DEPREM İŞGAL BAHANESİ OLMASIN! ABD’nin “Bin Yılın Meydan Okuması  Tatbikatı” ve Turnusol Deprem   6 Şubat sabahı 10 vilayeti ve 13.5 milyon nüfusu etkileyen yüz yılın depremini yaşadık. Allah ülkemizi insanlarımızı ve insanlığı afatlardan korusun.   Depremin şiddetine dair Prof. Dr. Ali İhsan Göker, “8 şiddetindeki bir deprem 60 megatonluk bir atom bombası kadar enerji salıyor. Bugün 7.8 ve 7.5 siddetinde 2 tanesini yaşadık. Şu an dünyadaki en güçlü nükleer savaş başlığı sadece 2 megaton. Tedbir alınmadığı için böyle oldu tarzındaki boş lafları bırakalım bence. Evet, Japonya'da 9.0 şiddetinde deprem oldu fakat o depremin merkez üssü kıyıdan 150 km uzakta ve okyanus tabanındaydı. Biz de olduğu gibi karada ve sığ değildi. Merkez üssü karada olan 8.0 şiddetindeki depremde hiç bina yıkılmaması için bütün binalarda çelik kafes kullanılmalı” tesbit ve önerisinde bulundu.   Depremin üzerinden bir saat geçmeden başta Cumhurbaşkanı, bakanlar, Afad, Kızılay derhal harekete geçmişler ve kriz masası kurmuşlardır. Depremin ilk günü hava muhalefeti ve havaalanlarının depremden zarar görmesi sebebi ile deprem bölgesine ulaşmada sıkıntılar yaşanmış olsa da Türkiye dünyada belki hiçbir ülkenin başaramayacağı kapsamlı kurtarma çalışmalarını çok yönlü olarak yapmayı başarmışlar on binlerce çadır milyonlarca öğün yemek çıkarmışlar on binlerce yaralıyı hastanelere taşımışlar evsiz kalanları farklı yerlere yerleştirip aç açık bırakmamışlardır. Bütün bunlara rağmen  depremin büyüklüğü ve kapsama alanı da hesaba katıldığında aksamaların olması da kaçınılmaz olmuştur.  Ancak deprem adeta turnusol kağıdı görevi yaptı! Afad, İhh, Ahbap gibi pek çok aktivist ve STK çok fedakar olarak ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Vatandaşlarımız yediden yetmişe elinden ne geliyorsa yapmaya çalıştı. Devlet tesbit edilmiş yedi bin enkazdan insanları kurtarmaya çalıştığı, depremzedelerin ve yaralılarına kol kanat germiş millet tek yürek olmuşken maalesef bazı siyasetçiler asrın afeti karşısında hükümetin yanındayız, teşkilatlarımız ve bizlere ne hizmet düşüyorsa yapmaya hazırız demek yerine fitne peşine düşmek, buradan iktidar zaafiyeti çıkarabilir miyiz telaşına düşmüşler akla hayale gelmeyecek tavırlar sergilemişler bazıları depremde öncelikle Ak Partililer kurtarılıyor demek sefilliğine düşmüşlerdir! Devletin kurumları olan Afad’ın ve Kızılay’ın itibarını yerle bir etmeye çalışmışlar,yapılan kurtarma çalışmalarını ise, bazı aktivistlerin yardım kampanyalarına bağlamışlar ve onlar olmasaydı diyebilmişlerdir! İkinci Ordu neden deprem bölgesinde değil diye feryat eden hainler bir taşla iki kuş vurma peşindeler bir sınırları askerden arındırmak iki orduyu yıpratmak! Ne kadar hainimiz var Allah’ım! Bazıları daha ileri gitmişler, deprem bölgesinde Twitter üzerinden asılsız ihbarlarla ekipleri meşgul edip kurtarma çalışmalarını aksatarak toplumsal isyana çevirmek istemişler, adeta göçük altındaki insanların kurtarılması sorasında zaman kaybettirerek insanların ölümüne sebep olabileceklerini akıllarına bile getirmemişlerdir. Gerçekten çok yazık! Nasıl bir ülkeyiz nasıl bir milletiz! Bir kısmımız hiç tanımadığımız insanları kurtarmak için artçı depremlere rağmen canımızı tehlikeye atarak yıkıntıların altına girerken diğer bir kısmı ise yıkıntılardan ne çalarımın peşine düşmüş, kimimiz ürettiğimiz malları bölgeye taşımaya çalışırken bir kısmımız yüz liralık battaniyeyi iki yüz elli liraya çıkarmaktan geri durmamışlardır. İşte böyle bir topluluğuz! Diğer yandan ülke yönetiminde bulunmuş, yeniden yönetmeye talip olanlara bakar mısız! Takındıkları tutuma bakarmısınız? Millet herşeyi  görüyor ve feraset sahibidir! Yalanı kim söylüyorsa mumu yatsıya kadar yanacaktır!    Felaketten nemalanmaya çalışmak akıl vicdan tutulmasından başka bir şey değildir. Bu günler de geçecek ve emin olunuz herkes tarihte yerini alacak kimisi çöplükte kimisi gönüllerde yaşayacaktır!   