Uzun zamandır yoğunluktan köşe yazısı yazamıyorum. Daha çok değerli yazarlarımızın yazarlarını okuyor sitemiz de yayınlamaya çalışıyorum. Bu yoğunluğumuz arasında Sedat Erdoğan isimli biri aradı ve "DİL (SES) EĞİTİMİ" ile alakalı bir konudan bahsetti. Hani çok yoğunuz ya yine uzun bir süre bu konu ile ilgilenemedim ama Sedat Erdoğan ısrarla aradı. Her defasında "üstad bu iş önemli" dedi. En sonunda gönderdiği yazıyı okudum. Önemli mi değil mi siz değerli okurlarımla paylaşayım ve birlikte karar verelim istedim.
SES BOZUK, DİL BOZUK, ÖĞRENME BOZUK
SU-SES-SAYI
SES-HEDJE-WURGU
Sedad Erdoğan isimli “Dil”i derdi olan biri diyor ki, “ses kök, hece gövde, kelime yaprak, cümle dal! vurgu candır!” Ona göre bu olmadığı için ülkemizde kamil anlamda Türkçe öğrenilmiyor, bu temelin üzerine yabancı bir dil de bina edilemiyor. Öğrenciler de, öğretmenler de heceyi seslere, kelimeyi hecelere ayırmayı bilmiyor!
Türkçe’de bile ses ve vurgu algısını veren sözlük yok! Türkçe öğrenirken bile ses ve vurgu bilinci yok! Türkçe’de kaç tane ‘ses’ olduğunu bilen yok! Türkçe’de ses ve vurgu bilincini öğrenmediğimiz için yabancı dilde de ses, hece ve wurgu bilincinin olmadığını sanıyoruz! Ses ve hece bilinci yokmuş gibi hareket ediyoruz! Vurgu bilinci yok! Sözlük de kullanmıyoruz!
Erdoğan’a göre, Türkiye’de dil öğretiminde kök ve gövde yoktur, sadece dallar ve yapraklarla yetiniliyor! Mesela, İngilizce, Almanca, Rusça; vurgu zamanlı dillerdir. Vurguyu bilmiyorsanız İngilizce,Almanca, Rusça öğrenmek mümkün değildir. Okullarda kelimeleri, hecelere ayırma öğrenil-mediği için vurgu zamanlı dilleri öğrenmek çok ama çok zordur!
Türkçe’de W sesini öğren-miyoruz! (wurgu, awukat, newruz, hawlu, sawrul), TŞ sesini öğren-miyoruz! (katştı, getşti, setşti), DJ sesini (nedjla, nedjdet, vidjdan), NG-NK sesini (hangi-kanka, mangal, kangal, sanki), İ sesini (bai, kıimak, oina, Aişe), TH sesini öğren-miyoruz! (Fethiye, sathı, methetmek) örneğinde olduğu gibi. Türkçe’de Ğ harfinin görevini bilmiyoruz! (eyitim, deinek, deyişim) örneğinde olduğu gibi.
Erdoğan’ın internet sitesinden,www.sesletim.com ve www.shwa.biz özetle aktarmam gerekirse şöyle: Dil tabiat olarak ‹ses› ile kendini ifade eder. Ses olmadan dil olmaz! Matematik tabiatı gereği kendini ‘sayı’ ile ifade eder. Sayı olmadan matematik olmaz! “İki”ye “üç” diyemezsin, “a” ya da “e” diyemezsin! “a”ya “e” der isen, “iki”ye “üç” demiş olursun!.. diyor..
Eminim gönderdiği yazının tamamını merak ettiniz!..
Tek bir noktalama işaretine dahi dokunmadan bana göndediği yazıyı dikkatlerinize sunuyorum.
İşte Sedat Erdoğan'ın bana gönderdiği o yazı.. yorumlarınızı bekliyorum..
YAZININ TAMAMI İÇİN BURAYI TIKLAYIN!..
http://www.bncmedyahaber.com/yazar-dil-ses-egitimi-282.html
SES BOZUK, DİL BOZUK, ÖĞRENME BOZUK
SU-SES-SAYI
SES-HEDJE-WURGU
Sedad Erdoğan isimli “Dil”i derdi olan biri diyor ki, “ses kök, hece gövde, kelime yaprak, cümle dal! vurgu candır!” Ona göre bu olmadığı için ülkemizde kamil anlamda Türkçe öğrenilmiyor, bu temelin üzerine yabancı bir dil de bina edilemiyor. Öğrenciler de, öğretmenler de heceyi seslere, kelimeyi hecelere ayırmayı bilmiyor!
Türkçe’de bile ses ve vurgu algısını veren sözlük yok! Türkçe öğrenirken bile ses ve vurgu bilinci yok! Türkçe’de kaç tane ‘ses’ olduğunu bilen yok! Türkçe’de ses ve vurgu bilincini öğrenmediğimiz için yabancı dilde de ses, hece ve wurgu bilincinin olmadığını sanıyoruz! Ses ve hece bilinci yokmuş gibi hareket ediyoruz! Vurgu bilinci yok! Sözlük de kullanmıyoruz!
Erdoğan’a göre, Türkiye’de dil öğretiminde kök ve gövde yoktur, sadece dallar ve yapraklarla yetiniliyor! Mesela, İngilizce, Almanca, Rusça; vurgu zamanlı dillerdir. Vurguyu bilmiyorsanız İngilizce,Almanca, Rusça öğrenmek mümkün değildir. Okullarda kelimeleri, hecelere ayırma öğrenil-mediği için vurgu zamanlı dilleri öğrenmek çok ama çok zordur!
Türkçe’de W sesini öğren-miyoruz! (wurgu, awukat, newruz, hawlu, sawrul), TŞ sesini öğren-miyoruz! (katştı, getşti, setşti), DJ sesini (nedjla, nedjdet, vidjdan), NG-NK sesini (hangi-kanka, mangal, kangal, sanki), İ sesini (bai, kıimak, oina, Aişe), TH sesini öğren-miyoruz! (Fethiye, sathı, methetmek) örneğinde olduğu gibi. Türkçe’de Ğ harfinin görevini bilmiyoruz! (eyitim, deinek, deyişim) örneğinde olduğu gibi.
Erdoğan’ın internet sitesinden,www.sesletim.com ve www.shwa.biz özetle aktarmam gerekirse şöyle: Dil tabiat olarak ‹ses› ile kendini ifade eder. Ses olmadan dil olmaz! Matematik tabiatı gereği kendini ‘sayı’ ile ifade eder. Sayı olmadan matematik olmaz! “İki”ye “üç” diyemezsin, “a” ya da “e” diyemezsin! “a”ya “e” der isen, “iki”ye “üç” demiş olursun!.. diyor..
Eminim gönderdiği yazının tamamını merak ettiniz!..
Tek bir noktalama işaretine dahi dokunmadan bana göndediği yazıyı dikkatlerinize sunuyorum.
İşte Sedat Erdoğan'ın bana gönderdiği o yazı.. yorumlarınızı bekliyorum..