Reklamı Geç
YAZARLAR
BEYDABADAN BİR HİKÂYE:
Suat GÜN / Gazeteci - Yazar
17 Şubat 2023 - Cuma 13:47

BEYDABADAN BİR HİKÂYE:

Kırda gezen adamı bir yılan sokar, yılan kaçar, adam hekime koşar, hekim hemen bir panzehir hazırlar adama içirir ölümden kurtarır. Adam yılanın bu haksız hareketine kızar. Gider kadıya şikâyet eder. Kadı, kavaslara emir verir yakalayın o yılanı getirin huzura der. Kavaslar gider yılanı yakalar, bir cam kavanoza koyar getirirler. Mahkeme başlar davacı adam, suçlu yılan konuşmaya başlar.


Kadı müştekiye sorar: Bu yılandan şikâyetçi misin?


Evet, Hâkim Bey şikâyetçiyim.


Hadise nasıl oldu, anlat bakalım?


Adam anlatır, der ki: Evde oturmaktan sıkılmıştım, kırlarda, yazıda, tenhalarda gezmeye çıktım. Ağaçlara, çiçeklere bakıyordum, kuşları, kelebekleri temaşa ediyordum. Dalmıştım. Yüce Allah’ın yaratmadaki kudretine hayranlık duyarak yürüyordum. Birden üzerime kamçı gibi bir şey atladı, ne oldu demeye kalmadan baldırımı ısırdı kaçtı, şimdi görüyorum, beni sokan karayılan bu yılan. Hekimin verdiği panzehir olmazsa ölebilirdim. Ben ona ne yaptım ki bana saldırıyor, beni sokuyor? Şikâyetçiyim!


Kadı bu ifade üzerine yılana döner, şöyle konuşur: Ey şahmeran oğlu yılan efendi; yanından geçen bu adamı haksız yere neden soktun?


Yılan der ki; benim gözüm fazla görmez, koku ve harareti uzaktan hissederim, biliyorsunuz benim düşmanım çoktur. Âdemoğulları yeryüzüne geldiğinden beri benim atalarımı gördüğü her yerde öldürmüştür. Dedelerimden, babalarımdan bunu duymuştum. Âdemoğulları çok tehlikelidir, yakından geçerse, sizi sopa ile taş ile öldürür kafanızı ezerler. Onlar bana demişti ki, uzaktaysalar arkanıza bakmadan kaçın, yakındaysalar sokun! Ben canımı kurtarmak için yaptım. Yaptığımı inkâr etmiyorum.


Kadı müştekiye döner bu anlatılanlara ne diyeceksin, diye sorar.


Müşteki söze başlar: Hâkim Bey çok dalgındım, tefekküre dalmıştım, Allah’ın yüce zatını ağaçlara, çiçeklere, kuşlara bakarak zikrediyordum. Bu yılan hak ehli-hal ehli olsaydı benim zararsız bir derviş olduğumu hak yolunun yolcusu olduğumu anlardı. Böyle yapmazdı. Kuyruğunun kopartılarak cezalandırılmasını isterim. Takdir sizin.


Kadı yılana döner sorar bu anlatılanlara ne diyeceksin?


Muhterem Kadı Efendim: Ben bir yılanım, tabiatım değişmez, Hak Teâlâ bana tehlike hissettiğinde atılıp sokma sevk-i tabisi vermiştir. Bu benim tabiatımdır, karakterimdir. Dervişin uzağımdan geçmesi gerekmez mi? Orası benim evimdir, evimin önünden geçerken izin alması gerekmez mi?


Kadı müştekiye döner, şahmeran oğlu yılan efendinin söylediklerini duydun: Ne diyeceksin?


Efendim orası onun evi olabilir, kapısı yok, bacası yok, bir işaret koymamış, bende dediğim gibi tefekkür halindeydim. Onu görmedim. O benim kendisini görmediğimi gördü, sırf tehdit faraziyesine dayanarak beni sokmaya hakkı yoktur.


Şahmeran oğlu yılan söz alarak şöyle der: Bu benim tabiatımdır, elimde değildir. İnsanlar tabiatı icabı meyve yerler, tohum yerler ben yiyemem. Ben, neden beni böyle tek tür besine bağlı yarattın diye Yüce Allah’a itiraz edemem. Bu derviş başımın üç parmak yakınından geçiyordu. Ne yapmamı bekliyor? Kaldı ki ağzımdaki zehri ben yapmıyorum, Yüce Halik beni böyle yaratmış. Bazı yılan kardeşlerim zehirsizdir. Keşke bende öyle olsaydım. Derviş kardeşten özür dilerim. Suçsuzum, beni salıverin gideyim. Ben olmazsam fareler ekinlerinizi basar, ambarları deler, sizi aç bırakır. Bırakın vazifeme döneyim.


Kadı gerekçesini şöyle söyler: Evet şahmeran oğlu yılan efendinin de bir vazifesi var, biz anlamasak ta her şeyin künhünü bilen Rabbimizin takdiri böyledir. Kâinatın ebedi olmadığı görüldüğünden, sonsuz hayat olmayacağına göre takdir-i ilahiye göre bir düzen olduğunun anlaşılmasına, Hak Teâlâ’nın takdirine rıza gösterilmesine her nefis ölümü tadacağına göre uzun emelli olunmayacağından hareketle, şikâyet ve savunmada bir kusur görülmediğinden…


Hüküm; şahmeran oğlu yılan efendinin tahliyesine, yakalandığı yere bırakılmasına, dervişin tedavisine devam edilmesine, ortada suç olmadığından dosyanın arşive kaldırılmasına karar verilmiştir.


