Zaman Mekan ve Eylem
“Allah zaman içinde zaman yaratandır”. Farklı zaman boyutları vardır. Ve bir de zamansızlık boyutu. Allah zaman ve mekandan münezzehtir.
Yaratılan her şey, belli bir zaman ve mekan aralığında vardır ve kendilerine tayin edilen alanın dışına izin verilmedikçe çıkamaz.
Asr, Arş, Dünya, Kainat Van Allen kuşağı , Alem, Kevkeb, Sirac gibi kavramlar birlikte düşünüldüğünde, ahiret hayatı, dünya hayatı ve kainatın mahiyeti hakkında, zaman ve mekan ilişkisi gibi konularda bazı bilgilere sahip olmuş olabiliriz.
Bizim için mekan dünya ve uzaydan ibarettir ve biz hem zamanın neresindeyiz, mekanın neresindeyiz bilmiyoruz. Tanımlarımız izafidir. “Zaman” ve “Mekan” “eylem”le anlam kazanmaktadır.
İnsan, Melek, Cin, Şeytan ya da başka varlıkların hangi zaman boyutunda yaşadıklarını tam olarak bilmediğimiz gibi, dünya hayatında da bir çok farklı zaman boyutları içinde yaşayan canlılar da bulunmaktadır. Hatta insanlar zaman içinde farklı zaman boyutları içinde yaşamışlardır.
Mesela Hz. Adem’den Hz. Nuh’a kadar geçen süre içinde ortalama ömrün, Cinlerde olduğu gibi 1000 yıla yakın olduğu rivayet edilmektedir.
Bu anlamda dünyayı 4 evrede ele almak mümkündür. 1. Zaman Hz. Adem’in dünya hayatı öncesi. 2. Zaman Hz. Adem’den Hz. Nuh’a kadar geçen süre, 3. Zaman Hz. Nuh’tan Hz. İbrahim’e kadar geçen süre. 4. Zaman Hz. İbrahim’den Hz. İsa’ya kadar geçen süre. Hz. İsa’dan Hz. Muhammed’e kadar bir ara süre var. 5. Zaman Ahir zaman peygamberi Hz. Muhammed’den Kıyamete kadar geçen süre ve 6. Zaman Tekrar başa dönüş ve ahiret hayatı.
Hz Süleyman zamanında İfrid’in Belkıs’ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar getirdiğini biliyoruz.
Hz. Musa’nın Hızır aleyhisselam ile yolculuğunu da. Ashab-ı Kehf olayında birileri için zaman durmuştu. İsra mucizesinde de zaman içinde farklı bir zaman boyutu için yer değişikliğini görüyoruz.
Mehdi, Mesih olayında da zaman içinde ileri-geri hareketler sözkonusu.
Mesela Şeytanın ilk inkar anı genişletilmiş zaman içinde olduğundan onun geri dönüşü yoktur. Yani zamanın dalga boyu ve frekansını bir akordion’a benzetirseniz, farklı bir durumla karşı karşıya kalırsınız. “Ricalül Gayb” denilen topluluk “Tayyi zaman ve Tayyi Mekandır”
Madde ve enerjinin, Işığın temeli aynıdır. Atom yoğunluğunu birim alanda yoğunlaştırırsanız o madde olarak görünür. Maddeyi atomlarına ayırırsanız, Atomaltı parçacıklara ulaşırsanız ışına dönüşür. Onların içinde bir hareket vardır. Zaman, mekan ve eylem atomun içinde gizlidir. Kainatta hiçbir şey statik değildir aslında. Mesela Yecüc-Mecüc topluluğu da farklı bir zaman aralığına hapsedilen, vadesi gelince zuhur ederek Huruc edecek bir topluluktur.
Mesela Van Allen Kuşakları, Güneş ve benzer gök cisimlerinden yayılan zararlı ışınlara karşı dünyamızı koruyan bir kalkan işlevi görmektedir. O bir sınırdır. Havada, karada ve denizde bazı sınırlar vardır.
Araf, Alem-i Berzah gibi kavramlar üzerinde de düşünmek gerekir.
Zamanı biz vakitlere ayırıyor, başlangıçları kendi algımıza göre düzenliyor, gün, ay ve yılı, dünyanın dönüşü, ay ve güneşin hareketlerine göre tanımlıyoruz. Oysa dünyadaki başka gezegenlerde zaman tanımı çok daha farklı şekillerde olabilir.
Selam ve dua ile.
|
||
|