Reklamı Geç
HABER DETAY
ATA TOHUMU, ATA YURDUNDA!.. Ege Tv ve BNC Haber Suşehri ve Şeninkarahisar'daydı
Ege Tv ve BNC Medya Haber'in Suşehri’nden gerçekleştirdiği canlı yayın “Tarım ve Ata tohumu” konusunu yeniden gündeme taşıdı. Suşehri Boyalıca Köyü'nde tarım alanında gerçekleştirilen canlı yayında, tarım konusu masaya yatırıldı, konu sağlık, ekonomi, çevre ve hukuk bağlamında çok yönlü ele alındı.
03 Ağustos 2021 - Salı 12:13
GÜNDEM

EGE TV VE BNC HABER SUŞEHRİ VE ŞEBİNKARAHİSAR'DAYDI

ATA TOHUMU, ATA YURDUNDA

 

Ege Tv ve BNC Medya Haber'in Suşehri’nden gerçekleştirdiği canlı yayın “Tarım ve Ata tohumu” konusunu yeniden gündeme taşıdı.

 

 

Suşehri Boyalıca Köyü'nde tarım alanında gerçekleştirilen canlı yayında, tarım konusu masaya yatırıldı, konu sağlık, ekonomi, çevre ve hukuk bağlamında çok yönlü ele alındı.

 

 

Prof. Dr. Abdulllah Çoban, Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, Gazeteci Yazar Muharrem Coşkun,  “Adalet, Hukuk ve Fikir Platformu sözcüleri” Av. Faruk Keleştimur, Av. Emir Akpınar’ın katıldığı açık oturumda, Şair Arslan Yılmaz’da İnsan, Çevre ve Tarımı konu alan bir şiirle programa katıldı.

 

 

Prof. Çoban Tarımın önemi, imkanlar, fırsatlar ve tehditler konusunda önemli bilgiler sundu, kaynaklarımızın doğru kullanılmadığını, batının tohum politikasının insan sağlığı ve ekonomisi üzerinde ayrıntılı bilgiler verdi. Kendi tohumumuza sahip çıkmanın önemini anlattı. Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu ve yanlış eğitim politikası ve yetersiz, engelleyici bürokrasi ve mevzuat sebebi ile imtiyazlı geri kalmışlık kıskacında ithalatçı ülke konumuna düşürüldüğünü söyledi. 

 

 

 

 

Abdurrahman Dilipak ise, Hava, su ve toprağımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzu anlatırken hem tohum hem topraklarımız, sadece toprağın üstü değil, madenlerimiz, sularımızı, havamızı kirletmeye devam ediyoruz. Oysa biz su medeniyetinin çocuklarıyız. Topraktan yaratıldık, su ile yoğrulduk, hava ile canlandık. Biz su medeniyetinin çocuklarıyız. “Su gibi aziz ol ”deriz ama suyumuzun değerini bilmedik. Su kaynaklarımız, tarım alanlarımız ve maden alanlarımız hızla yabancıların eline geçiyor. Bu konu artık bir milli müdafaa meselesi haline geldi. Ülkemizin tek çakıl taşını bile vermeyiz diyoruz ama toprağımız her anlamda ve çok yönle elden çıkıyor.

 

 

Dilipak ayrıca “Ekmeğimizi de kaybettik. Bizim ekmeğimizin adı “nan-ı aziz”. Şimdiki ekmekle Francala. Bir sürü katkı maddesi var” dedi.

 

 

Dilipak ayrıca bizim geleneksek ekmeğimizin nasıl yapıldığını söyledi.

 

 

 

Muharrem Coşkun ise konuşmasında tarihi arka plandan örnekler vererek “Zeytinyağlı yemem aman” şarkısı ve Marshall yardım şartı ile nasıl margarin yağların piyasaya sürüldüğünü, tere yağ ve zeytinyağın piyasadan çekildiğini anlattı. Margarinlerin ise sağlıklı olduğu anlatılan programlarda Zeytinyağının kanserojen olduğu ve ani parlama riski ile yangınlara sebeb olacağım uyarısının yapıldığını anlattı.

 

Kırsaldan şehre göçün tavan yaptığı, tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini anlattığı konuşmasında ilk eğitimden yüksek eğitime kadar tarım ve hayvancılığın yeniden ele alınması gerektiğini anlattı. Bu gün köy okulları kapatılarak ve zorunlu eğitim süresi, taşımalı eğitim sistemi sonucu herkesin üniversiteli ve beyaz yakalı memur olması yönünde gençlerin kanalize edildiğini ve sonuçta köylerin boşaldığını, tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini söyledi.

 

 

 

 

“Adalet, Hukuk ve Fikir Platformu sözcüleri” Av. Faruk Keleştimur, Av. Emir Akpınar da yasaların, bürokrasinin, tarım ve hayvancılık yönü ile Tarım ve Hayvancılık konusunda teşvik edici değil ve engelleyici bir rol oynadıklarını söylediler. Teşvik politikaları, Tarım sigortasında, tarım alanlarının bütünlüğünün korunması, Milli Emlak ve kamunun elindeki tarım alanları ve hayvancılık için uygun alanların değerlendirilmesi, gerektiğinin altını çizdiler.

 

 

Hukuk ve Fikir Platformu başkanı Av. Faruk Keleştimur;  yasal düzenlemelerin milli tohum projelerini zorlaştırdığını ifade ederek sertifikalı tohum zorunluluğuna ilişkin mevzuatın milli tohum yetiştiriciliğini olumsuz etkilediğini öne sürdü.

 

 

Keleştimur; köylerde ve tarlalarda çalışanların İş Kanunu'ndan doğan haklarını arama noktasında da sorunlar olduğunu bu hususlarda köylerde ve tarlalarda çalışanların hak aramalarının kolaylaştırılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca Coşkun, önemli bir öneriyi de yetkililerin dikkatine sundu. Coşkun önerisinde; ivedilikle köy okullarının tekrar açılması ve bölgesel müfredata geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

 

Av. Faruk Keleştimur; küresel odakların tarım ve tohum varlığımıza yönelik operasyonlarının yerli işbirlikçilerinin TCK 302. Madde kapsamında Devlete Karşı suçlar başlığında yargılanması gerektiğini savundu.

 

 

 

 

Platform başkan yardımcısı Av. Emir Akpınar ise; tarım sigortalarında çiftçilerin mağduriyete uğradığını özellikle sigorta firmalarının kasten ada ve parsel numarasında hata yaparak çiftçileri yanılttığını ifade ederek uyarılarda bulundu.

 

 

Akpınar; tarım sigortasında çiftçilerimizin poliçeye çok dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

 

 

İlaveten Av. Emir Akpınar, İzaleyi Şuyu davalarının çok uzun sürdüğünü, bu durumun tarım arazilerini olumsuz etkilediğini ifade ederek hedef sürenin kısaltılmasını ve tarım arazilerini ilgilendiren her davaya Tarım Bakanlığı'nın müdahil olması gerektiğini ifade etti.

 

 

 

 

Bölgesel şair Arslan Yılmaz’ın mısralarında tasfir ettiği çiftçilerin durumu ise yürekleri burktu.

Arslan, Köylerden şehre göç sonrası bölgelerin hayalet yörelere döndüğünü mısralarında gözler önüne serdi.

 

 

 

 

Ege Tv Marmara Bölge Koordinatörü Muhammet Binici’nin hazırlayıp sunduğu her anı canlı olarak yayınlanan Program; Ata yurdunda ekilip yetiştirilen ata tohumlarının milletin efendisi çiftçilere dağıtılması ile son buldu.

 

Ata Tohumları ata yurdunda gelecek sene 10 farklı tarlada, 2. yıl 100 farklı toprak tarlada 3. Sene ise 10 bin toprak ana ile buluşacak ve gelecek nesillerimize ulaştırılacak.

 

 

 

 

ŞEBİNKARAHİSAR ZİYARETİ

 

Suşehri’ndeki canlı yayın ve temaslardan sonra Muhammed Binici’nin konukları Abdurrahman Dilipak ve Muharrem Coşkun Şebinkarahisar belediyesini ziyaret ettiler. Belediye başkanı, AK Parti ilçe Başkanı ve belediye yöneticileri ve diğer bazı STK temsilcileri ve Kamu Görevlileri ile kültür merkezinde bir araya geldiler.

 

Dilipak, Coşkun ve Binici, başkan ve yetkililerden bölgedeki çalışmalar ve sorunlar hakkında bilgi aldılar ve daha sonra yerel yönetimlerin “Marka Şehir” uygulamaları çerçevesinde neler yapılabileceğine ilişin görüşlerini paylaştılar. Bu anlamda STK, sermaye grupları, Üniversitelerle işbirliği ve Kooperatifleşmenin önemi üzerinde durdular.

 

Daha sonra belediyenin koordinasyonu ile yeni açılan, hanımlara yönelik el dokuması olan Tamzara Üretimi ve Eğitimi Atölyesi ziyaret edildi ve halkın kooperatifleşmesinin ve şehrin marka ürünlerinin internet medya üzerinden pazarlanması ile ilgili örnekler ve üretimin daha da yaygınlaştırılması için ev içi atölyelerin önemi üzerinde duruldu.

 

 

 

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN 

 

 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.