Gazze ve Doğu Türkistan’ın Soykırıma Karşı Hicret Yolculuğu
Mesele sadece Gazze değildir, mesele Filistin’in tamamen Filistinlilerden boşaltılması ve sapkın inançlarına göre Arz-ı Mevud (Fırat ve Nil arası-Türkiye’nin bir bölümü de dahil) inançlarını gerçekleştirmektir. Bununla da kalmayıp İsa Mesih inancına göre “Kafirlerle (Müslümanlar, Amik Ovasında (Hatay) savaşmaktır!” Hedefleri Türkiye ve Türk milletidir.
Gazze’de, Urumçi’de Kaşgar’da yaşanan katliamlar gibi durumlarla ilgili Peygamberler ne yaşamış ne yapmışlar.
Kur’an da hüküm nedir!
Ezber bozan bir durumla karşı karşıyayız!
İki ülke de işgal ediliyor!
İki millet de soykırıma uğruyor!
İki millet de kadim Müslüman. Yetmiş yıldır Yahudiler Filistin’i işgal ediliyor ne BM kararlarını ne de dünyadaki itirazları dinliyorlar!
1875 tarihinden beri Çin Doğu Türkistan’ı işgal ediyor. Doğu Türkistan’ın yeraltı ve yer üstü zenginliklerini yağmalıyor! Müslüman halkın evlerini iş yerlerini topraklarını ellerinden alıp Çinlilere verirken Doğu Türkistan Müslüman halkını hapsediyor, kamplara kapatıyor köle işçi olarak çalıştırıyor ve hapsettiği Müslüman kadınlarına işkence ve tecavüz ediyor!
Bütün dünya insanlarının Müslüman, Hristiyan, başka dinden farketmeden kendilerine hizmet için yaratıldığına inanan Siyonist sapık Yahudiler de Filistin ve Gazze’nin doğalgaz ve petrol rezervlerine çökerken işgalci hırsızlar uyduruk gerekçelerle yerli Müslüman halkın evlerini ellerinden alıyor güya mahkemede taraflar kozlarını paylaşıyor! Güya tartışmalı mülk iki bin yıl önce yahudilere ait olduğu gerekçe gösterilerek devlet desteği ile Müslümanların mülkü işgalci yahudiye veriliyor!
Aynı şekilde Doğu Türkistan Müslüman halkı da uyduruk mahkemelerde yargılanıp “terörist” ilan edilerek cezalandırılıyorlar!
Filistin’de binlerce Müslüman çocuk hapsediliyor, ömürlerinin ilk yıllarını işkence ve hapiste geçiriyorlar, akıllarını kaybedenler olduğu gibi vücut ve ruh sağlıklarını kaybediyorlar!
Doğu Türkistan’da çocuklar asimilasyon kamplarında komünist Çinli olarak yetiştirilip Çin yönetimi emrine veriliyor!
Filistin’de çocuklar hapsediliyor, organları çalınıyor
Doğu Türkistan’da çocukların organları çalınıyor!
Bunlar zalim
Bunlar sapkın
Bunlar aynı
Bunlar sadece ve sadece güçten anlar.
Bunlar laftan anlamaz.
Bunlar iki yüzlü, bunların demokrasi falan dediklerine bakmayın bunlar kendilerini üstün gören ırkçı zalimler!
Asla unutmamamız gereken bir husus da;
Sapkın siyonist İsrail ve onun destekçisi batılı ülkelerin asıl hedefleri Türkiye ve Türk milletidir!
Doğu Türkistan ve Filistin aynı kaderi yaşıyor!
Doğu Türkistan Müslüman halkı Çin tarafından köle işçi muamelesi görürken, Filistinli Müslümanlar da karın tokluğuna Yahudilere modern kölelik yapıyor, karın tokluğuna yahudilerin emrinde çalışıyorlar.
İki millet dünyanın gözü önünde yok ediliyor!
İki millet de iki yüzlü muamele görüyor.
İki milletin de güya savunucusu soykırımcı ABD ve işbirlikçileri ve Çin! Akıl alır gibi değil!
Çin’in doğu Türkistan’daki soykırımına güya karşı çıkan ABD Filistin’de çocuk kadın hastane okul demeden yerle yeksan edilmesi için İsrail’e silah ve para verdiği gibi bir de bölgeye savaş gemisi göndererek İsrail’i koruyor! Sık sık İsrail’in yanında olduklarını, İsrail’e desteğini açıklıyor!
Çin Filistin’de yaşananlara tepki verirken aynı anda Doğu Türkistan’da soykırıma devam ediyor!
Doğu Türkistan’da soykırım suçu işleyen Çin Filistin’de yaşanan soykırıma karşı olduğunu söyleyebiliyor!
Bakarsan her iki zalim soykırımcı insan hakları savunucusu olmuşlar!
Müslümanların dağınıklıkları, savaş silahlarının yetersiz olması zalimleri cesaretlendiriyor, zulümlerine devam ediyorlar!
Bu savaş dünyaya zalim kimdir mazlum kimdir göstermiştir.
Sapkın Yahudilerin gerçek yüzü insanlar tarafından anlaşılmıştır.
Filistin halkı ve Doğu Türkistan halkı bu durumda ne yapmalı?
Her iki halkta direnmektedir. Filistin halkının şehadet duygusunu ve teslimiyeti çocuk, kadın, genç, ihtiyar farketmeden ne kadar özümsediklerine bütün dünya şahit olmuştur.
