Gaziantep’ten bir haber ve görüntü; camide itikafa giren hayli kalabalık bir gruba polis müdahale etmiş. İtiş kakış, arbede ve hatta biber gazı. Bir cami içinde olacak şey değil. Böylesi bir gerginliğin çirkinliğin cami içerisinde ve ibadet konsepti görüntüsü üzerine yaşanmış olması kabul edilebilir bir durum değil.
Evet Covid-19 salgını nedeni ile kağıt üzerinde de olsa alınan sıkı tedbirler var. Evet camilerde itikaf için bu kadar kalabalık toplanılması yasak. En fazla ikişer kişinin bir camide itikafa girmesine izin veriliyor. Bu olaydaki camide sayı çok kalabalık.
Yine bu olayın aslında öznesi olan ancak son kertede mağduru haline getirilen grup bu işin olmasını çok istiyor. Yani “camide ibadet yasağı var camide ibadete müdahele ediliyor” demek için fırsat oluşturmanın derdinde. Hatta geçen yıl camiler kapalı iken Adana’da sokak ortalarında cemaatle teravih kılarak provoke etmenin çabasına girmişlerdi.
Evet bu grup apaçık provokatif çabaları seviyor. Din ve diyanet üzerinden kışkırtmalar peşinde. Ajitasyonu çok seviyor. Dolayısı ile sığ, hatta bir çok yönü ile karanlık boyutları olduğunu düşündüğüm bir grubun organizasyonu olduğu apaçık bir durum.
Peki o zaman yanlışlık nerede?
Yanlışlık şurada;
Bu grup koskoca devlet aklını tongaya düşürüp ajitasyon peşinde koşarken, devletin bu aklı zayıf kullanmasının izahı olabilir mi? Çok ucuz bir twitter gündemine malzeme olmak yakışır mı? Mesela oraya yönlendirilen polislerin özellikle de biber gazı sıkmakta ısrarcı olan bekçinin ilişkiler ağı ya da mesleki becerisi yeniden sorgulanmalı değil mi?
Bir sarhoşa saatler ayırıp ikna gayreti güden devletin, İslam’ın kuralları olan şeriate lağımdan beslenen diyen müptezelin elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaştığı bir zamanda bu görüntünün en hafifinden yakışıksız olduğunu söylemek lazım
Kamu vicdanı;
Bir de vicdanlarda adaletin tamire ihtiyacı var. Her gün bir lüks otelden danslı, içkili eğlenceli parti görüntüleri gelmekte. Yerliye yasak turiste serbest haberleri basında yer almakta. Kongre görüntüleri daha hafızalarda yer almakta. Bütün bunlar ortada iken devlet aklının daha aklı selim olmasını istemek hakkımız olsa gerektir.
Son söz niyetiyle;
Devletin salgınla mücadele kapsamında aldığı bütün tedbirlerin en iyi uygulandığı yerler olan camileri bu konuda örselemeye kimsenin hakkı yok. Teravih, İtikaf ve ibadet üzerinden fitne çıkarma peşindeki grup ve yapıların Allah belasını versin. Bununla birlikte devletimizin sorumlu birimleri de camilerimizin mahabetine gölge düşürecek müdahalelerden kaçınsın.
Zaten bayramdan sonra turizmle beraber her şey açılacak. Muhafazakar zihinlerde bu ve benzeri görüntüler kalmasın.
Aklı selim ile davrananlardan olabilelim diye dua ile vesselam...!
|
||
|