Gelelim ABD’nin 2002 yılında gerçekleştirdiği “Bin yılın meydan okuması” askeri tatbikatın adı ve maksadına, Cihat Yaycı paşanın bu konuda yayınladığı yazıyı noktasına dokunmadan sizlerle paylaşmak istiyorum. “19 Haziran 2022 tarihli Yunanistan medyası Pentapostagma haber organının gündeme aldığı bir haberde ABD kanlı CBS TV'nin Trakya'yı Yunanistan'a, İstanbul'un batı yakasını ise Ekümenik Patrikhane Şehir Devleti olarak gösteren bir harita yayınlanmış ve haberin başlığı ise "ABD 96 saatte Ankara'yı işgal edecek" olarak atılmıştı. Fransız donanmasının da olası bir Türk-Yunan savaşında Yunanistan'ın yanında yer alacağını belirten haberin arka planı 2002 yılındaki "Millennium Challenge" yani "Bin Yılın Meydan Okuması" isimli ABD tatbikatını akıllara getirdi.   BİN YILIN MEYDAN OKUMASI   Millenium Challenge 2002; ABD Ordusunun “Bin Yılın Meydan Okuması” ismi altında 24 Temmuz 2002’de Lozan’ın yıldönümüne gelen bir tarihte Nevada Çölünde icra ettiği 22 gün süren bir tatbikat olarak kayıtlara geçmişti. Tatbikatın senaryosu ise hayli ilginçti çünkü; Akdeniz'de bir ada sorunu yaşayan ve birçok azınlık barındıran bir ülkeyi kapsayan bir tatbikat. Hedef ülkenin stratejik açıdan iki kıtayı birbirinden ayıran bir su yolunun üzerinde ve iki kıtada birden toprağı bulunuyor.   96 SAAT VURGUSU 2002'DEKİ TATBİKATA BİR ATIF   Senaryosu: Hedef ülke, bazı denizyollarını kontrol etmektedir. Bir ada ülkesiyle şiddetli sorunları vardır. Bu ülkede çok büyük bir deprem olur. Sivil hükümet depremle mücadele edemez ve kaos durumunda ordu duruma el koyar, uluslararası yardım çağrısı yapılır. ABD yardımlarının kendi askerleri tarafından yapılmasını şart koyar. Böylece ülkeye girmekte olan ABD askerlerinin miktar ve faaliyetlerinden kuşkulanan hedef ülke ordusuyla ABD ordusu arasında savaş çıkar ve ülke 96 saat içinde işgal edilir. Associated Press’in iddiasına göre ise tatbikat senaryosunda hedef ülkenin Türkiye olduğu bilgisi haberleştirilmişti.   BÜYÜK GÜÇLER HEDEF DEĞİL, YÖNTEM DEĞİŞTİRİR!   Geldiğimiz noktada Yunanistan özellikle ABD ve diğer Batılı güçlerden aldığı destekle Türkiye'yi siyasi ve askeri olarak tehdit etmeye ve şemsiyesi altına girdiği odakların Türkiye'yi işgal edeceğini belirten açıklamalarda bulunuyor. Bunun en yakın örneği ise Pentapostagma'nın 19 Haziran 2022 tarihli haberi. Haber içerisinde 2002 yılındaki tatbikat senaryosundaki ifadeler birebir kullanılarak "Türkiye'nin ABD tarafından 96 saat içerisinde işgal edileceği" net bir şekilde belirtiliyor. Yunanistan'ın son 200 senedir Türk Milleti'ne yönelik her saldırganlıkta vekil güç olarak büyük güçler tarafından kullanıldığı gerçeği düşünüldüğünde, Türkiye'ye yönelik uluslararası planların yine Yunanistan üzerinden devreye sokulacağı Yunan medyası tarafından ikrar ediliyor. Millennium Challenge 2002 tatbikatı da Cihat Yaycı'nın deyimiyle "büyük güçlerin hedef değil, yöntem değiştirdiği" gerçekliğini günümüzdeki olaylarla net bir şekilde ortaya koyuyor.   Daha önce kaleme aldığım “AMOK Koşusu Başladı” bu makalem de geçen yıl Davosta yapılan toplantıda Kissinger ve Soros’un tartışması ve sonrası alınan karar, “Dünyayı Ateşe Verecekler” makalemde ise NATO toplantısında alınan kararların içeriği ve alınan kararla hedeflerini yazmış ve “Yunanistan Kaşınıyor” başlığı taşıyan makalemde ise yukardaki kararların sonrası Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı nasıl kullanılacağını yazdım. Makalelerimi lütfen bu bilgiler eşliğinde tekrar değerlendiriniz!   Yeni Dünya Düzeni kuran mihraklar Türkiyeyi engel olarak görmekte ve ortadan kaldırılması ya da edilgen hale getirilmesi kolunun kanadının kırılmasını hedefliyorlar!   Deprem işgal bahanesi olmasın!   Amerika’dan George HW Bush Uçak gemisi, İspanya ambifi hücum gemileri, İtalyan Donanmasına ait bir geminin de yola çıktığı ifade edildi. Deprem yardımı için mi! Savaşa mı geliyorlar? 2002 ABD tatbikatını ve içeriğini unutma! Buna izin verilmemeli. Bu işin içinde bir iş var!?  Savaş gemilerinin deprem kurtarması ile ne ilgisi olabilir! Çanakkaleye de topyekün gelmişlerdi! Anlaşılan unutmuşlar! Tekrar hatırlatmamız icap edebilir! Önümüzdeki günler çok şeye gebedir! Bütün değerlendirmelerde işbirlikçi dahili ve harici bedhahlar ile hainleri de gözardı etmemek gerekiyor! Adı siyasetçi olabilir, akademisyen olabilir, aktivist olabilir hiçbiri bizi yanıltmamalı! Ortalık kripto kaynıyor! Adı sanı bizi aldatmamalı! Gün birlik olma günüdür! Zaman milli birlik olma zamanıdır!   Vesselam   YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN https://www.bncmedyahaber.com/yazar-dogu-turkistan-da-soykirim-tam-gaz-devam-ediyor-883.html  

