Çin Devlet Başkanına Açık Davet
Dünyada barış ve huzur arıyoruz!..
Sayın Çin Devlet Başkanı;
Teknolojik devrimler ile insanların hayatları 21. yüzyılda daha kolaylaşması daha mutlu bireyler ve topluluklardan oluşan devletler olması gerekirken tam tersi olmuştur.
Başta ABD ve batılı devletler emperyalist sömürgeci acımasız uygulamaları ile dünyayı yaşanmaz hale getirmişlerdir.
Irak, Suriye, Yemen, Libya ve sömürülen Afrika ülkelerinde kalkınmadan, mutluluktan söz edilebilir mi?
Çin Devleti olarak 21.yy teknolojik gelişmelerine ayak uydurmuş zenginleşmiş bir devlet olarak yeni bir dünya kurulmasına katkı verebilir belki öncülük edebilirsiniz.
Bunun için de;
Güçlü, özgüvenli, kendinden emin bir devlete yakışmayacak uygulamalar yaptığınıza dair TV ve basında yayınlanan görüntüler ve birinci ağızdan muhataplarınca anlatılan kadın, erkek, yaşlı, çocuk demeden eğitim kamp adı altında toplama kampları ve görüntüleri yayınlanan, adeta işkence kamplarını hiç vakit kaybetmeden kapatmalı, Uygur çocuklarını asimile çalışmalarından vazgeçmelisiniz. Uygur Müslümanları inançlarının gereği kültürlerini, geleneklerini dillerini konuşabilmelidir. Hem nasıl bir kaygı ve düşüncedir birmilyar dörtyüz milyon nüfusa yakın bir devlette yaşayan kimi rivayetlere göre otuz milyon insanı tehdit ve tehlikeli görüyorsunuz?! Toplam nüfusunun içinde katre mesabesinde olan Müslüman nüfus ateş olsa ne yazar? Ülkenize ne zarar verebilirler?
Ancak adili mutlak olan Allah (cc)nun azizül-intikam olduğuna iman etmekteyiz.
Ayrıca suç ve suçlu varsa suçun şahsiliği evrensel hukuk kuralı olmasına rağmen, sanık üzerinde soruşturma veya suçlama yerine çocuğu ülke dışında eğitim görenlerin nerede ise tüm aileleri kamplarda ya da hapislerde tutulmakta olduğu anlatılmaktadır. Ülke dışındaki akademisyenler ülkelerine girememekte, girenlerin hapse atıldığı akademisyenler tarafından anlatılmaktadır.
"Ateş olmayan yerden duman tütmez."
Uygur Müslümanlarının devletlerini, topraklarını aldını "XinJiang" (-sincan-kazanılmış topraklar) ilan ettiniz bırakınız can güvenliği içinde yaşasınlar.
Böyle devam edemezsiniz!
Uygur Müslümanlarını toplama kamplarına alıp kamplarda türlü işkencelere devam ediyorsanız,
Uygur Müslüman çocuklarını kamplarda asimile etmeye dinlerini, dillerini, geleneklerini yazılarını unutturmaya devam adiyorsanız,
Uygur Müslümanlarının evlerine kaynaştırma adı altında İslam'a aykırı Müslüman imanı ve inancına aykırı olarak Çinli insanları yerleştirmeye,
Başta Türkiye olmak üzere yurt dışında öğrenim için bulunan Uygurlar'a TERÖRİST damgası vurulduğu ve terörist muamelesi yapılmasından dolayı ülkelerine dönemedikleri vatan hasreti ve aile hasreti ile yanıp tutuştuklarını her platformda anlatmaktalar.
Anlatılan uygulamalarla barışa huzura katkı veremez olsa olsa tarihin karanlık sayfaları arasına girersiniz.
Kaldı ki bu şahıslar sizin iddianızda olduğu gibi terörist olsaydılar ne diplomatlarınız ne de iş adamı vatandaşlarınızın başta Türkiye'de can güvenliği içinde yaşamaları mümkün olur muydu?
Başta ABD olmak üzere kim bilir hangi ülke, ülkeleri dışında yaşayan canı yanmış, ailesi tutuklanmış Uygur Müslümanlarını size karşı kışkırtılmalarına zemin hazırlamış olmuyor musunuz?
Sayın Başkan;
Vatanları "zindan" haline getirilmiş Uygur Müslümanlarının tamamını bir an için ortadan kaldırdığınızı da düşünelim...
GÜCÜ HAK SEBEBİ SAYAN Batılı devletlerin işgalci sömürücü hak hukuk bilmez dünyayı yaşanmaz hale getirenlerden bir farkınız olur mu?
21.yüzyılda Çin Devleti, Çin vatandaşları için olduğu gibi diğer milletler için de daha güvenli olmalı. Vatandaşlarınızın yeryüzünde gölgelerini takip ederek yaşama ihtimali iyice düşünülmeli ve insanlığın muhtaç olduğu gerekli barış ortamını sağlamalısınız.
Sayın Başkan sizin elinize altın fırsat geçmiştir.
Ülkenizde yaşayan Müslümanların mal, can, inanç güvencesi içinde yaşayacakları gibi, iş ilişkisi içinde olduğunuz devlet ve milletler de sizden can ve mal güvenliği içinde olabileceklerini, dünyanın daha yaşanabilir bir gezegen haline getirilebileceğini gösterme fırsatınız var.
Çok açık ifade ediyorum, şu anda Uygur Müslümanlarına yaptıklarınız birinci ağızdan tüm insanlığa anlatılmaktadır.
Buna karşın karşı propagandalar artık hakikatin üstünü örtmeye yetmeyecektir.
"Güneş balçıkla sıvanmaz."
İki milyara yakın İslam dünyası ve dörtyüz milyon Türk dünyası Uygur Müslümanlarına yapılan "zulümlerden" haberdar olmaya başladılar. Türk ve İslam dünyası halkları üzerinde telafisi zor kin ve nefrete sebep olacağı gözardı edilmemelidir.
Doğruların ortaya çıkmak gibi bir karekteri vardır ve er ya da geç gerçekler ortaya çıkacaktır.
Kraldan fazla kralcı yerel yöneticilerinizin yalan yanlış bilgiler veriyor olup olmadıklarını bilmiyoruz.
"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" diye bir atasözümüz var.
Sizin önünüze tarihi altın fırsat çıkmıştır. Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Müslümanlarını tehlike görmek yerine zenginlik olarak görerek İslam dünyası ile ülkeniz arasında elçilik yapmalarına, sıcak ve güvenilir ilişkiler kurmalarına fırsat verebilirsiniz.
Ülkenizde Uygur Müslümanlarına karşı anlatılan "zulümlerden" derhal vazgeçin kampları kapatın, çocuk toplama kamplarını kapatın, tutukluları serbest bırakın ve mal varlıklarını iade edin.
Yaptıklarınızın hata olduğunu ilan ile Uygur Müslümanlarından özür dileme erdemi gösteriniz. Gösteriniz ki sizin de emperyalist sömürgeci zalim olmadığınıza insanlık kanaat etsin.
Ülkenizde insanlık vicdanını yaralayan işleri yapan yöneticiler hakkında kapsamlı soruşturma ile şeffaf bir şekilde yargılayıp tecziye etmeniz adaletin tecellisi için son derece önemlidir.
Bunu ya siz yaparsınız ya da tarih!
YAZININ TAMAMI İÇİN BURAYI TIKLAYIN!..
http://www.bncmedyahaber.com/yazar-cin-devlet-baskanina-acik-davet-241.html
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|