Reklamı Geç
YAZARLAR
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
09 Nisan 2022 - Cumartesi 20:37

Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği


İnsanlığın en eski ve kutsal kurumu olan Aile yaşantısı, kadın ve erkeğin nikâh akdi ile başlar. Evlenmek isteyen kadın ve erkeklerin uygunluğunu belirleyen dini, kültürel ve hukuki sınırlamalar vardır. Aile içi evlilikler genel anlamda yasaktır. Akrabalar arasında evliliği yasaklananlar ve meşru görülen yakınlık dereceleri belirlenmiştir.

 

İslam'a  göre evlenmesi yasaklanan kadın ve erkeklerin yakınlık tanımları Kur'an-ı Kerim'de verilmiştir:

 

"Geçmişte olanlar (İslam öncesi) bir yana, babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin; çünkü bu bir hayasızlıktır, iğrenç bir şeydir ve kötü bir yoldur. Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikâhlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir." (Nisa-22/23)

 

Görüldüğü üzere ayet-i kerimede  sütkardeşliği de tıpkı normal kardeşlik gibi değerlendirilmiş ve bunlar arasında evlilik yasaklanmıştır. Bu yasağı açıklayan hadis-i şeriflerden birisi kayıtlara şöyle geçmiştir:  Hz. Âişe (ra) diyor ki, “Resûlullah (sav) bana şöyle buyurdu: "Doğum (kardeşlik) nedeniyle haram olan (evlilik) süt emme nedeniyle de haramdır." (M3569 Müslim, Radâ, 2/Diyanet)

 

Sütannelik ve sütkardeşlik nedir?

 

Bir kadın kendisinin doğurmadığı bir bebeği, 0-2 yaş aralığında iken, bir kez dahi emzirmesi halinde o bebeğin sütannesi olur. O kadının kendi öz çocukları veya başkasından olduğu halde emzirdiği diğer çocuklar da kendi aralarında sütkardeşi olurlar. Emzirilen çocuğun sütannesi olunabilmesi için, 2 yaşını geçmemiş olması gereklidir. Emzirme süresinin neden 2 yıl olduğunun dayanağı, Bakara Suresinin 233. ayetidir:

 

"Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi baba tarafına aittir. Bir insan ancak gücü yettiğinden sorumlu tutulur. Hiçbir anne, çocuğu sebebiyle, hiçbir baba da çocuğu yüzünden zarara uğratılmamalıdır. Onun benzeri (nafaka temini) vâris üzerine de gerekir. Eğer ana ve baba birbiriyle görüşerek ve karşılıklı anlaşarak çocuğu memeden kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı (sütanne tutup) emzirtmek istediğiniz takdirde, sütanneye vermekte olduğunuzu iyilikle teslim etmeniz şartıyla, üzerinize günah yoktur. Allah'tan korkun. Bilin ki Allah, yapmakta olduklarınızı görür."

 

Mevzuatımızda sütkardeşliği var mı?

 

Evlilik ve aile hukukunda geçerli olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda, sütanneliği ile ilgili bir tanımlama veya evlilik açısından kısıtlama yoktur! Yani İslam dinine göre kesinlikle haram olan süt kardeşler arası veya süt anneyle evlilik serbesttir! Sütkardeşliği dışında kalan aile içi evlilikler ise yasaklar arasındadır.

 

TMK Madde 129- "Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır:

1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,
2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında,
3. Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında."

 

İslam dini organik ilişkiler üzerinden hüküm bina etmektedir. Evlenme yasakları; öz kardeşlik ve akrabalıklar, süt emzirmeyle başlayan yakınlıklar ve evlilikle oluşan hısım ilişkileriyle belirlenir. Kanunda ise, "evlatlık" alınan çocuklar, eşleri ve altsoyları da evliliği yasaklananlar arasında sayılmıştır. İslam hukukunda evlatlıkların mahremiyet ayrıcalıkları yoktur.

 

Sütkardeşliğin şakası ve ihmali olmaz! 

 

Müslümanlar açısından sütkardeşliği mahremiyet sınırlarını kaldıran, evlilik yasaklarını getiren önemli bir karar ve sorumluluktur!

Anne karnındayken, bebekle göbek bağı üzerinden kurulan kan ve gıda alışverişi doğumdan sonra süt emzirme ile 2 yıl daha devam eder. Anne sütü bebekleri sadece beslemez, onların doğrudan DNA yapısını ve savunma sistemini etkileyen ve geliştiren özel proteinlerin, ilaç gibi maddelerin ve hormonal bileşenlerin transferini de sağlar.

 

Bebeklerin vücudu, anne sütüyle gelen maddelerin bozulmadan sindirilmesi için özel tasarımlarını 2 yıla kadar korurlar. Bu nedenle bebeklerin, 2 yaşına kadar mümkün olduğu kadar kendi anne sütü dışında başkasının sütüyle veya hayvan sütüyle beslenmemesi gerekir. 6 aylıktan itibaren başlanabilen takviye gıdaları kast etmiyorum. İnek sütü, kendi buzağısı için özel tasarlanmış bir besin maddesidir. Küçük bebeklere anne sütü yerine inek sütü verilmesinin, zorunluluklar dışında elbette önemli sakıncaları ve etkileri vardır.

 

2 yaşından küçük çocukların, gereksiz yere ve rastgele başkalarınca emzirilmesi doğru değildir. Zorunluluk veya özel istek halinde, emziren ve emzirten tarafların bu işi ciddiye alması, sütkardeşlik bağlarını aile çevresinde ilan ederek, gelecekte istenmeyen olaylara karşı tedbirli olmaları şarttır.