DEPREM İŞGAL BAHANESİ OLMASIN!

ABD’nin “Bin Yılın Meydan Okuması  Tatbikatı” ve Turnusol Deprem

 

6 Şubat sabahı 10 vilayeti ve 13.5 milyon nüfusu etkileyen yüz yılın depremini yaşadık.

Allah ülkemizi insanlarımızı ve insanlığı afatlardan korusun.
 

Depremin şiddetine dair Prof. Dr. Ali İhsan Göker, “8 şiddetindeki bir deprem 60 megatonluk bir atom bombası kadar enerji salıyor. Bugün 7.8 ve 7.5 siddetinde 2 tanesini yaşadık. Şu an dünyadaki en güçlü nükleer savaş başlığı sadece 2 megaton. Tedbir alınmadığı için böyle oldu tarzındaki boş lafları bırakalım bence.

Evet, Japonya'da 9.0 şiddetinde deprem oldu fakat o depremin merkez üssü kıyıdan 150 km uzakta ve okyanus tabanındaydı. Biz de olduğu gibi karada ve sığ değildi. Merkez üssü karada olan 8.0 şiddetindeki depremde hiç bina yıkılmaması için bütün binalarda çelik kafes kullanılmalı” tesbit ve önerisinde bulundu.
 

Depremin üzerinden bir saat geçmeden başta Cumhurbaşkanı, bakanlar, Afad, Kızılay derhal harekete geçmişler ve kriz masası kurmuşlardır. Depremin ilk günü hava muhalefeti ve havaalanlarının depremden zarar görmesi sebebi ile deprem bölgesine ulaşmada sıkıntılar yaşanmış olsa da Türkiye dünyada belki hiçbir ülkenin başaramayacağı kapsamlı kurtarma çalışmalarını çok yönlü olarak yapmayı başarmışlar on binlerce çadır milyonlarca öğün yemek çıkarmışlar on binlerce yaralıyı hastanelere taşımışlar evsiz kalanları farklı yerlere yerleştirip aç açık bırakmamışlardır. Bütün bunlara rağmen  depremin büyüklüğü ve kapsama alanı da hesaba katıldığında aksamaların olması da kaçınılmaz olmuştur. 

Ancak deprem adeta turnusol kağıdı görevi yaptı!

