Reklamı Geç
YAZARLAR
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
06 Nisan 2023 - Perşembe 16:37

 

Emeklilikte yaşa takılanların, yaşla ilgili mağduriyetlerini önemli ölçüde kaldıran 7438 sayılı kanun Mart 2023'de yürürlüğe girdi. Doğal olarak hazırda bekleyen 2 milyona yakın vatandaşımız Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) hemen başvuruda bulundu. Büyük bir yığılma, işgücüne orantısız talep ve huzursuz sesler yükseldi. Şimdiye kadar dikkatleri çekmeyen memur sorunları SGK özelinde mercek altında belirdi. 


SGK'nın yüzde 50 norm kadro eksiğiyle çalışması, KPSS atamalarında kendi branşında bekleyen mezunların yok sayılması, 4001 kodu yüzünden gelerek pervasızca kadro yakan fırsatçıların istismar alanına dönüşmesi, memurların neredeyse asgari ücret seviyesine inen taban maaşları ve düşük mesai ücretlerinin hoşnutsuzluğu, aynı kurumda çalışan işçi kadrolu personel ile aralarındaki görev/ücret uygunsuzluğu, 666 sayılı KHK sonrası azaltılan haklarının geçmeyen acısı ve buna benzer daha nice ayrıntılı sıkıntılar var.


Bu yazımda SGK dışında diğer kamu personelinin de yüzleştiği sorunlara dikkat çekmek istiyorum.


En başta maaş sorununu dile getirmek lazım. Çok değil bundan 8 yıl önce 2015'de vasıfsız işçiler için ödenecek en düşük maaş yani Asgari Ücret 1.000,54 TL iken ortalama memur maaşı 2.407 TL idi. Yani 2,41 kat fazlasıydı. 2023 yılına geldiğimizde 8.506 TL'ye yükselen asgari ücret karşısında, memur maaş ortalamasının 11.848'de kaldığını ve aradaki farkın da 1,39'a kadar gerilediğini görüyoruz. Bu rakamlar bize bütün memurların alım güçlerinin gerilediğini, eğitim ve deneyimle kazandıkları, KPSS gibi zor sınavlardan güçlükle seçilerek geldikleri kadroların emek değerinin iyice düştüğünü gösteriyor! Kaldı ki Yardımcı Hizmetler Sınıfı gibi memurların durumları daha da fena facia halini aldı! Önceden taşeron şirket işçisi olarak çalışan bazı kardeşlerimiz 2018'den itibaren kadrolu Sürekli İşçi olmaya başladığında ve İş-Kur üzerinden yenileri atandıklarında kazandıkları hak ve maaşlar, YHS grubu memurları çoktan geldi geçti! Kamu kurumlarında ekonomik ve psikolojik dengesizlikler yaygınlaştı. İş huzuru bozuldu.


Memur maaşlarının ülke genelinde düşmesi aynı şekilde emeklilerin de geçim sıkıntısı yaşamasına neden oldu. Asgari ücretten düşük emekli maaşı alan büyüklerimiz var! Asgari ücretlerde yapılan zamlara ve piyasada tırmanışa geçen fiyatlara bakılınca, bu yılın başında memur ve emekliler için yapılan yüzde 30'luk zammın etkisi saman alevi gibi kısa ve cılız kaldı! Hükumetin bütün çağrılara rağmen memur ve emeklilerini sefalete itmesi anlaşılır bir durum değildir. TÜİK makyajlı enflasyon verilerinin bile saklayamadığı bir gerçekle karşı karşıyayız! Kamu harçları ve vergilere gelen  yüzde yüzün üzerindeki zamlar da bu gerçeğin ispatıdır. Zorunlu araç ve asansör muayene ücretlerine yapılan fahiş zamlar bile dikkate alındığında gerçek durum sansürsüz görülebilecektir.


İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerin dışında, şimdilerde deprem bölgesindeki kentlerde tırmanışa geçen ev kiraları da yaşanabilir olmaktan çıkmıştır. Asgari ücretin üzerine çıkan kiralar karşısında Hükumet yetkililerinin altı boş tembih ve ayıplama ifadelerinin dışında bir gelişme veya önlem alınmamış, insanlar açgözlü piyasa fırsatçılarının olmayan insafına terk edilmiştir! Büyükşehirler memurlar için adeta sürgün yerine dönmüştür. Üst makamlara verilen büyükşehir gösterge farkları daha yüksek oranlarda alt seviye memurlar için de mutlaka verilmelidir.


Aynı kurumda aynı işi yapan ama unvanı karmaşık, maaşları dengesiz kamu personeli bulunmaktadır. Ayrıca devletin bizzat kendi çıkardığı mevzuatın arkasından dolanırcasına meşrulaştırarak yaygınlaştırdığı, hakka ve hukuka uymayan, mensuplarını mağdur eden, mesleki değer ve haysiyetlerini yok eden ücretli öğretmen/ekdersli meslek elemanı/fahri hoca/usta öğretici/EYS antrenörü gibi kadrosuz köleden beter, izin hakları verilmeyerek sefil edilen, emeklilik hakları eksiltilen, kısaca ücretli denilen kamu adına yüz karası denebilecek personel grubu da vardır!


Düşünebiliyor musunuz? Öyle kamu personelimiz var ki; Öğretmen unvanı verip derslere sokuyoruz ama öğretmen kimliği vermeyip öğretmenevinden hizmet almasını bile yasaklıyoruz! Depremden zarar gören öğretmen listelerine adlarını yazmıyoruz ama terörden şehit olunca okullarımıza isimlerini veriyoruz! Meslek öğretirken Usta Öğreticilere Hocam Allah razı olsun diyoruz ama özlük haklarına gelince siz kimsiniz diyoruz! Kur'an öğretmesi için çocuklarımızı Fahri Hocalara emanet ediyoruz ama meşru kadrolarını vermekten ısrarla imtina ediyoruz. Aile Bakanlığındaki hemen her işte kadın-erkek meslek uzmanlarını çok düşük ekders ücreti tabanlı maaşla çalıştırıyoruz, halkımıza aile desteği vermelerini istiyoruz ama kendi aileleri için ölüm, hastalık, doğum, süt gibi izinleri vermiyoruz! Aralarında Milli sporcularız da bulunan, gençlerimizi sporla tanıştıran EYS Antrenörlerimizi tepe tepe kullanıyor ama en basit kadro ve özlük haklarından mahrum bırakıyoruz!


Bir kısım taşeron personelimiz de var ki durumları yedi düvel destan olur! Taşerona kadro denilerek ilan edilen ama ne yazık ki Belediye Şirketlerinde sahipsiz işçi kalan kardeşlerimiz var. Kadrosuz işçilere kıyafet verilerek yasalara aykırı şekilde çakma İtfaiye, çakma Zabıta gibi çalıştırılan, görevde şehit olduklarında düz ölü sayılan dertli taşeronlarımızdır onlar. 1000 yıllık sağlıkçıları bile mesleğinden koparıp ASM Grup Elemanı ucubesine çeviren tuhaf uygulamalarımız var! Taşeron derdinin girmediği kurum neredeyse yok gibi.


Güvenlik kuvvetlerimiz arasında mağdur kalan, kendilerini yeterince ifade edemedikleri için göz ardı edilen kahraman Güvenlik Korucularımız ve Uzman Çavuşlarımız var mesela. Onların durumunu da ayrı yazılarda işleyeceğim kısmetse.


Özetle söylemek gerekirse, kamuda çalışan ücretli, taşeron, memur tüm personelin kapsamlı bir reform ile standart hale getirilmesi, maaş seviyelerinin eğitim, deneyim, liyakat ve hiyerarşik düzene göre yeniden yapılandırılması, çalışan memurların ve emeklilerin asgari ücret karşısında eriyen maaşlarının acilen iyileştirilmesi gereklidir. Devlet kendi personelinin hakkına riayet etmez ve koruyamazsa halkından ne kadarını bekleyebilir?        

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-eyt-yanginini-sgk-personeli-nasil-sondursun-909.html

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
Aşk Olsun Sana HAMAS!
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
Kimler Bakan OLMASIN?
Mağdur Zorbalığı
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
YÖK Mağduru Akademisyenler
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
Boşanmanın Davası Olur mu?
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
Ben Babamdan Öğrendim!
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında