Reklamı Geç
HABER DETAY
Gazetecilik Sorunları, Basın Kartı, İnternet Medyası vs.
İnternet medyasının geleceği ile ilgili yazarımız Suat Gün göz ardı edilen bir gerçeği daha gözler önüne serdi. İşte Suat Gün'ün tavsiye dolu "Gazetecilik Sorunları, Basın Kartı, İnternet Medyası vs." başlıklı o yazısı.
19 Ocak 2021 - Salı 14:14
GÜNDEM

GAZETECİLİK SORUNLARI, BASIN KARTI, İNTERNET MEDYASI VS.

 

Ben 2002’den beri Önce Vatan Gazetesi’nde ve diğer arkadaşların yayınladığı haftalık, aylık dergi ve internet medyasında yazılar yazıyorum. İlk makalem 1983’de MALATYA’NIN SESİ Dergisi’nde çıktı sonra 1986-87’de Türk Yurdu Dergisi’nde yazılarım yayınlandı. Muntazam yazı hayatım Önce Vatan Gazetesi’nde başladı ve bu güne kadar devam etti.

 

Gazete; emekli olmamız, gazetede tam gün çalışmamamız sebebiyle basın sigorta primlerini herkesin katkısına göre belirledi. Kimi için 5 gün kimi için 15 gün sigorta destek primi yatırdı. Bazı arkadaşlar da maaş istemedi sigorta priminin tam gün yatırılmasını istedi. Gazete sahibi herkesin ihtiyacına ve kendi imkânlarına göre bir formül geliştirdi.

 

Sonra duyduk ki bu eski mevzuat değiştirilmiş, sarı basın kartının devam etmesi için tam gün prim yatırılacak denmiş. Ben dahil bir çok gazetecinin kartı iptal edildi. Basın kartı yazar, çizer, araştırma kurumları ve SETA, ORSAM gibi stratejik araştırma merkezlerinde araştırma yapan, yazı yazan kişilere verilmesi gereken bir karttır, bir haktır. Bir gazetenin matbaasında, dağıtımında veya bir Tv’nin çay ocağında çalışıp basın sigortası yatırılarak elde edilen bir hak değildir. Basın kartı için yazarlıkla ilgili hakiki kriterler getirilmesi lazımdır. Basın kartı yazan, çizen, haber toplayan, program yapan, araştırma yazıları yayınlayan, internet yayıncılığı üzerinden kamuoyu oluşturmak için medya çalışması yapanlara verilmesi gereken bir haktır. Bunun için kriterler getirilebilir. İletişim Başkanlığı bünyesinde bir bilim kurulu kurularak karar verilebilir.

 

Büyük-küçük bütün gazeteler gelirlerini/geçimlerini nasıl karşılarlar? Reklam gelirleri, devletin verdiği resmi ilanlar veya gazete patronlarının diğer gelirlerinden sermaye transferi ile…

 

Devlet bir tane resmi ilan gazetesi çıkartır, tıpkı Resmi Gazete gibi bütün ihale, bildiri, mahkeme kararı, her şeyi orada yayınlayabilirdi. Herkeste her şeyi oradan takip ederdi. Neden böyle yapmadı?

 

Çünkü basın sektörü, hür irade, devlet desteği olmadan ayakta kalamaz. Devlet medya sektörüne bu desteği verirken özel kişi ve kurumların mecburi ilanlarını buralarda yayınlattırarak finansmanın tedarikine onları da ortak etti. Böylece devlet kendi yükünü azalttı, medyanın finansmanını tabana yaydı. Bütçeye yük olmadan bu işi halletti. Yabancı medya kuruluşları, arama motorları, sosyal medya şirketleri yaptıkları hizmetten para almadan nasıl ayakta kalıyor? İşte bu yapılmalıdır. Bir internet medyası gelir dağıtımı-ilan/reklam kanunu çıkartılmalıdır.

 

Yazılı basın devri için iyi düşünülmüş bir resmi ilan kanunu çıkartılmıştır. Devlet resmi ilan gelirlerini nasıl dağıtacak? Kime ne kadar verecek? Bunun bir ölçüsü olması lazım gelirdi. Bunu da 1960’dan sonra kurulan “Basın İlan Kurumu” yolu ile halletti.

 

Basın İlan Kurumu Kanunu’na baktığınızda gazetelere dağıtılacak ilan gelirlerinin nasıl paylaştırılacağına dair kimsenin itiraz etmeyeceği ölçütlerin koyulduğunu görürsünüz. Medya gibi herkesin her şeyin peşinde koştuğu bir sektörde en az kavga “resmi ilanların dağıtımında” olmuştur, diyebiliriz. Neden bu böyledir?

 

Çünkü: Resmi ilan almanın şartları sayılırken; gazetenin trajı, sayfa büyüklüğü, sayfa sayısı, yayın aralığı (günlük mü, haftalık mı, aylık mı? ), basıldığı matbaa, haber ve yazıların orijinalliği, sigortalı çalışan sayısı, sarı basın kartlı gazeteci sayısı gibi objektif kriterlere göre dağıtılıyor. Hiç kimse bu ölçütlere göre dağıtılan gelirlerin miktarına itiraz edemiyor. İtiraz eden kendi basamağını yükseltecek çalışmalar yapacak sonra gelirini artıracak…

 

Küçük gazeteler, yerel medya esasen basın sektörünün, medyanın mesleğe giriş okullarıdır. Birçok yazar, hatip, sunucu, yerel gazete, dergi ve medya organlarında yetişmiştir. Siz onların önünü keserseniz, nitelikle adam yetişmesini önlemiş olursunuz.

 

Fahrettin Bey İletişim Başkanı olduktan sonra benim ondan beklentim şu olmuştur: Medya sektöründe (Tv,  Radyo, internet medyası, İnternet gazeteciliği gibi sektörlerde ) ve aynı zamanda büyük küçük bütün gazetelerin web sitesi olması sebebiyle yeni bir alan doğmuştur. İnternet yayıncılığı yazılı basının yerini almaktadır. Bu nedenle internet yayıncılığına kriteri getirilmesi ve bunlarında bir gelire kavuşturulması yönünde bir çalışma yapması gerekiyordu.

 

İşte Google diyorsunuz, Youtube, Facebook vs. diyorsunuz bütün bunlar yurt dışı kökenli sosyal medya kurumları, iç piyasanın özel reklamlarını yayınlayarak gelir elde ediyorlar, işlek yerli sitelere çok düşük gelirler aktarıyorlar. Elde ettikleri kârları yurt dışına aktarıyorlar. Hâlbuki bu gelirlerin toplanması, dağıtımı için bir mevzuat, bir tüzük hazırlanmış olsa medya sektörünün daha nitelikli adam yetiştirmesi, basın sektörünün milli esaslara dayanması mümkün olur. Yabancı internet medyası veya sosyal medyanın Türkiye’deki faaliyetleri meydanı boş bulmuş ganimet avcıları gibi olmaz.

 

Kısaca şunu söylüyorum: İnternet medyasının gelire kavuşması, basın kartı alması için iyi düşünülmüş bir mevzuat hazırlanmalıdır. Bunun için bir medya zirvesi düzenlenerek istekler, kaynaklar ve çareler tespit edilebilir.

 

Bunun için bir yazarın, çizerin 10 yıl içinde 1000 makale veya karikatürün çeşitli zeminlerde yayınlamış olması, yazar-sunucu adına toplam 1000 gün sigorta primi yatırılmış olması, spikerler ve program yapımcıları için sunum yaptığı saat toplamı, haber sitelerinin tıklanma sayısı, ziyaret trafiğinin süresi, aldığı reklamların miktarı, bunların ilan fonuna aktarım miktarı, sarı basın kartlı gazeteci sayısı, sigortalı personel sayısı gibi kriterleri esas alan bir internet medyası gelir tüzüğü hazırlanabilir. Bu mevzuat zamanla geliştirilerek daha objektif esaslar tesis edilebilir. Böylece gazetecilik mesleği yabancı internet şirketlerinin çöplüğü olmaktan kurtarılır, hatta yabancı sosyal medya platformları kontrol altına alınır.

 

Basın kartı ve SSK ödemeleriyle ilgili olarak 2 yıl önce getirilen bir aylık tam prim yatırılması kararı bizce yanlış olmuştur:  Neden yanlıştır?

 

Düşük prim yatıran veya az gün gösteren gazetelerin veya bağımsız gazetecilerin zaten geliri düşüktür, imkânı olmadığı için bu parayı yatıramaz. İkincisi emekli olmuş ve tam gün çalışmayan bir şahıs adına tam gün sigorta primi yatırılması kararı yanlıştır. Diğer sektörlerde böyle oluyor da basın ve medya sektöründe neden olmuyor? Gelir gelirdir, devlete az da olsa bir gelir gelmesi mümkünken neden bu geliri kesiyorsun? Bu nedenle 10 sene 15 sene sarı basın kartı taşımış gazetecilerin kartları iptal edildi. Üçüncüsü muhafazakâr parti ve yönetimlerin destekçisi Anadolu medyası, yerel medya, küçük ölçekli internet medyası ve küçük ölçekli gazete, dergi,  kurum ve ajanslardır. Seni destekleyen kesimi saf dışı bırakarak, neden bindiğin dalı kesiyorsun? Nitekim bu karar çıktıktan sonra batı güdümlü medyanın gücünde patlama yaşandı, mahalli idare seçimlerinde bunun sonuçlarını gördük.

 

Sonuç: Müesseseler, gazetecinin çalıştığı gün sayısını kendileri belirlemeli, sigorta destek primi yatırarak sarı basın kartlı gazeteci sayısının artmasına vesile olmalı, küçük gazete ve dergilerin medya okulu olmaya devam etmesinin yolu kapatılmamalıdır. Muhafazakâr kitle partilerinin destekçisi küçük gazete ve dergilerdir, Anadolu medyasıdır. Bunlar korunmalıdır. Gelir ile desteklenmelidir.  Yeni bir internet medya tasarısı getirerek internet medyasının yabancı arama motorlarından para almak, onların reklamlarını yayınlamak yerine, milli reklam geliri ve hizmetlerden kaynak tedarik etmesinin yolu açılmalıdır.  Böyle yapılırsa kültür iktidarı olmanın yolu açılır, sosyal medya ve internet medyası düzene girer, yabancıların etkisi azalır, sistem millileşir.

 

Fahrettin Bey’in bu işe el atacağını geçmişten gelen yanlışları düzelteceğini, internet medyası için objektif kıstaslara dayanan bir ilan gelir ve dağıtım sistemi kuracağını değerlendiriyorum.

 

Fahrettin Bey bunu başarırsa Türk medya tarihine damgasını vurur.

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.