Afad, İhh, Ahbap gibi pek çok aktivist ve STK çok fedakar olarak ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Vatandaşlarımız yediden yetmişe elinden ne geliyorsa yapmaya çalıştı.

Devlet tesbit edilmiş yedi bin enkazdan insanları kurtarmaya çalıştığı, depremzedelerin ve yaralılarına kol kanat germiş millet tek yürek olmuşken maalesef bazı siyasetçiler asrın afeti karşısında hükümetin yanındayız, teşkilatlarımız ve bizlere ne hizmet düşüyorsa yapmaya hazırız demek yerine fitne peşine düşmek, buradan iktidar zaafiyeti çıkarabilir miyiz telaşına düşmüşler akla hayale gelmeyecek tavırlar sergilemişler bazıları depremde öncelikle Ak Partililer kurtarılıyor demek sefilliğine düşmüşlerdir! Devletin kurumları olan Afad’ın ve Kızılay’ın itibarını yerle bir etmeye çalışmışlar,yapılan kurtarma çalışmalarını ise, bazı aktivistlerin yardım kampanyalarına bağlamışlar ve onlar olmasaydı diyebilmişlerdir!

İkinci Ordu neden deprem bölgesinde değil diye feryat eden hainler bir taşla iki kuş vurma peşindeler bir sınırları askerden arındırmak iki orduyu yıpratmak! Ne kadar hainimiz var Allah’ım!

Bazıları daha ileri gitmişler, deprem bölgesinde Twitter üzerinden asılsız ihbarlarla ekipleri meşgul edip kurtarma çalışmalarını aksatarak toplumsal isyana çevirmek istemişler, adeta göçük altındaki insanların kurtarılması sorasında zaman kaybettirerek insanların ölümüne sebep olabileceklerini akıllarına bile getirmemişlerdir.

Gerçekten çok yazık!

Nasıl bir ülkeyiz nasıl bir milletiz!

Bir kısmımız hiç tanımadığımız insanları kurtarmak için artçı depremlere rağmen canımızı tehlikeye atarak yıkıntıların altına girerken diğer bir kısmı ise yıkıntılardan ne çalarımın peşine düşmüş, kimimiz ürettiğimiz malları bölgeye taşımaya çalışırken bir kısmımız yüz liralık battaniyeyi iki yüz elli liraya çıkarmaktan geri durmamışlardır. İşte böyle bir topluluğuz!

Diğer yandan ülke yönetiminde bulunmuş, yeniden yönetmeye talip olanlara bakar mısız! Takındıkları tutuma bakarmısınız?

Millet herşeyi  görüyor ve feraset sahibidir!

Yalanı kim söylüyorsa mumu yatsıya kadar yanacaktır! 
 

Felaketten nemalanmaya çalışmak akıl vicdan tutulmasından başka bir şey değildir.

Bu günler de geçecek ve emin olunuz herkes tarihte yerini alacak kimisi çöplükte kimisi gönüllerde yaşayacaktır!
 

Gelelim ABD’nin 2002 yılında gerçekleştirdiği “Bin yılın meydan okuması” askeri tatbikatın adı ve maksadına,

Cihat Yaycı paşanın bu konuda yayınladığı yazıyı noktasına dokunmadan sizlerle paylaşmak istiyorum.

“19 Haziran 2022 tarihli Yunanistan medyası Pentapostagma haber organının gündeme aldığı bir haberde ABD kanlı CBS TV'nin Trakya'yı Yunanistan'a, İstanbul'un batı yakasını ise Ekümenik Patrikhane Şehir Devleti olarak gösteren bir harita yayınlanmış ve haberin başlığı ise "ABD 96 saatte Ankara'yı işgal edecek" olarak atılmıştı. Fransız donanmasının da olası bir Türk-Yunan savaşında Yunanistan'ın yanında yer alacağını belirten haberin arka planı 2002 yılındaki "Millennium Challenge" yani "Bin Yılın Meydan Okuması" isimli ABD tatbikatını akıllara getirdi.

 

BİN YILIN MEYDAN OKUMASI
 

Millenium Challenge 2002; ABD Ordusunun “Bin Yılın Meydan Okuması” ismi altında 24 Temmuz 2002’de Lozan’ın yıldönümüne gelen bir tarihte Nevada Çölünde icra ettiği 22 gün süren bir tatbikat olarak kayıtlara geçmişti. Tatbikatın senaryosu ise hayli ilginçti çünkü; Akdeniz'de bir ada sorunu yaşayan ve birçok azınlık barındıran bir ülkeyi kapsayan bir tatbikat. Hedef ülkenin stratejik açıdan iki kıtayı birbirinden ayıran bir su yolunun üzerinde ve iki kıtada birden toprağı bulunuyor.
 

