Reklamı Geç
YAZARLAR
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
Muhammet BİNİCİ
31 Aralık 2023 - Pazar 16:24


Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi

Yılbaşı kutlamaları, dünya genelinde farklı kültürlerde coşkuyla karşılanan, ancak Hristiyanlık, Musevilik ve İslam gibi büyük dinlerde farklı birer perspektife sahip olan bir etkinliktir. Bu yazımda, yılbaşı kutlamalarının Hristiyanlık, Musevilik ve İslam açısından ele alacağım. İşte yılbaşının her din açısından derinlemesine bir değerlendirmesi:

Hristiyanlık Perspektifi

Hristiyanlıkta, yılbaşı doğrudan İncil’de yer almasa da, özellikle Batı Hristiyanlığı’nda 25 Aralık, İsa’nın doğuşunu anma amacıyla özel bir anlam taşır. Noel, bu kutlamaların Hristiyan dünyasında derin bir geleneksel yeri olduğunu gösterir. Ancak, Ortodoks Hristiyanlık’ta Noel, Julian takvimine göre kutlandığından, bu tarihle Yılbaşı farklı günlerde gerçekleşir.

Bu arada Noel, Latince “natalis” kelimesinden türetilmiştir ve “doğum” anlamına gelir. Bu terim, Hristiyanlık geleneğinde İsa’nın doğumunu kutlamak için kullanılır. Noel, genellikle 25 Aralık’ta kutlanır, ancak bu tarih İsa’nın doğum tarihi olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

“Julian” terimi ise Jülyen takvimine atıfta bulunur. Jülyen takvimi, Jül Sezar tarafından M.Ö. 45 yılında Roma İmparatorluğu’nda kabul edilen bir takvim sistemidir. Bu takvimde, yıl 365.25 gün olarak kabul edilmiş ve her dört yılda bir arta kalan 0.25 günü telafi etmek için şöyle bir kural uygulanmıştır: Şubat ayına bir gün eklenmiştir (artık gün). Ancak, bu ekstra gün, yıllar boyunca gerçek astronomik yılın biraz fazla olduğu gerçeğiyle zamanla takvimin gerisine düşmüştür.

Noel, Batı Hristiyan dünyasında genellikle 25 Aralık’ta kutlanırken, Ortodoks Hristiyanlar, Julian takvimini kullanarak bu tarihi 7 Ocak’ta kutlamaktadırlar. Bu nedenle, “Noel, Julian takvimine göre” ifadesi, Ortodoks Hristiyanların Noel’i 7 Ocak’ta kutladığı anlamına gelir.

Musevilik Perspektifi

Musevilikte, Yılbaşı kutlamalarının dini bir temeli bulunmaz. Rosh Hashanah, Musevilerin kendi yeni yıl kutlamalarını gerçekleştirdikleri önemli bir dini etkinliktir. Yılbaşı kutlamaları, Museviliğin kendi dini takvimine uygun olmadığından genellikle dini bir önem taşımaz.

İslam Perspektifi

İslam dünyasında genel olarak Yılbaşı kutlamalarına karşı temkin vardır. İslam, Hicri Yılbaşı’nı kendi dini takvimine bağlı olarak kutlar. Diğer yılbaşı kutlamaları ise genellikle İslam kültürüne yabancı olarak değerlendirilir ve hasbi Müslümanlar tarafından eleştirilir. İslam’ın temelinde, kendi dini ritüellerine bağlılık ve dinin özgünlüğünü koruma çabası bulunur.

Yılbaşı Kutlamaları ve Ayetler

Kuran-ı Kerim’de “Sizin veliniz (dostunuz) ancak Allah’tır, peygamberidir, bir de Allah’ın emrine boyun eğerek namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren müminlerdir.” (el-Mâide, 55) ayeti, Müslümanlara dostluğun ve bağlılığın öncelikle Allah’a ve O’nun emirlerine yönelik olması gerektiğini vurgular. Bu bağlamda, yılbaşı kutlamalarının farklı kültür ve inançlara dayandığı için, Müslümanların yılbaşı gibi İslam’ın kaidelerinden (realitesinden) uzak etkinliklere yaklaşmaması dinen çok önemlidir.