 

İnsan, yediği gibidir! Ahlakından, akıl ve ruh sağlığından emin olmadığımız kimselere çocuklarımızı gereksiz yere emzirtmek büyük bir riske girmektir. Anne sütü, bebeğin hücrelerine işleyerek yapıtaşına dönüşen ilaç gibi etkili bir maddedir. Bu işin ayrıca biyoenerji gibi ruhsal etkileri de vardır. O yüzden imanından, temizliğinden, ahlakından emin olmadığımız kadınların bebeklerimizi emzirmesine engel olmalıyız.

 

Sütkardeşliği evlilik açısından öz kardeşlik gibi olduğu için, çocukların geleceklerine kaldırılamaz bir ipotek koyan ağır bir karardır! Aynı bölgede yaşayarak büyüyen sütkardeşlerinin gelecekte birbirlerini sevme ve evlenme arzusunda olma ihtimalleri de yüksektir. Çocukların kendi iradeleri dışında, gereksiz yere sütkardeşi yapılmaları, evlilik ihtimallerini yok ettiğinden haksız ve büyükler açısından bencilce bir yaklaşımdır. Sonuçları iyi düşünülerek uygulanması gereken bir iştir. Çünkü geriye dönüşü yoktur!

 

Sütkardeşler arası evlilik felaketinden korunmak için neler yapılmalı?

 

İlk iş olarak TMK 129. maddesine sütkardeşlik/sütannelik halinde evliliği yasaklama fıkrası derhal eklenmelidir! Bu konudaki sorumluluk ve görev, hem Cumhurbaşkanlığı Hükümetinde hem de TBMM'de üye olarak Yasama yetkisini kullanan bütün vekillerin üzerindedir. Yetkili ve sorumluları, bu ENSEST FELAKETLERİNİN bir daha yaşanmaması için gereğini yapmaya davet ediyorum. Şahit ol Ya Rabb!

 

İkinci öncelik olarak, ailelerin eğitiminden başlanmalı! Yasaklama mevzusu dini kökenli olduğu için Diyanet İşleri Başkanlığının rutin eğitim konuları içine alınmalı ve İmamlar tarafından düzenli aralıklarla işlenerek halkın bilinci yükseltilmelidir.

 

Hastanelerde tedavi gören bebeklere verilen anne sütleri, çok dikkatli takip edilmeli ve tıpkı bir ilaç gibi bebeğin e-nabız kaydına ayrıntılı işlenmelidir. Bebeğe verilen sütün kimden alındığı, öz annesi olup olmadığı, ne zaman verildiği gibi kayıtlar eksiksiz tutulmalıdır.

 

Kısaca HIMSS diye tanımlanan, uluslararası sağlık bilgi sistemi sağlayıcıları organizasyonu tarafından belirlenen, EMRAM (Elektronik Tıbbi Kayıt Benimseme Modeli) standartlarına göre, hastanelerin dijital dönüşüm aşamaları 0-7 arasında derecelenen seviyelerde sertifikalandırılmaktadır. HIMSS seviye 6'nın şartlarından birisi de sağılarak temin edilen anne sütünün ilaçlar gibi 5D ( doğru hasta, doğru ilaç, doğru doz, doğru yol ve doğru zaman) standardında tedavi gören bebeklere verilmesidir. Bu hassasiyetin sadece HIMSS çalışmalarında değil, Sağlık Bakanlığının özel genelgesiyle bütün yataklı tedavi kurumlarında gösterilmesi gereklidir. Tedavi sırasında verilen anne sütlerinin kimden temin edildiği bilgisi atlanmadan sisteme tam girilmelidir.

 

Bebeklerin beslenmesi insan olan her yerde sürdüğü için, sütkardeşlik ilişkisinin beyanı halinde resmi kayıtlara işlenmesinde kolaylık sağlanmalıdır. Bir kişiye süt verdiğini iddia eden kadınların talebi e-devletten kolayca girilmeli, sütü aldığı iddia edilen kişinin kendisi veya ebeveyni tarafından onaylanmasına sunulmalıdır. İki tarafında kabulünden sonra  sütkardeşliği dökümü sistemde korunarak ilerideki evlilik müracaatlarında yasaklananlar arasında gösterilmelidir. Sütannelik ve kardeşlik kaydı emziren tarafından beyanla işlenebildiği gibi, geçmişte sütannesinin olduğunu öğrenen kişiler yani süt çocuklar tarafından da beyan ile karşı tarafın onayına gidebilmelidir.


Velhasıl,


Sütkardeşler arası veya süt evlatlar ile evlilik durumu büyük bir manevi felaket ve ensest denilen rezaletle eşdeğer bir kötülüktür. İnsanlar ya bilmeden veya umursamadan bu kötü duruma düşebilirler. Bilmeyenlerin vebali ailesinin ve devletin üzerinedir. Bilerek ve dini umursamayarak cahil cesaretiyle bu haltı işleyebilecekler de çıkabilir. Bunlara karşı aileden başlayan manevi değerler eğitimi, okullarımızda hayati bilgiler gibi işlenen milli müfredat ve din görevlilerinin düzenli uyarılarıyla sayıları azaltılabilir. Manevi yangınlar sadece bir yerde kalmaz, bütün ahaliyi sarar ve etkiler. Allah'ın gazabını üzerimize çekeceğinden şüphe duymadığımız bu felaketten korunmalı ve ciddiyetle tedbir almalıyız.
 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
Aşk Olsun Sana HAMAS!
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
Kimler Bakan OLMASIN?
Mağdur Zorbalığı
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
YÖK Mağduru Akademisyenler
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
Boşanmanın Davası Olur mu?
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
Ben Babamdan Öğrendim!
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında