Millet İttifakının İlhan Kesici İle Sınavı! CHP Aynı CHP mi?
Çok değerli okurlarım bu bayram gene buruk geçmekte! Doğu Türkistan’da Arakan’da Filistin ve dünyanın pek çok yerinde zulüm baskı devam etmekte, dünyanın büyük kesimi yokluk içinde ve sefalet içinde yaşamaya çalışmakta.
Irkçı sömürgeci emperyalist egemenler yerli işbirlikçileri sayesinde dünyayı yaşanmaz hale getirmekteler!
Bu bayramda böyle geçmekte. Allah mazlumlara yardım etsin.
Bu defa iç siyaset konusunda özellikle SP, İYİ, Gelecek ve Deva Partilerini yakından ilgilendireceğini düşündüğüm bir yazı yazdım.
Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayları arasında ismi geçen Sayın İlhan Kesici geçtiğimiz günlerde nakşi şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu hoca efendinin cenazesine katılmıştı. Cenazeye katılması kendi partisinin mensubu bazı CHP’lilerce protesto edildi. İstifaya davet eden mi dersiniz ihraç edilmeli diyen mi!
Öte yandan terörist cenazelerine katılan CHP'li vekiller protesto edilmedi! Halkın büyük tepkisine rağmen, maalesef CHP yöneticilerinin terörist cenazelerine katılan vekillerine karşı gıkı çıkmadı!
Seversiniz sevmezsiniz kabul eder veya kabul etmezsiniz o sizin bileceğiniz bir iştir. Şeyh, tarikat meselesi Türk toplumunun realitesidir. Müslümanlar açısından cenaze namazı, vefat eden müslüman bir insana karşı yapılması gereken son görevidir. Kesicinin yaptığı da budur. Gösterilen tepki CHP’nin sorgulanmasına sebep olmuştur. Hani CHP artık eski CHP değildi? Hani toplumsal barış istiyordu insanları ötekileştirmeyecekti? Neyse anlaşılan CHP bildiğimiz CHP dedirttiler. Canım öyle şey mi olur birkaç haddini bilmez ileri geri konuştu diye CHP suçlanır mı diye sormanız doğrudur. Ancak Sayın Kesici'nin linç girişimine CHP yöneticilerinin itiraz etmedikleri gibi terörist cenazelerine katılan vekillerini görmemezlikten gelmeleri de ilginç değil mi!
Aynı cenazeye katılan Sayın Temel Karamollaoğlunun da bir grup tarafından protesto edildiği ifade edildi.
Gerek Sayın Karamollaoğlu gerek Kesici ve diğer siyasilerin katıldığı yer cenaze namazıdır. Bundan daha tabii ne olabilir? Her iki siyasetçiye de yapılan asla kabul edilemez.
Bu hazımsızlık olmamalıydı.
Epeydir yazmayı düşündüğüm bir konuyu bu vesile ile yazmak istedim.
Maalesef ülkemizde ehliyet ve liyakat ikinci plana düşmüş, siyasi tarafgirlik ön plana çıkmıştır. Öyle olunaca da istenmeyen sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmaz hal almıştır.
Devletin, milletin yetiştirdiği donanımlı devlet adamı, bürokrat ve siyasetçi olarak tanıdığım ender şahsiyetlerden Devlet Planlama Teşkilatında müsteşarlık yapmış, devlet yönetimi ve bürokraside önemli hizmetlerde bulunmuş, halen TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi, NATO Parlamenterler Asamblesi, NATO PA, Türk Grubu Üyesi olarak görev yapan İlhan Kesici Sivaslıdır.
Sayın İlhan Kesici’yi takriben on yıl önce bizzat tanıma fırsatım oldu. Bir grup arkadaşla Ankara'da Kesiciyi ziyaret etmiştik. Sohbetimiz milli ve dini konulara ister istemez yelken açınca dini konularda da oldukça bilgili aydın bir şahsiyet olduğunu gördükten sonra Sayın İlhan Kesici gibi birikimli şahısların devlet yönetim kadroları içinde bulunmalarını hep arzu etmişimdir. Hatta keşke Sayın Erdoğan’ın yanında devlete ve millete hizmette bulunsaydı diye düşündüğüm ve hayıflandığım zamanlar olmuştur.
Ne alakası var şu anda Kesici CHP milletvekili diyeceksiniz. Haklısınız. İşin o kısmı da insan hayatında yaşanan kaderin insana ördüğü "kader ağı" olsa gerek!
Ankara’da ziyaretimiz sırasında sayın İlhan Kesici’nin evinin hemen bütün duvarlarının kütüphane olmasını hem ilginç bulmuş, hem imrenmiş ve hem de takdirle karşılamıştım. Şu sıralarda ise kütüphanesinde yirmi bin civarında kitap olduğunu öğrendim.
İnsan düşünmeden edemiyor. Kaç siyasetçinin, kaç aydınımızın, kaç akademisyenimizin böyle bir kütüphanesi vardır? Ve kaçı kitaba ve kitap okumaya bu kadar merak ve ilgilidirler diye.