Ayetler ve Hadislerle Yılbaşı Kutlamaları

Ey îmân edenler! Yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidâyete erdirmez.” (el-Mâide, 51) ayeti, Müslümanları sadece Allah’a ve O’nun yolundaki müminlere dostluk bağlamaları konusunda uyarır. Bu bağlamda, yılbaşı kutlamalarının genellikle farklı kültür ve inançlara dayandığı düşünüldüğünde, Müslümanların bu etkinliklere yaklaşmaması dinen hayati önem taşır.

Hadisler ve Yılbaşı Kutlamaları

“Kim bir kavmi severse, Allah Teâlâ onu onların arasında haşreder.” (Heysemî, X, 281) hadisi, kişilerin tercih ve eğilimlerinin ahirette kendileriyle bir olanlar ile bir araya gelmelerine yol açabileceğini için kişinin seçimleri ya cennet kapısı ya da cehennem kapısını aralayacaktır. Yılbaşı kutlamalarını seven bir kişinin bu etkinliklerin düzenlendiği topluluklarla bir araya gelmesi durumu göz önüne alındığında, Müslümanların bu tür etkinliklere katılımları kabul edilebilir bir davranış değildir.

En’am suresi 108. ayet, müminlere başkalarına karşı hoşgörülü ve saygılı olma çağrısında bulunur. “Allah’tan başkasına tapanlara kötü söz söylemeyin; sonra onlar da bilmeden, taşkınlık yaparak Allah hakkında kötü sözler söylerler.” Bu ayet, farklı inançlara mensup olanlara karşı olumsuz bir tavır içinde olmamamız gerektiğini vurgular. İslam, hoşgörü, saygı ve adil davranma ilkeleriyle öne çıkar.

Peygamberimizin Öğüdü

Peygamberimiz, “Kim başka bir kavme benzerse, onlardan olur.” hadisiyle Müslümanları, kendi kimliklerini korumaya ve öz değerlerine bağlı kalmaya çağırır. Bu hadis, Müslümanların kendi inançlarından ödün vermeden, diğer inançlarla etkileşime bu düstura göre etkileşimde olmalarını tavsiye eder. Ancak, bu etkileşimde dahi Müslümanların kendi değerlerini koruması yine hayati önem taşımaktadır ve çok önemlidir. İslam dininden verilecek en ufak bir taviz dahi Allah’u Alem bir Müslümanı inancından, dininden edebilir

Yılbaşı Kutlamaları ve İslam

İslam dininde, yılbaşı (miladi yeni yıl) kutlamaları kesinlikle yoktur. Ancak, İslam’ın hoşgörü ve saygı prensipleri çerçevesinde, farklı kültürlerden gelen insanlara karşı olumlu bir tutum sergilemek önemlidir. İslam, kendi değerlerini korurken, diğer inançlara mensup olanlara karşı anlayışlı olma ilkesini vurgular.

Karar Anı

365 günde sadece bir gün için, yılbaşı kutlamaları sebebiyle İslam’dan ödün vermek düşündürücüdür. İslam, Müslümanlara kendi değerlerine sıkı sıkıya bağlılık çağrısı yaparken, aynı zamanda farklılıkları anlama ve hoşgörüyle yaklaşma çağrısı da yapar. Bu noktada, Müslümanlar olarak bir karar verme zamanı gelmiştir. Ya İslam kalacağız yada bir güne sebep inancımızı yaralayacağız karar hepimizin.

Sonuç

Hoşgörü, İslam’ın temel prensiplerinden biridir ve Müslümanlar, farklı kültürlerle etkileşimde bulunurken kendi dini değerlerine bağlı kalmakla birlikte, çeşitliliği anlamaya ve saygı göstermeye teşvik edilmektedir. Ancak, bu hoşgörü çerçevesinde, Müslümanlar kendi kimliklerini korumak ve İslam öğretilerine sadık kalmak zorundadır.

Yılbaşı kutlamaları gibi kültürel etkinlikler, İslam’ın öğretileri ile çatışmamak kaydıyla hoşgörü ile karşılanabilir. Osmanlı bunu yapmıştır. Ayrıca bu durum, Müslümanlar için bir fırsat olabilir; çünkü bu tür etkinlikler, çeşitlilik ve hoşgörü konusundaki İslami mesajı (tebliğ) pekiştirmek için bir platform sağlayabilir.

İslam, Müslümanlara kendi özgünlüklerini korumalarını ve dini değerlere sadık kalmalarını öğütler. Yılbaşı gibi etkinliklere katılmamalı ve yılbaşını kutlayan gayrimüslimler de İslam’ın öğretileriyle ve emirleriyle uyumlu bir şekilde hareket etmelidir.

Bu dengeyi sağlamak, Müslümanların kendi kimliklerini korumalarını ve aynı zamanda çeşitli kültürleri anlamaya açık olmalarını sağlar. İslam’ın adalet, hoşgörü ve anlayışı vurgulayan mesajları, bu dengeyi kurarak insanlar arasında anlayışı güçlendirir ve Hak din olan İslam’a olan katılımı artırabilir. Bu şekilde, Müslümanlar hem kendi özgünlüklerini ve kimliklerini korur hem de küresel bir çerçevede İslam’ı farklı kültürden dinden insanlara davet (tebliğ) edebilir.

Ancak şunu özellikle belirtmekte yarar var!..


Biri "hoşgörü"nün altını boşalttı. Diğeri; "Elhamdülillah", "inşaAllah", "MaşaAllah"ın.

Şimdi bu ve bunlar gibi bize ait olan kavramlara sahip çıkma vakti. Yoksa sıra "İnsan"ın altını boşaltmaya değersizleştirmeye gelecek.

Dinî terimler ve kavramlar, genellikle kişisel ve kültürel bağlamda farklı yorumlanabilir. Hoşgörü, İslam'ın temel prensiplerinden biridir ve bir Müslümanın karakterinin önemli bir parçasıdır. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hayatı, hoşgörü, sabır ve anlayışla doludur. Hoşgörü, insanların farklılıklarını anlamak, onlara saygı göstermek ve barış içinde bir arada yaşamak anlamına gelir. Ancak, hoşgörüyü anlamak ve uygulamak, kötülük ve haksızlığa karşı sessiz kalmak anlamına gelmez. İslam, zulme ve haksızlığa karşı durma, haklı savaş (cihad) kavramlarını da içerir. Önemli olan, hoşgörüyü sağlamak ve korumak için çaba gösterirken, adaleti de gözetmektir.

Hoşgörü, zulmü ve haksızlığı meşrulaştırmaz; aksine, insanlar arasında adil bir denge kurmayı amaçlar. Bu bağlamda, hoşgörüyü anlamak ve yaşamak, aynı zamanda adaleti ve doğruluğu savunmak anlamına gelir. Herkesin bu kavramları kendi perspektifinden anlaması ve yorumlaması mümkündür. Ancak, hoşgörüyü sadece bir zayıflık veya teslimiyet olarak görmek, İslam'ın öğretilerine ve kaidelerine uygun düşmez. Müslümanlar, hoşgörüyü güçlü bir erdem olarak benimserken, adaleti ve doğruluğu koruma sorumluluğunu da taşımalıdır.


YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-tegmen-krizi-ve-askerlik-anlayisi-gecmisten-gunumuze-derin-bir-bakis-977.html

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Milli Güç Yolunda Eğitim: Aile ve Savunma Sanayii
Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar
Genç avukatların sessiz çığlığı: İntiharın eşiğinden dönüş
Sosyal medya ve yalanlar: Yeni düzenlemelerle güvenli bir gelecek!
Sinyal savaşları: Çağrı cihazları ve telsiz patlamalarının gerçek sebepleri
Öngörünün Gücü ve Milli Teknoloji Hamlesi
Türkiye’nin vicdanını sarsan kayıp! Asıl soru: ‘Acı Son Narin’in mi?’ Yoksa Bizim mi?
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
Cancan ve Umudun Işığı
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
Göç ve Göçmen Meselesi
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
Hayvanlar Alemine Dönüş
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
Benim Ailem
Küresel Soykırım
Dil (Ses) Eğitimi
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?