Dilipak Savcılığına kendi aleyhinde suç duyurusunda bulundu ve sordu:
"TÜRKİYE’YE KARŞI ULUSLARARASI KOMPLONUN PARÇASI KİM?"
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak 7.6.2021 tarihinde İstanbul Anadolu yakası başsavcılığına kendi aleyhine bir suç duyurusunda bulundu. Başvuruyu Dilipak adına Av. Faruk Keleştimur yaptı. Dilipak suç duyurusunda Yeni Şafak gazetesi yazarlarından İbrahim Karagül’ün Twittirindeki bir iddiasından yola çıkarak bu başvuruyu gerçekleştirdi.
Dilipak başvurusunda “İbrahim karagül Twitter’den “Şimdi de Taksim Camii'ne çamur atmaya başlamış... Hem de bir yalan haber üzerinden. BAE, Dubai, Bin Zayed ekseninde bir konumlanma işaretleri alıyorum” diye tiwit attı. Yani ben “Yalan bir haber üzerinden” “Taksim camiine çamur atıyormuşum” ve bu şekilde İbrahim Karagül “BAE, Dubai, Bin Zayed ekseninde bir konumlanma işaretleri alıyorum” diyerek, benim, “Türkiye’ye karşı BAE, Dubai, Bin Zayed ile Türkiye’ye karşı düşmanlık ettiğime ve bu yönde bir kumpasa ortaklık ettiğim”e dair bir iddia ortaya atıyor” dedi.
Dilipak, Taksim camii ile ilgili olarak Hürriyet gazetesi ve o paraleldeki gazetelerle, diğer media ve sosyal mediada yer alan bir haberi paylaşarak “şimdi bu nereden çıktı” anlamına “bu ne böyle şimdi” gibi bir Twit atmıştı.
Cami ile ilgili kilise ve havra iddialar “tavzih” edilse de diğer iddialar hakkında bir açıklama yapılmamış ve iddia sahibi muhabir, gazete ve haber konusunda bir açıklama yapma gereği duyulmazken, haberi sorgulayan Dilipak’a karşı troller üzerinden bir karşı kampanya başlatılmış, Karagül de Sedat Peker’e gönderme yaparak, Dilipak ile ilgili olarak “TÜRKİYEYE KARŞI bir Uluslararası komplonun bir parçası olduğu kanaatı oluşturmaya yönelik olarak BEA, DUBAİ, BİN ZAYET EKSENİNDE BİR KONUMLANMA İŞARETİ ALIYORUM” demişti. Dilipak bu KONUMLANMA İŞARETİnin kanıtı için konuyu bu adımı ile yargıya taşımış oluyor.
DİLİPAK BUNU DAHA ÖNCE DE YAPMIŞTI
Dilipak, daha önce Şanar Yurdatapan ile birlikte, “Düşünce Suçuna Karşı Girişim” hareketi olarak bir çok kişinin suç olarak itham edilen, gerçekte suç oluşturmayan söz ve eylemlerine katılmış, Tayyib Erdoğan örneğinde olduğu gibi, Hasan Celal Güzelin de katılımı ile bir çok ilde açık hava ve stadyumlarda toplanan on binlerce kişiyle dava konusu edilen şiiri okuyup, daha sonra kendilerini savcılıklara ihbar etmişlerdi.
KARAGÜL MÜZMİN BİR DİLİPAK KARŞITI
Karagülün Dilipak karşıtı söz ve mesajları yeni değil. 22 Mayıs 2021 tarihinde İbrahim Karagül Twitter hesabından şu mesajı yayınlamıştı: “İçeride kurulan ‘cephe’nin muhafazakar ayağı; Abdurrahman Dilipak ve Ahmet Taşgetiren üzerinden mi yürütülüyor? Konuşmaları, yazıları, nefret sınırına varan üslupları, pozisyon alışları bireysel bakış farkının, muhalif olmanın çok ötesinde. Şaşırtıcı, merak uyandırıcı.”
Karagül burada “İçeride kurulan ‘cephe’nin muhafazakar ayağı” olarak Abdurrahman Dilipak ve Ahmet Taşgetiren (mi) diye sorar gibi yaparak adres gösteriyor ve ekliyor: “Konuşmaları, yazıları, nefret sınırına varan üslupları, pozisyon alışları bireysel bakış farkının, muhalif olmanın çok ötesinde. Şaşırtıcı, merak uyandırıcı”. Karagül 3 Ağustos 2020’de de yine Twitter’de “… Dilipak'ın olduğu hiçbirtartışmadan bu ülkeye hayır gelmez" demişti.
Dilipak, dava dilekçesinde Karagül’ü iddialarını isbata çağırırken, konunun MİT ve emniyetten araştırılması, Ahmet Taşgetiren’in adı geçtiği için de Ahmet Taşgetirenin, ayrıca Karagül’ün daha önce Yeni Şafak Gazetesinin genel yayın yönetmeni olması dolayısı ile gazete arşivinde Dilipak aleyhine bilgi ve belge varsa onların da savcılığa celbi için Gazetenin bağlı olduğu grubun yönetim kurulu başkanı ve CEO’sunun tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Dilipak’ın savcılığa gönderdiği dilekçeye ise BNC Medya Haber ulaştı...
_______________________________________________________
|
||
|