Adı anılınca elimiz kalbimizin üstüne gider yüreğimiz titrer salavat getiririz "Allahüme salli âla seyyidina Muhammedin ve âla ali seyyidina Muhammed ile Sallallâhu aleyhi ve sellem" diye.. soysuzun biri çıkar dil uzatır, küfür eder hayâsızca.

Kalem süresi 4. Ayette Allah (cc)
Ve-inneke le’alâ ḣulukin ‘azîm(in) 
"Ve muhakkak ki sen pek büyük bir ahlak üzerindesin." diye buyurur Peygamber Hz Muhammed (sav) efendimizin ismini kendi kirli ağızlarına anmaya çalışanlar belasını bulacaktır. Hem bu Dünya'da hem de ahirette. 

Bizler Allah'a, Kur'ana, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa'ya, (S.A.V) Vatanımıza, Bayrağımıza ve Şehitlerimize laf söyletmeyiz. Söyleyen soysuzların hesap günü çetindir.

Yıllardır toplumun değer yargılarını kirleten, her türlü sapkınlığı, ahlaksızlığı gözler önünde yapmaktan utanmayan LGBT oluşumunun savunucuları, özgürlük adı altında masum göstermeye çalışan çarpık zihniyetin ve onun destekçilerinin savunduğu İstanbul sözleşmesinin ürünü Peygamber efendimize edilen küfürler. 

Şimdi bizim en kutsalımıza Peygamber efendimize (SAV) LGBT topluluğunca edilen haddi aşan sözler için susacakmıyız.

Özgürlükler adı altında eşcinseller için lanetlenmiş topluluk bile derken savcılığa şikayet eden barolar, İstanbul sözleşmesini can siparene savunan yeşil feministler, sözde kadına şiddeti savunan kadın dernekleri, bazı avukatlar, kalemini paraya satan bazı silahşör yazarlar, Yüce Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya (SAV) edilen şiddet, kin ve nefret söylemlerine sessizler.
Cumhurbaşkanımız konuşunca mangalda kül bırakmayan bazı Ak Parti teşkilat mensupları ve vekillerde başlarını kuma gömmektedirler ve sessizler. 
Sözde kadına şiddet algısı ile yeri göğü iletirken, İstanbul sözleşmesi ile ortaya çıkardığınız lanetlenmiş LGBT topluluğunun Peygamber efendimize hakaretlerine suskun kaldınız.
Yazıklar olsun haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlara.