MİLYONLARCA KADIN SOKAĞA ATILDI!..
Ramazan Tan
06 Ocak 2023 - Cuma 23:59
MİLYONLARCA KADIN SOKAĞA ATILDI!..
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasalar sözde kadını korumak için çıkarılmış metinlerdi. Ancak bu kanunlar ne kadını korudu ne de aileyi korudu.
İstanbul Sözleşmesi daha başında sorunların incelenmesine gerek duymadan kadın erkek eşitliğinin sorunların tamamını çözeceğini kabul ediyor. Ancak kavgalar ve savaşlar her zaman eş ya da yakın kuvvetlerin olduğu ortamlarda çıkmıştır. Eşit iki idareci demek her zaman sorun ve tartışma demektir. Peki, bu sözleşmeyi yapanlar bunun farkında değil miydi? Elbette farkında idiler. İstedikleri de sanırım bu idi. Sonunda Türk ailesi iki başlı bir yapıya sahip oldu, boşanmalar arttı, evlilikler azaldı.
İstanbul sözleşmesi ve 6284 soruna çözüm bulmuyor çözüme sorun üretiyor. Çözümün tarifi de bir avuç küresel sermaye destekli ulus üstü yapıların metinlerinde aranıyor. Hâlbuki bu yapılar çözümden değil sorundan beslenen yapılardır. Kendi varlıklarının temeli sorunun varlığıdır. Çözüm değil sorun üretirler.
6284 sayılı yasa ise kadını korumak maskesi ve aile sosu ile bizlere sunuldu ancak birçok ailenin yıkımına sebep oldu. Evli kadınlar dahi bu kanunun açıklarından yararlanarak tabiri yerinde ise devlet koruması altında fuhuş yapma yetkisine bile sahip oldu. 2015-2019 yılları arasında toplam 1 milyon 957 bin 523 babanın evinden uzaklaştırıldığı Yeni Akit gazetesinde yayınlandı. Peki, bunların kaç tanesi iftira olarak tespit edildi ve iftira atan kişiler cezalandırıldı? Sıfır... İnanırsanız sıfır! 2 milyon uzaklaştırmanın hiç birinde iftira atılmamış. Ancak ne hikâyeler dinliyoruz, görüyoruz; alenen iftira atılmış ancak hâkimler iftira kararı vermiyorlar. Kadınlar adeta ilah ve layüsel (sorumsuz ve sorgulanamaz) olarak görülüyor.
Peki, gelelim yazımınızın ana temasına; kadının bu kadar güçlü olması kadınların yararına mı? Asla!
Neden? Çünkü 6284 ile güçlendirilmiş bir nafaka sisteminin olduğu yerde kadına hem iftira atma hakkı hem tazminat hem takılar hem nafaka verirseniz erkek evlenmek konusunda tereddüt yaşar, evlenmez, evlense bile çalışmayan kadın ile evlenmez. Nitekim etrafımda tüm gençler ya evlenmiyor ya geç evleniyor ya da çalışan bayan ile evlenmek istiyor. Peki, kadınımızı çok sevdiğini söyleyen feminist örgütler kadınların bu sorunları konusunda ne düşünüyor? Kadınların çalışmasını şart görmeyen İslam’a düşmanlık yapan feministler kadınları zorunlu olarak çalışmaya neden itekliyorlar? Çalışmak istemeyen çocuğunu büyütmek isteyen kadınların hayatlarını neden bu kadar zorlaştırıyorlar?
Ülkemizde hâlihazırda kadınların 68’i ev hanımı ve anne olarak çalışıyor. Bu kadınların geçim yolu evlenip eşinin kazancına kanaat etmek. Ancak 5 yılda 2 milyon erkeği sorgusuz sualsiz evinden atmak demek kadınların ezici çoğunluğunu sokağa terk etmek demektir. Yetkililerimiz daha önce sadece eşine karşı sorumlu olan kadınları 6284 sayılı kanun ile tüm müşterilere ve patrona karşı sorumlu olan daha da bağımlı, herkese bağımlı hale getirmişlerdir.
Her ilişki de olduğu gibi aile ve kadın-erkek ilişkilerini de Yaradan’ın değil paranın üzerinden kurulmasını sağlamışlardır. Esas olarak ahlakı değil, parayı tek değer olarak konumlandırmışlardır.
Feminist tayfanın yalancı cennetine kanan kadınlarımız büyük bir tuzağa düşürülmüştür. Sokağa atılan esas olarak erkek değil kadınlar olmuştur.
Düşünün bir tüccar bir kadın tüccar ile ortaklık yapar mı? Yaparsa ne olur. Bunun cevabını Avukat Bilal Yavuz Youtube kanalında “Bu Tuzağa Düşmeyin! Kadının Çığlıkları Kamerada!” isimli video paylaşımı ile göstermiştir. Ticaret için ortak olduğu bir kadın bir adamı taciz ve tecavüz ile suçlamak üzere tiyatro oynamaktadır. Peki, burnundan kıl aldırmayan yetkililere soruyoruz; hadi diyelim kadına böyle bir yetkiyi vererek kadını iftira atacak güce kavuşturdunuz. Bu güce sahip bir kişi ile başka bir insan ortaklık kurar mı? İş yapar mı? Aklı yerinde olan kimse bu riski göze alamaz. Yani ne imiş! Kadınımızı çok seven kadın bakanlarımız kadını ailenin, toplumun, ticaretin dışına itmiştir. Evet, sayın yetkililer; haksız yere milyonlarca erkeği sokağa attınız ama asıl kadını toplum dışı ettiniz. Kadını sokağa attınız.
Daha durun bakalım. Öküzün büyüğü ahırda! Hele bir erkekler uyansın eşitlik için AİHM’ne taşısınlar hukuksuzlukları; o zaman feminist örgütlerin kadınımızı yeşilliklerle dolu yolun sonunda götürdüğü bataklığın ne kadar iğrenç bir gaita çukuru olduğunu göreceksiniz.
Örneğin madende hayatını kaybeden 42 erkek değil 21 kadın 21 erkek olacak, örneğin kadınların emeklilik yaşı erkekler ile eşitlenecek, örneğin kadınlar babadan ve eski kocadan maaş alamayacak, örneğin kadınlar da askerlik yapacak ya da askerlik parası verecekler.
Allah’ın kanunlarını değil de aile müessesesinin temeline dinamit koyan ve toplumu ifsad eden batıdan ithal kanunları kabul eden halkımız ve kadınımız için bu sonuç kaçınılmaz son gibi gözüküyor.
Allah hepimize özellikle; devletin başında bulunanlara, LGBT'yi meşrulaştıracağız, "İstanbul Sözleşmesi"ni geri getireceğiz diyen muhalafete ve tüm yetkililere akıl izan ve hikmet versin.
Allah’a emanet olunuz.
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-psiko-x-sosyal-catIsma-785.html
Yorumunuz gönderildi.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye bildirilmiştir.
Uygun görüldüğünde sitede yayınlanacaktır.
|
|
|