile, mesela yaptıkları yasanın sebeb olduğu acıların toplamı kadar acı ile cezalandırılacaklar. Yanlışın neresinden dönülürse kardır. Sanırım birileri gittiklerin yanlış yolun hala farkında değiller ve kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Belki  sandıktaki sonuçlar uyanmalarına vesile olur.

 

BNC MEDYA HABER / İSTANBUL