96 SAAT VURGUSU 2002'DEKİ TATBİKATA BİR ATIF
 

Senaryosu: Hedef ülke, bazı denizyollarını kontrol etmektedir. Bir ada ülkesiyle şiddetli sorunları vardır. Bu ülkede çok büyük bir deprem olur. Sivil hükümet depremle mücadele edemez ve kaos durumunda ordu duruma el koyar, uluslararası yardım çağrısı yapılır. ABD yardımlarının kendi askerleri tarafından yapılmasını şart koyar. Böylece ülkeye girmekte olan ABD askerlerinin miktar ve faaliyetlerinden kuşkulanan hedef ülke ordusuyla ABD ordusu arasında savaş çıkar ve ülke 96 saat içinde işgal edilir. Associated Press’in iddiasına göre ise tatbikat senaryosunda hedef ülkenin Türkiye olduğu bilgisi haberleştirilmişti.
 

BÜYÜK GÜÇLER HEDEF DEĞİL, YÖNTEM DEĞİŞTİRİR!
 

Geldiğimiz noktada Yunanistan özellikle ABD ve diğer Batılı güçlerden aldığı destekle Türkiye'yi siyasi ve askeri olarak tehdit etmeye ve şemsiyesi altına girdiği odakların Türkiye'yi işgal edeceğini belirten açıklamalarda bulunuyor. Bunun en yakın örneği ise Pentapostagma'nın 19 Haziran 2022 tarihli haberi. Haber içerisinde 2002 yılındaki tatbikat senaryosundaki ifadeler birebir kullanılarak "Türkiye'nin ABD tarafından 96 saat içerisinde işgal edileceği" net bir şekilde belirtiliyor. Yunanistan'ın son 200 senedir Türk Milleti'ne yönelik her saldırganlıkta vekil güç olarak büyük güçler tarafından kullanıldığı gerçeği düşünüldüğünde, Türkiye'ye yönelik uluslararası planların yine Yunanistan üzerinden devreye sokulacağı Yunan medyası tarafından ikrar ediliyor. Millennium Challenge 2002 tatbikatı da Cihat Yaycı'nın deyimiyle "büyük güçlerin hedef değil, yöntem değiştirdiği" gerçekliğini günümüzdeki olaylarla net bir şekilde ortaya koyuyor.
 

Daha önce kaleme aldığım “AMOK Koşusu Başladı” bu makalem de geçen yıl Davosta yapılan toplantıda Kissinger ve Soros’un tartışması ve sonrası alınan karar, “Dünyayı Ateşe Verecekler” makalemde ise NATO toplantısında alınan kararların içeriği ve alınan kararla hedeflerini yazmış ve “Yunanistan Kaşınıyor” başlığı taşıyan makalemde ise yukardaki kararların sonrası Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı nasıl kullanılacağını yazdım. Makalelerimi lütfen bu bilgiler eşliğinde tekrar değerlendiriniz!
 

Yeni Dünya Düzeni kuran mihraklar Türkiyeyi engel olarak görmekte ve ortadan kaldırılması ya da edilgen hale getirilmesi kolunun kanadının kırılmasını hedefliyorlar!
 

Deprem işgal bahanesi olmasın!
 

Amerika’dan George HW Bush Uçak gemisi,

İspanya ambifi hücum gemileri,

İtalyan Donanmasına ait bir geminin de yola çıktığı ifade edildi.

Deprem yardımı için mi! Savaşa mı geliyorlar?

2002 ABD tatbikatını ve içeriğini unutma!

Buna izin verilmemeli.

Bu işin içinde bir iş var!? 

Savaş gemilerinin deprem kurtarması ile ne ilgisi olabilir!

Çanakkaleye de topyekün gelmişlerdi! Anlaşılan unutmuşlar! Tekrar hatırlatmamız icap edebilir!

Önümüzdeki günler çok şeye gebedir!

Bütün değerlendirmelerde işbirlikçi dahili ve harici bedhahlar ile hainleri de gözardı etmemek gerekiyor! Adı siyasetçi olabilir, akademisyen olabilir, aktivist olabilir hiçbiri bizi yanıltmamalı! Ortalık kripto kaynıyor! Adı sanı bizi aldatmamalı!

Gün birlik olma günüdür!

Zaman milli birlik olma zamanıdır!

 

Vesselam

 

YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-dogu-turkistan-da-soykirim-tam-gaz-devam-ediyor-883.html