Ancak böyle devam edemez!
Etmemeli.
Filistin ve Doğu Türkistan mazlum milletleri ne yapmalı ne yapabilirler?
Ağır ve ölümcül silahlar karşısında direnen Gazzeli Müslümanlara halkı Müslüman olan Arap ve Türk milletleri el uzatamamış zulmü durduramamıştır!
Filistin halkı destan yazarak, tarihi direnişini ölümü pahasına sürdürmektedir!
Önceliğimiz insan hayatı mı toprak mıdır?
Topraksız/vatansız olunmaz, toprağı vatanı olmalı insanın! Ancak bir milletin topyekün yok edilmesi ile karşı karşıyayız!
Toprak mı daha kutsal?
İnsan hayatı mı daha kutsal?
Elbette her ikisi de kutsal ama öncelik insanın hayatını sürdürmesidir!
Siyonist, Evanjelist, Emperyalist İSA MESİH inancı taşıyan zalimlerin yaptıkları zulümlerine karşı İslam toplulukları ve insanlık çaresizlik içindedir!
Düşünebiliyor musunuz! İslam ülkelerinin İsrail ürünlerini boykota ilgileri batılı halklardan daha düşüktür!
Mangalda kül bırakmayanlar bu kadarcık fedakarlık dahi yapamamış görünüyor!
Acı gerçek maalesef bu.
-İsrail ve İsrail’i destekleyen firmaların mallarına boykotu sürdürmeliyiz!
İsrail mallarına boykot meselesi asla hafife alınmamalıdır!
-Filistin’e destek mitingleri devam etmeli.
Türkiye’den yükselen ses İsrail açısından çok önemlidir.
-İHH/CANSUYU dernekleri gibi kuruluşlar vasıtasıyla ekonomik destek ve yardım sürdürülmelidir.
-Başta üniversitelerimiz, STK’larımız, siyasi partilerimiz uluslararası temaslar kurarak Filistin’e desteği artırmalı, İsrail’in ve Çin’in insan hakları ihlali ve soykırımcı tutumu durdurulmalıdır.
Bu hengamede Doğu Türkistan unutulmamalıdır!
Gazzelilere Hicret yolu görünmüştür!
Hicret kaçmak asla değildir!
Hicret taktik savaştır!
Son tahlilde Müslüman olarak Peygamberler ne yapmış nasıl yapmış ona bakmamız gerekir! Peygamberler hicreti seçmiştir!
Hz Musa çöle sürülmüş, Hz Muhammed Mekke’den Medine’ye hicret etmiş hem kendi canını hem de diğer Müslümanların canını emniyete almıştır!
Hicret kaçmak değildir!
Hicret taktik savaştır!
Önce hayatta kalmalı insan!
Güç toplamalı ve savaş ortamını gözetmeli.
Kur’an da Müslümanlara hicreti önermekte, emretmektedir! Nisa süresi 98’inci ayet çok açıktır: “Ancak hiçbir çareye gücü yetmeyen ve hicret için bir yol bulamayan gerçekten âciz ve zayıf erkekler, kadınlar ve çocuklar bunun dışındadır.” Denilerek, hicret emredilmiştir.
Bu önerimiz İsrail ve işbirlikçilerinin yapmak istediği ile örtüşüyor görünüyor olabilir!
Hz Peygamberimiz gerek müşriklerle gerekse yahudilerle yaptığı anlaşmalarda aldanan taraf olarak görülmüş ancak zaman Peygamberimizin çok isabetli anlaşmalar yaptığını göstermiş ve ilk bakışta Müslümanların aleyhine görünen bütün anlaşmalar tam tersi sonuç ile Müslümanların lehine gelişmelerle sonuçlanmıştır.
Gazze ve Doğu Türkistan için HİCRET önerimizin şu ana kadar sürdürülen mücadeleye aykırı düştüğünü düşünenleriniz elbette olacaktır. Ve haklı gerekçeler ileri sürmek de mümkündür.
Ancak çözümü olmayan, akan kanın durdurulamadığı bir milletin adeta yok edilmesi karşısında başka çare görünmemektedir!
Doğu Türkistan’da Müslüman halk adeta yok edilmekle karşı karşıyadır. Soykırıma uğramaktadırlar!
Gazze’de de durum aynıdır!
Bir an için Gazze’de ateşkes ilan edildiğini düşününüz! Oradaki Müslüman halk ne yapabilir, bundan sonra hayatlarını nasıl sürdürebilirler! İsrail izin verirse içme suyu, izin verirse ilaç, izin verirse yiyecek, izin verirse hastane izin verirse okul! Ve İsrailliye köle işçilik!
Böyle bir hayat sürdürülebilir mi?
Gazze’de Müslümanlar şu anda tarih yazıyorlar! İnanmak nedir ve nasıldır bütün olumsuzluklara, yokluklara rağmen direnmek nedir, canı pahasına mücadele nasıl yapılır çocuğu kadını gençleri yaşlıları ile göstermektedirler. Korkusuz olduklarını dünyaya gösterdiler!
Bu durum onların hayatlarını sürdürmelerine yetmemektedir!
Milletlerin tarihinde on yılların bazen yüz yılların önemi yoktur! Toparlanmak güçlenmek için hayatta kalmak gerekmektedir!
Biliyorum aykırı bir öneri oldu!
Varsa daha iyi çözümünüz buyrun söz sizlerin!
Vesselam