İlhan Kesici, Merhum Süleyman Demirel'in yeğeninin kocasıdır. Yani Demirel’lerin damadıdır. Kesicinin CHP’de siyaset yapmasını Demireller nasıl karşılamıştır orasını bilemiyoruz.
Kamuoyunun pek bilmediği bir başka hususta Kesicinin Ortadoğu üniversitesini okuduğu sıralarda ülkücü genç önderlerden olduğudur!
Çoğunuz şaşırmıştır eminim ancak siyasette işte böyle.
Ayrıca siyaset kurumlarında farklı düşünce ve görüşte olan siyasetçilerin yan yana bulunması oldukça önemli ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Siyasetçilerin birbirlerini daha yakın tanımaları ve farklı görüşte olmalarına rağmen birlikte çözüm üretmeleri birlikte çalışmaları toplumun da ötekileştirilmesine, aradaki farklılıklar dolayısı ile araya örülen duvar ve uçurumların da önüne geçilmesine vesile olmaktadır. Toplumsal kamplaşmanın da önüne geçmek gibi son derece hayırlı bir sonuç doğuracak ve farklı düşünenlerin de yan yana çalışabileceklerinin canlı örneği verilmiş olmaktadır.
Ayrıca ülkeye hizmet etmek isteyen birisi eğilip bükülmeden bulunduğu yerin şeklini almadan hangi siyasi parti içinde daha faydalı olacağını düşünüyorsa orada hizmet etmesi yadırganmamalı, içinde bulunduğu siyasi yapı da hazımsızlık göstermeden farklı düşünceleri zenginlik olarak görmelidir. Nasıl başka siyasi geçmişe sahip şahısların kendi partilerinde siyaset yapması normal görülüyorsa kendi görüşlerinde olduğunu düşündükleri siyasetçiler için başka siyasi partilerde siyaset yapmaları da normal görülmelidir.
Ülkemiz için Sayın Kesici gibi şahsiyetlerin siyaset alanında bulunmaları bir şanstır. Bazı CHP’liler anlamasalar da Kesici CHP için de bir şanstır.
Sayın Kesici'nin Cumhurbaşkalığı adaylığı konusu da zaman zaman kısık sesle de olsa gündeme gelmektedir.
Sayın İlhan Kesici’nin 1994’de İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde ANAP tarafından aday gösterilmiş ve sayın Erdoğan karşısında kaybetmişti. Kader ağını örüp sayın Erdoğan ile sayın Kesiciyi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşı karşıya getirir mi bir rövanş yaşarlar mı bilinmez.
Böyle bir rövanşın gerçekleşmesi çok renkli ve toplumu germeyen ilginç seçim olacağı açıktır Sayın Kesici’nin adaylığının gündeme getirilmesi altılı masanın ortaklarından ülkücü geçmişi sebebi ile başta İyi partiye gönül vermiş ülkücü taban için olduğu gibi genel tasnif içinde sağ siyasetçiler Karamollaoğlu, Davutoğlu ve Babacan açısından halkın önüne milli ve manevi değerlere bağlı aday önerme beklentisinin karşılanması bakımından oldukça önemli fırsat olarak görünüyor.
Aslında CHP için de çıkış yolu sayın Kesici görünüyor. CHP için olduğu kadar genel başkanlığı tartışmaya açılan,pusuda bekleyenler düşünüldüğünde sayın Kılıçdaroğlu için de çıkış yolu sayın Kesici görünüyor. Hem kendi partilerinin milletvekili hem de sağ seçmen nezdinde de karşılığının olduğu bir gerçektir. Ancak sayın Kılıçdaroğlu adaylık konusuna kilitlenmiş görünüyor. Bu engeli masanın ortakları kaldırmak isterler mi kaldırabilirler mi zaman gösterecek.
Türkiye’yi yönetmeye aday olacak, aday gösterilecek şahsiyetlerin Türk milletinin milli manevi değerlerine bağlı milletin değerlerine ters düşmeyecek donanımlı birikimli saygın şahsiyetlerden oluşması, yarışın böyle şahıslar arasında geçmesi Türkiye için oldukça önemlidir. Türkiye bunu haketmektedir.
Allah milletimize devletimize birliğimize dirliğimize zeval vermesin. Dünya durdukça aziz milletimizi, devletimizi, aziz yurdumuzu payidar eylesin inşallah.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Sayın Kesici arasında geçen 1994 yerel seçimlerinin rövanşı sizce de ilginç ve güzel olmaz mı! Bence İlhan Kesici bu rövanşı hakediyor.
Bu arada YRP Genel Başkanı Sayın Dr. M. Fatih Erbakan da cumhurbaşkanlığına aday olacağını açıkladı. Son kararı ne olur onu bilemeyiz ancak bir gerçek var ki Sayın Erbakan bütün adayların dikkate alması gereken, meşhur ifade ile “Özgül ağırlığı” olacağı görülen sayın Erbakan’ı hiç hafife almamalarını öneririm.
Sayın Erbakan derinden derine halkın gönlüne girerek siyaset yolculuğunu sürdürüyor!
Vesselam
|
||
|