Evet, bazı müteahhitler suçlu olabilir. Ancak bu deprem bitmez tükenmez sayıda 6 ve üstü 100’e yakın zelzeleden meydana gelmiştir. Böyle bir depreme Japonya’daki yapıların birçoğu dahi dayanamaz. San Francisco Depremi 6,4 şiddetinde ve şehir merkezinden 300 Km mesafede olmuştu, 3000 kişi ölmüştü. Bizdeki bu deprem akıllara ziyan bir şeydir. Yargılamada çok öfkeli olmamak gerektiğini değerlendiriyorum.

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ
SERGEY VİKTOROVİÇ LAVROV’UN ANKARA ZİYARETİ ORTAK BASIN TOPLANTISI
İSRAİL’İN 2023 GAZZE SALDIRISI
FİNLANDİYA’NIN NATO’YA GİRİŞİ
DEPREMLER SENTETİK OLARAK YAPILABİLİR Mİ? HAARP TEKNOLOJİLERİ DOĞRU MU? MARAŞ DEPREMİNDE BÖYLE BİR ŞÜPHE VAR MI? -1-
DEPREMLER SENTETİK OLARAK YAPILABİLİR Mİ? HAARP TEKNOLOJİLERİ DOĞRU MU? MARAŞ DEPREMİNDE BÖYLE BİR ŞÜPHE VAR MI?
DEPREM NOTLARI
DEPREM TESPİTLERİ
BÜYÜK YALAN!.. ÇÖKTÜ!..
Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç Hakkında
Bu Kirli Savaşın Arkasında Kimler Var?
Rus Milli Güvenlik Doktrinindeki Gelişme Ve Rusya’nın Yeniden İmparatorluk Kurma Hevesi
RUSYA FEDERASYONU MÜSLÜMANLARINA BİLDİRİ
RUS YAYILMACILIĞI’NIN ORTAYA ÇIKIŞI
PUTİN’İN NÜKLEER FİYASKOSU YA DA BLÖFÜ
RUSYA’NIN UKRAYNA’YI İŞGALİ MESELESİNE GİRİŞ (İngilizce Tercümeli)
İHRACATTAKİ ARTIŞ
MODERNİZMİN ÇÖKÜŞÜ
TÜRKİYE’NİN GELECEK VİZYONU (2050-2070)
GELENEKSEL TIP VE PİLPUT MUCİZESİ -II-
GELENEKSEL TIP VE PİLPUT MUCİZESİ -I-
BÜYÜK FRANSIZ İHTİLÂLI - YAKOBİZM-JAKOBENLER
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - İngiliz İstihbaratçıları Hakkında Son Notlar-Vll-
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - İstihbaratlar Savaşı Hakkında İngilizce Notlar -Vl-
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - Büyük Arabistan Projesi -V-
İngiliz İstihbaratının Büyüme Projeleri & Arnavutluk
Batının Tasarladığı Büyüme Projeleri Ve İttihat Terakki Örneği
Batının Kurgusu Ve Zihniyet Yapısı İstihbaratı Nasıl Etkiliyor?
İstihbaratın Anlamı ve Batı Düşüncesi
Yapay Zekâ Meselesi
Cinayet Şebekesi İsrail, Filistin'de Gazze'de Ne Yapıyor?
Ermeni Soykırım Meselesi
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Üzerinden Siyaseti Yönlendirme-Yanıltma
Irak ve Suriye’de Sınır Düzeltmesi Nasıl Olmalıdır?
Irak-Suriye Hudut Sorunu
Gara Operasyonu Türkiye’nin Güney Hudutları Meselesi
Irak ve Suriye Hudutları Meselesine Giriş
Gazetecilik Sorunları, Basın Kartı, İnternet Medyası vs.
Covid-19 Dönemi ve Sonrasında İstihbarat
Doğu Türkistan Meselesi
Dağlık Karabağ'da Kapsamlı Bir Antlaşma Nasıl Olacaktır? Nasıl Olmalıdır?
Dağlık Karabağ Barışı
ABD Seçimlerini Eşekler mi? Yoksa!.. Filler mi Kazanır?
Azerbaycan Ermenistan Savaşı
Türk Yunan Savaşını Kim Çıkaracak? Nasıl Sonuçlanacak?
Yunanistan ve Adalar Meselesi Yahut; "Aslanı Kediye Boğdurmak"
Beyrut Limanı'na Yapılan Sabotaj “İsrail Ve Hizbullah Bu İşin Neresinde?”- “Lübnan’ın Geleceği”
Beyrut Limanına Yapılan Sabotaj -III-
Beyrut Limanına Yapılan Sabotaj -II-
BEYRUT LİMANI’NA YAPILAN SABOTAJ İSRAİL VE MOSSAD İŞİ Mİ?
Kazakiztan'ın Bağımsızlığı ve Yükselişi
ABD’NİN BÖLÜNME İŞİNİ KİM YAPACAK? -I-
ABD Nasıl Bölünecek? Kaç Parçaya Bölünecek, Bu İşi Kim Yapacak?
ABD Nasıl Bölünecek?
ABD Bölünme Tehdidi Altında -IV-
ABD Bölünme Tehdidi Altında -V-
ABD Bölünme Tehdidi Altında -III-
ABD Devlet Felsefesinin Çürümüşlüğü ve Devlet İçi Çatışmanın Derinleşmesi Meselesi -II-
ABD Olayları - Halka Yönelik Polis Zulmü -I-
BNC Medya Haber Yazarı SUAT GÜN Kimdir ?