Reklamı Geç
HABER DETAY
4 Haziran 1989 Çin Tiananmen Meydanında Kanlı Olaylar ve 300 Bin Eylemcinin Meçhul Sonu
Halis Özdemir yazdı... "4 Haziran 1989 Çin Tiananmen Meydanında Kanlı Olaylar ve 300 Bin Eylemcinin Meçhul Sonu"
04 Haziran 2021 - Cuma 09:50
GÜNDEM

4 HAZİRAN 1989 ÇİN TİANANMEN KANLI OLAYLAR VE 300 BİN ÇİNLİNİN MEÇHUL SONU

 

4 Haziran 1989 Komunist Çin TİANANMEN MEYDANI KANLI OLAYLARI! Halkın demokrasi talebi.


Doğu Türkistan'dan bir Selahaddin-i Eyyubi, Çin’den bir Stalin, Ghandi çıkacak mı?

 

1989 yılında Tiananmen meydanına Çin aydınları ile çoğunluğu ÖĞRENCİ ve İŞÇİlerden oluşan Çin halkı toplanmış, meydanda eylem üç ay sürmüş ancak her ne olmuşsa ÜÇ YÜZ BİN CİVARINDAKİ EYLEMCİ BİR ANDA ORTADAN KAYBOLMUŞLARDIR. Bu sebeple Tiananmen olayları tarihe sadece SİVİL TOPLUM HAREKETİ OLARAK geçmemiş TİANANMEN KATLİAMI olarak da geçmiştir.

Bu hareketin önderlerinden birisi ise;

 

1949'da başlayan ÇKP rejiminden beri Çin'de yaşanan ilk demokratik hak arama harekatı olan bu harekatın başındaki 4 liderden biri Uygur Türk'ü Pekin Üniversitesi öğrencisi ÖRKEŞ DÖLET idi. (ÖRKEŞ DEVLET)


ÖRKEŞ DÖLET veya dünyaca tanınan adıyla WUERKAİXİ DUOLAITE  (adının Çince telaffuzudur) dönemin Çin Başbakanı Li Peng ile yaptığı cesur diyalogları ile meşhurdur.
1989 Tiananmen Meydanı demokratik öğrenci harekatının efsane lideridir.
Belirttiğim gibi 1989 Tiananmen Meydanı Olayları Tiananmen Katliamı olarak da bilinir, Çince’de 4 Haziran Vakası ya da aynı anlama gelecek şekilde Altı-Dört olarak da anılır. Çin Halk Cumhuriyeti’nde 1989 yılının 15 Nisan - 4 Haziran tarihleri  arasında meydana gelen; öğrencilerin, aydınların ve işçilerin önderliğinde gerçekleşen gösterileri ve ardından yaşanan kanlı bastırılma olayını ifade eder.


Sivil toplum hareketinin katliamla sonuçlandığı örneğindeki gibi Çin Komunist rejiminin ağır baskıları Çin halkını kıpırdamaz hale getirmiştir. Fakat "zulüm ila abat olunmaz". Çin rejimi tarafından GÜYA ÖZERK BÖLGELER vardır. Ancak oralarda da yönetimler Çin Komunist partisinin önderlerinden oluşmaktadır. Bu sebeple Özerk bölge yöneticilerinin yerli insanlardan oluşuyor olması da maalesef bir anlam ifade etmemekte yerli yöneticiler ÇİN KOMUNİST yönetimini birer "İŞBİRLİKÇİ HAİNLERİ" olarak görevlerini sürdürmektedirler.
 

Çin’de Komunist rejimin baskısı KAPİTALİZMİN SÖMÜRÜSÜ devam ediyor.


Komunist ÇİN’de bir buçuk milyar civarında insan yaşamaktadır. Fakat bu insanlar Komunizmin baskıcı rejimi KAPİTALİZMİN doyumsuzluğu altında ezilmekteler. Batı dünyası İŞÇİLİK MALİYETLERİNİN DÜŞÜKLÜĞÜ sebebi ile ÇİN'e üretimlerini taşımışlar böylece Çin milli hasıla ve dış ticarette olduğu gibi teknolojik alanda da gelişmiş ve zenginleşmiştir. Ancak ülke zenginliğini ÇİN KOMUNİST PARTİSİNİN ÖNDE GELENLERİ paylaşmış bir milyarın üzerinde Çin vatandaşı tam anlamıyla KARIN TOKLUĞUNA KÖLE İŞÇİ OLARAK ÇALIŞTIRILMAKTADIR.

Komunist yönetimin baskıları halkın tepesinde Demokles’in KILICI olarak durmaktadır. Durum halen böyledir ayrıca Doğu Türkistan’lı başta MÜSLÜMAN UYGUR halkı soykırım yaşamakta, işkence hapis asimilasyon organ ticareti kamp ve hapishanelerde tutulma, kadınlara tecavüz hız kesmeden devam ettiği gibi CAMİLER VE TARİHİ BİNALAR YOK EDİLMEKTE, ayrıca Doğu Türkistan vatandaşları ÇİN'İN İÇ BÖLGELERİNE TAŞINMAK sureti ile Doğu Türkistan’ın demografik yapısı değiştirilerek Doğu Türkistan'ı ÇİN YURDU HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞMAKTALAR. Bütün olup bitenler karşısında maalesef birkaç istisna ülke dışında -onlar da kendi amaçları gereği tepki göstererek- itiraz edenler olmuşsa da insanlık sessiz ve etkisiz kalmış bu sınavı kazanamamış; en önemlisi de İslam Dünyası için bu bir kara leke olarak tarihte yerini alacaktır.

 

Çin halkı bu duruma son verecektir.

Dünya HÜRRİYETİ yaşarken Çin halkı inim inim inleyerek çaresizlik içinde KOMUNIST REJİM altında esareti yaşamaktadır.

Buna son verilecektir son verilmeye ama DOĞU TÜRKİSTAN’dan dünyanın çok değişik yerlerine yayılmış başta Uygurlar buna hazır mı? Asıl soru bu!

Uygurlar 1946 yılında kısa süreli devlet olmalarını saymazsak 1875’ten beri DEVLET YÖNETMEMİŞLER dolayısı ile Dünya siyaseti ve Ülke yönetiminde maalesef tecrübe sahibi değiller. DİASPORADA UYGUR KURULTAYI ve bazı dernek ve vakıflar imkansızlıklar içinde çalışmalar yürütüyorlar.

Uygurların bu güne kadar yürüttükleri süreci çok yönlü olarak zenginleştirmeli,
BAĞIMSIZ DOĞU TÜRKİSTAN DEVLETİNİ yönetmeye kendilerini hazırlamalılar.
Bunu yaparken BİRLİK VE BERABERLİK HAYATİ ÖNEME HAİZDİR.

 

Zaman her şeye gebe!
 

Tiananmen Meydanı 
Kaşgar Urimçi Meydanları gelecek YİĞİT BİR KAHRAMAN beklemekte!

 

Bakalım Doğu Türkistan'da ve Diasporada yaşayan Uygurlar, Kazaklar, Özbekler, Tatarlar ve diğer Müslüman unsurlar arasından Selahaddin-i Eyyubi çıkacak mı?! Ya da Çin halkı içinden Stalin, Ghandi çıkacak mı?

Evet çıkacak!

Zulmün sonu yok!

Adaletin olmadığı baskı ve zulmün hakim olduğu hiçbir devletin ayakta kalmadığını tarihin perspektifi ve şahitliği göstermiştir gene gösterecektir.

Kahraman kim olacaktır?

Vira bismillah!

Vesselam

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.