Reklamı Geç
YAZARLAR
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
11 Nisan 2023 - Salı 19:05



İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları

Köy ve Mahalle Muhtarlıkları, Devlet yapılanmasının ve temsiliyetinin taşradaki en uç noktalarıdır. 442 Sayılı Köy Kanunu ile kırsalda yaşam şartlarına uygun güvenlik tedbirlerini almak için, 1985 yılında yapılan düzenleme sonucu silahlı Köy Korucuları ihdas edilmiştir. Köy Korucularının temel fonksiyonu ikamet ettikleri köyün güvenliğini sağlamak, terör vb. olaylarda meşru savunma ve asayişi temin etmektir. Korucular, Köy Muhtarının teklifi, Kaymakamların kabul ve onayı sonrasında Jandarma Bölük Komutanlıklarının emir ve komutasında görev alırlar. Valilerin teklifi ve İçişleri Bakanlığının onayı ile de başlayabilirler. 
 

Silahlı Köy Korucuları, terör tehdit ve saldırılarının yoğunlaştığı Doğu-Güneydoğu illerimizde sivillerin korunması, can ve mal kaybının en aza indirilmesi gibi amaçlar için geçici olarak düşünülen bir yapılanmaydı. Ancak terörle mücadelenin öngörülenden uzun sürmesi, bölgede yaygınlık ve derinlik kazanması geçici niyetle başlatılan bu uygulamanın kalıcı ve kurumsal hüviyete dönüşmesine neden oldu.
 

Köy Korucuları sadece bulundukları köylerle sınırlı görev ve sorumluluğa sahipken, yapılan mevzuat güncellemeleri ile Güvenlik Korucuları adını aldılar. Güvenlik Korucuları günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeline uygulanan çalışma ve disiplin şartlarına tabi olarak görev yapıyorlar. Koruculardan aynı asker gibi göreve hazır, her türlü şart ve koşullarda hizmet verecek, ihtiyaç duyulan vazifeleri yapacak durumda olmaları bekleniyor.
 

Nitekim Güvenlik Korucuları karakol ve kule nöbetlerine çıkıyor, yol ve ulaşım güvenliği hizmetlerine katılıyor, Suriye gibi yurtdışı harekatlara gidiyor, afet ve acil durum hallerinde kurtarma faaliyetlerinde en ön saflarda cansiperane çalışıyorlar.
 

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde 26 ilimizde toplam 58.500 kadar Güvenlik Korucusu aktif görev başında bulunuyor. Şimdiye kadar yaklaşık 2.000 şehit verdiklerini, 3.000 civarında gazileri olduğunu söylüyorlar.
 

Diğer Güvenlik personelimiz tayin veya görev süresi bittiğinde ayrılıp gidebilirken, Güvenlik Korucularının böyle bir seçeneği olmadığı için, ömür boyu ve aileleri ile birlikte teröristlerin hedefi olarak baskı ve endişe altında yaşamak zorunda kalıyorlar. Yani Koruculuk çıkışı olmayan belde misali tek taraflı ve tehlikeli bir tercihtir. Vatan sevgisiyle ve ailelerin korunması amacıyla bu tehlikeleri bilerek göğüsleyen kahramanlarımızın durumu iyi anlaşılmalıdır.
 

Güvenlik Korucularının görev ve sorumlulukları giderek daha ağır, sabit ve kurumsal bir boyuta ulaştığı, diğer resmi güvenlik güçlerinden fiilen bir farkları kalmadığı halde, maaş ve özlük hakları yerinde saymış, mensuplarını sağlıklı ve huzurlu bir hayat süremez hale getirmiştir!
 

İşte acilen düzeltilmesi gereken hususlar şunlardır:
 

-Güvenlik Korucuları, kapsamı dar  ve güncelliği yetersiz olan Köy Kanunu bünyesinden çıkarılarak, 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri kanunu gibi özel bir yasa ile "Kır Bekçileri" vb. unvanla kadrolu kurumsal bir hüviyete bağlanmalıdır.
 

-Ayrı bir yasası olana kadar Güvenlik Korucularının maaşları en az Çarşı-Mahalle Bekçileri seviyesine çıkarılmalı ve Bekçilere sağlanan tayin ve izin gibi tüm özlük hakları Güvenlik Korucularına da verilmelidir. Emeklilik ikramiyeleri ve maaşları da en az Bekçiler seviyesinde tutulmalıdır.
 

-Emniyet ve Askeri personelin emeklilik hesabında dikkate alınan yıpranma payı indirimleri Güvenlik Korucularına da uygulanmalıdır. Görev ve iş emirlerinde 50 yaş üzerine özel değerlendirmeler yapılmalıdır.
 

-Emekli olan Güvenlik Korucularının yerine talepleri olması halinde, ailelerinden en az 1 bireyin Güvenlik Korucusu olarak istihdam edilmesine öncelik verilmelidir. Çünkü bu çözüm Korucu ailesinin meşru güvenlik ve korunma ihtiyacını karşılamış, fiilen terör hedefi olan ailelerin ekonomik ve sosyal darlığa düşmesini önlemiş olacaktır.
 

-Güvenlik Korucularının hizmet sırasında ihtiyaç duyduğu kimlik sorgulama, suçluyu alıkoyma vb. güvenlik odaklı yetkileri ayrıntılı tanımlanarak verilmelidir.
 

-Başka bir işle uğraşmaları yasak olduğundan, kırsal bölgede geçim zorluğu yaşayan korucu ailelerinin temel ihtiyaçlarına destek amaçlı sosyal yardım imkanları belirli seviyelerde ve sürekli olarak sağlanmalıdır.
 

-Diğer kamu güvenlik personeline STK/Sendika kurma ve üye olma hakkında uygulanan hak ve yasaklar, Güvenlik Korucuları için de geçerli olmalı. Korucu olmayan kişilerin bu konulardaki istismarı önlenmelidir.
 

Sonuç olarak;
 

Güvenlik Korucuları, kahraman silahlı kuvvetlerimizin en uç birimleri olarak yıllardır Milletimize ve bölge halkına hizmet ediyor, nöbet tutuyor, savaşıyor, yaralanıyor veya şehadet şerbetini içiyorlar! İlk başta geçici oldukları hesap edilerek dikilen görev elbiseleri, artık hem dar geliyor hem de her yerlerini kapatamayarak üşütüyor! Kadrolu kahramanlarımızdan farksız ve eksiksiz hizmet veren Güvenlik Korucularımızı da görmek ve durumlarına uygun çözümler geliştirmek zorundayız! Milletimiz ve Devletimiz bunu yapmaya razı ve imkanı da yeterlidir Elhamdulillah! O halde, şimdi bir müjde vermenin tam zamanı değil mi Sayın Cumhurbaşkanımız?

 

YAZARIMIZIN TM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-memurlarin-durumu-devletimize-yakisiyor-mu-914.html

 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
Aşk Olsun Sana HAMAS!
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
Kimler Bakan OLMASIN?
Mağdur Zorbalığı
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
YÖK Mağduru Akademisyenler
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
Boşanmanın Davası Olur mu?
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
Ben Babamdan Öğrendim!
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında