AK Parti Genel Başkanlığı, Kadın Kolları Başkanlığı, 81 il ve KADEM’in kurum kimliği ve genel başkanları adına yapılan suç duyurusu ile ilgili olarak, Küçük Çekmece savcılığının Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’ın 1 Ekim 2020’de ifadesini alınmasının ardından savcılığın konuyu Uzlaştırmaya göndermesi üzerine Dilipak Uzlaştırıcı olarak atanan Pınar Gülaştı’nın çağrısı üzerine “Uzlaşmaya karşı tarafın kabul etmesi şartı” ile “evet” dedi. İşte Ayrıntılar..
AK PARTİ’NİN DİLİPAK ALEYHİNE SUÇ DUYURUSU İLE İLGİLİ YENİ GELİŞME
DİLİPAK, SAVCILIĞIN UZLAŞMA ÇAĞRISINA OLUMLU CEVAP VERDİ
AK Parti Genel Başkanlığı, Kadın Kolları Başkanlığı, 81 il ve KADEM’in kurum kimliği ve genel başkanları adına yapılan suç duyurusu ile ilgili olarak, Küçük Çekmece savcılığının Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’ın 1 Ekim 2020’de ifadesini alınmasının ardından savcılığın konuyu Uzlaştırmaya göndermesi üzerine Dilipak Uzlaştırıcı olarak atanan Pınar Gülaştı’nın çağrısı üzerine “Uzlaşmaya karşı tarafın kabul etmesi şartı” ile “evet” dedi. Uzlaşmayı kabul etmek suçlamaları kabul etmek anlamına gelmiyor.
Dilipak konu ile ilgili yaptığı açıklama şöyle dedi: “barış daha iyidir. Bu dava benden çok davacı tarafa zarar veriyor. Yanlışın neresinden dönülürse orası kârdır. Şimdi AK Parti Genel Başkanlığı, Kadın Kolları Başkanlığı, 81 İl Kadın kolları başkanlığı ve KADEM’den cevapların toplanması bekleniyor. Tabi ilginç bir durumla karşı karşıyayız. Madem 81 il kadın kolları dava açıyor, ilçe kadın kolları niye açmıyor. Kadın milletvekilleri ya da gençlik kollarındaki genç hanımlar, parti üyesi hanımlar niye suç duyurusunda bulunmuyor. Dava açarken ilginç bir yol izlenmiş. Genel Merkez değil, Genel Başkanlık olarak suç duyurusu söz konusu, Kadın Kolları genel başkanlığı da ayrıca suç duyurusunda bulunmuş. İnşallah, bu suçlamayı yapanlar, benim ve Akit gazetesi adına savcılığa sunulan ifadeleri okumuşlardır. Bu davaya kim ya da kimler karar veriyor. Açılan dava ve suç duyurularındaki metinleri parti yöneticileri okudular mı, ilk ifade ve cevaplardan sonra ne düşünüyorlar, bu benim için meçhul. Bu suç duyurularının ve tazminat davasının parti içindeki dar bir çevre dışında karşılığı yok. Eğer dava devam edecekse bunu onlara zaman da gösterecek ve dava sürecindeki tanıklıklar da gösterecek. Tabi bu konuda karar verecek olanlar o dilekçeleri imzalayanlar. İmzacıların bundan sonraki süreçte kendi iradeleri ile mi hareket edeceklerini ya da talimatla mı hareket edeceklerini bilmiyorum. Ama sanırım bu ay sonuna doğru bu konu netlik kazanacaktır.”
AK PARTİ’NİN DİLİPAK ALEYHİNE SUÇ DUYURUSU İLE İLGİLİ YENİ GELİŞME
DİLİPAK, SAVCILIĞIN UZLAŞMA ÇAĞRISINA OLUMLU CEVAP VERDİ
AK Parti Genel Başkanlığı, Kadın Kolları Başkanlığı, 81 il ve KADEM’in kurum kimliği ve genel başkanları adına yapılan suç duyurusu ile ilgili olarak, Küçük Çekmece savcılığının Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’ın 1 Ekim 2020’de ifadesini alınmasının ardından savcılığın konuyu Uzlaştırmaya göndermesi üzerine Dilipak Uzlaştırıcı olarak atanan Pınar Gülaştı’nın çağrısı üzerine “Uzlaşmaya karşı tarafın kabul etmesi şartı” ile “evet” dedi. Uzlaşmayı kabul etmek suçlamaları kabul etmek anlamına gelmiyor.
Dilipak konu ile ilgili yaptığı açıklama şöyle dedi: “barış daha iyidir. Bu dava benden çok davacı tarafa zarar veriyor. Yanlışın neresinden dönülürse orası kârdır. Şimdi AK Parti Genel Başkanlığı, Kadın Kolları Başkanlığı, 81 İl Kadın kolları başkanlığı ve KADEM’den cevapların toplanması bekleniyor. Tabi ilginç bir durumla karşı karşıyayız. Madem 81 il kadın kolları dava açıyor, ilçe kadın kolları niye açmıyor. Kadın milletvekilleri ya da gençlik kollarındaki genç hanımlar, parti üyesi hanımlar niye suç duyurusunda bulunmuyor. Dava açarken ilginç bir yol izlenmiş. Genel Merkez değil, Genel Başkanlık olarak suç duyurusu söz konusu, Kadın Kolları genel başkanlığı da ayrıca suç duyurusunda bulunmuş. İnşallah, bu suçlamayı yapanlar, benim ve Akit gazetesi adına savcılığa sunulan ifadeleri okumuşlardır. Bu davaya kim ya da kimler karar veriyor. Açılan dava ve suç duyurularındaki metinleri parti yöneticileri okudular mı, ilk ifade ve cevaplardan sonra ne düşünüyorlar, bu benim için meçhul. Bu suç duyurularının ve tazminat davasının parti içindeki dar bir çevre dışında karşılığı yok. Eğer dava devam edecekse bunu onlara zaman da gösterecek ve dava sürecindeki tanıklıklar da gösterecek. Tabi bu konuda karar verecek olanlar o dilekçeleri imzalayanlar. İmzacıların bundan sonraki süreçte kendi iradeleri ile mi hareket edeceklerini ya da talimatla mı hareket edeceklerini bilmiyorum. Ama sanırım bu ay sonuna doğru bu konu netlik kazanacaktır.”