EĞİTİM Mİ DEDİNİZ?                                                                                Eğitim’e hayır. Bizde bunun adı Maariftir. Eğitim varoluşçu, aydınlanmacı, rasyonalist, pozitivist bir aklın ürünüdür. Maarif Hakikat arayışında gerçeklerin basamaklarında tırmanarak hikmete ulaşır. Maarif yolu ile İrfan sahibi olursunuz. Münevver olursunuz.   Bu iş okulda olmaz, “mekteb”de, “medrese”de “kıraat” ve “müzakere” yolu ile olur. Okulun müfredatı değil, aslolan “talib”in kabiliyet ve tercihleridir. Dersler, mutlak zorunlu seçmeli zorunlu, muhayyer olarak 3 kategoridedir ve her dersin 3 başlangıç safhası vardır: Belagat, Hey’et yani Kozmografya, yani mantık, matamatik, geometrti, coğrafya ve astronomiden oluşan bir çerçevede muhitin ihatası gerek. Ve adab-ı muaşeret. Ve tabi bu işin edebleri. Belagat ise, konuyla ilgili kavramlar, kurumlar ve bu kavram ve kurumları izah eden üstadların  görüşleri arasındaki farklılıkları özet olarak anlatır. Bu işin dilidir kısaca.   Bunlar 1700 öncesinde kaldı. “Lale devri çocukları” Medrese’yi de kendilerine benzettiler. Biz artık Mektebi Medreseyi bıraktık. Harflerimizi, hecelerimizi, kelimelerimizi, cümlelerimizi kaybettik. Dilimizin musikisini kaybettik. Zamanı ve Mekan algınızı kaybetmişseniz neye şahidlik edeceksiniz. Tarihini kaybetti ise geleceğinizi nasıl inşa edeceksiniz. Yani mazi, hal ve istikbal çizgisinde, “kökü mazide olan bir ati” olmak nasıl mümkün olacak.   “MilliEB”  “Fulbright” diyecek, vakıflarınız Montessori’den söz edecek. Üniversiteler size Erasmus’u teklif edecek.   Harvard, Stanford, New York, Northeastern, Kalifornia, Columbia, Princeton, MIT, Massachusetts, hangisini isterdiniz? Ya da İngiliz, Oxford, Cambridge, Manchester, Exeter, Amerikan kolleji, Fransız, Saint Benoit, Notre dame de Sion..   Eğitim, teknoloji olarak, materyal olarak, metot olarak büyük ölçüde dışa bağımlı. Zaten, eğer Great reset gerçekleşecek olursa ne okula, ne öğretmene gerek. Yapay zekaya stoklanan bilgilere, beyninize takılan Chiplerle kolaylıkla ulaşabileceksiniz. Hatta İnan, Hayvan ve bilgisayar arasında bir Neuralink kurulacak. Bilgi yüklenebilecek ve bilinebilecek ya da bilgiye online erişebileceksiniz. Akıllı makine gibi “digital akla sahip” bir Siborg’dan, Klonoid’den, Transhuman’dan söz ediyoruz.   Öğrenmek, bilmek mi, anlamak mı, uygulama becerisine sahip olmak mı? Bunların hepsini Humonoidler yapacaksa bize ne gerek var ki!   Yeni bir dünyadan söz ediyoruz. Great reset sonrası “Yeni normal” dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, tabi hayalleri gerçek olursa, Allah korusun. Selam ve dua ile.

EĞİTİM Mİ DEDİNİZ? 

                                                                             

Eğitim’e hayır. Bizde bunun adı Maariftir. Eğitim varoluşçu, aydınlanmacı, rasyonalist, pozitivist bir aklın ürünüdür. Maarif Hakikat arayışında gerçeklerin basamaklarında tırmanarak hikmete ulaşır. Maarif yolu ile İrfan sahibi olursunuz. Münevver olursunuz.

 

Bu iş okulda olmaz, “mekteb”de, “medrese”de “kıraat” ve “müzakere” yolu ile olur. Okulun müfredatı değil, aslolan “talib”in kabiliyet ve tercihleridir. Dersler, mutlak zorunlu seçmeli zorunlu, muhayyer olarak 3 kategoridedir ve her dersin 3 başlangıç safhası vardır: Belagat, Hey’et yani Kozmografya, yani mantık, matamatik, geometrti, coğrafya ve astronomiden oluşan bir çerçevede muhitin ihatası gerek. Ve adab-ı muaşeret. Ve tabi bu işin edebleri. Belagat ise, konuyla ilgili kavramlar, kurumlar ve bu kavram ve kurumları izah eden üstadların  görüşleri arasındaki farklılıkları özet olarak anlatır. Bu işin dilidir kısaca.

 

Bunlar 1700 öncesinde kaldı. “Lale devri çocukları” Medrese’yi de kendilerine benzettiler. Biz artık Mektebi Medreseyi bıraktık. Harflerimizi, hecelerimizi, kelimelerimizi, cümlelerimizi kaybettik. Dilimizin musikisini kaybettik. Zamanı ve Mekan algınızı kaybetmişseniz neye şahidlik edeceksiniz. Tarihini kaybetti ise geleceğinizi nasıl inşa edeceksiniz. Yani mazi, hal ve istikbal çizgisinde, “kökü mazide olan bir ati” olmak nasıl mümkün olacak.

 

“MilliEB”  “Fulbright” diyecek, vakıflarınız Montessori’den söz edecek. Üniversiteler size Erasmus’u teklif edecek.

 

Harvard, Stanford, New York, Northeastern, Kalifornia, Columbia, Princeton, MIT, Massachusetts, hangisini isterdiniz? Ya da İngiliz, Oxford, Cambridge, Manchester, Exeter, Amerikan kolleji, Fransız, Saint Benoit, Notre dame de Sion..

 

Eğitim, teknoloji olarak, materyal olarak, metot olarak büyük ölçüde dışa bağımlı. Zaten, eğer Great reset gerçekleşecek olursa ne okula, ne öğretmene gerek. Yapay zekaya stoklanan bilgilere, beyninize takılan Chiplerle kolaylıkla ulaşabileceksiniz. Hatta İnan, Hayvan ve bilgisayar arasında bir Neuralink kurulacak. Bilgi yüklenebilecek ve bilinebilecek ya da bilgiye online erişebileceksiniz. Akıllı makine gibi “digital akla sahip” bir Siborg’dan, Klonoid’den, Transhuman’dan söz ediyoruz.

 

Öğrenmek, bilmek mi, anlamak mı, uygulama becerisine sahip olmak mı? Bunların hepsini Humonoidler yapacaksa bize ne gerek var ki!

 

Yeni bir dünyadan söz ediyoruz. Great reset sonrası “Yeni normal” dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, tabi hayalleri gerçek olursa, Allah korusun. Selam ve dua ile.