Boğaziçi Üniversitesi ve Bizantoloji Çalışmaları
İstanbul‘da ÇOK ÖNEMLİ şeyler oluyor!
Bu ortamda sesimizi duyurabilir miyiz bilmiyorum! İslam Şehri İstanbul’da neler oluyor!
BİZANTOLOJİ çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Uluslararası Bizans Araştırmaları Kongresi 23-28 Ağustos 2021 tarihinde İstanbul’da toplanacak.
“BİZANS ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA MERKEZİ”
BİZANTOLOJİ çalışmaları çerçevesinde Boğaziçi Üniversitesi Bizans Çalışmaları Araştırma Merkezi Türkiye’de eğitim gören 10 lisans öğrencisine, Koç Üniversitesi –Stavros Niarchos Vakfı, Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM) doktorasını 2014-2019 yılları arasında Bizans alanında tamamlayan 10 kişiye, Vehbi Koç Vakfı – ANAMED ise Türkiye’de eğitim gören yüksek öğrenim kurumlarında Bizans ile ilgili çalışma yapan 50 Türk vatandaşına ICBS 2021 desteği vereceğini açıkladı.
Okuduğunuz satırlar kendileri tarafından yapılan duyuru sayfasından alınmıştır.
İstanbul şehri neden Bizans çalışmalarına ev sahipliği yapıyor, yaptırılıyor?
BİZANS KONGRELERİ yeni değil 1924’de Bükreş’te, 2016’da 22-27 Ağustos’ta dört bin kişi ile Belgrad’a, YİRMİ DÖRDÜNCÜSÜ ise 2021 yılında İSTANBUL‘da olması kararı alındı.
BİZANTOLOJİ kongresi Şehri İstanbul’da yirmi dördüncüsü yapılacağı ifade edilmektedir.
Daha önce pek çok ülkede yapılmıştır.
Başka pek çok ülkede daha önce yapıldığına göre bu turist getirmek, İstanbul’un tanıtımı olarak izah edilebilir mi? İzahı gayrı kabildir.
İstanbul BİZANTOLOJİ çalışmaları ile tanıtılamaz. Bu çalışmaları masum olarak görebilir miyiz?
Aziz milletimizi idraki buna müsaade eder mi?
İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere Üniversitelerimizi zaman kaybetmeden bu nevi çalışmalar karşısında bilimsel çalışmalar yapmaya ve HALK DA FARKINDALIK oluşturma ya davet ediyorum.
Üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve siyasi partilerimiz bu konuyu ciddiyetle ele almalıdır.
BİZANTOLOJİ kongre ve seminerleri hızla devam etmektedir.
Anadolu‘da tasvir ve teşbih için yılların birikimi ile süzülmüş sözler vardır: “Sınırda koyun otlatılmaz.” Koyunlar sizin tarlanızı bırakır, komşunun tarlasında yayılırlar uyarısını ifade için kullanılmıştır.
Onun için konuşulmaması gereken konuları normalmiş gibi allayıp pullayıp konuşmak ise bir müddet sonra gerçekmiş gibi algılanır. Algının izalesi ise çok zahmetlidir.
Tarihî Yarımadada neler yapılmalı?
Tarihi yarımada yönetim planında VAKFİYELER esas alınmalıdır.
Bu çok önemlidir. “İstanbul’un tapuları durumunda olan 200 bin çeşit gayrimenkul mevcuttur. Sadece tarihî yarımadada 9665 gayrimenkul vardır.”
29 Mayıs 1453′te İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Muhammed Han Anadolu’dan ve Rumeli’den birçok halkla beraber Ermenileri de İstanbul’a getirdi.
Rumlar‘a ve Ermeniler‘e PATRİKHANE kurma hakkı verdi. “Nefs-i İstanbul” olarak anılan toprakların Suriçi Sultanı; Miri (devlete)
Vakfa ait olmak üzere korumaya aldığını duyurdu.
Burada yaşayanlar 1839’a kadar KİRACI durumundaydılar.
İSTANBUL’UN İŞGAL YILLARINDA;
İşgalcilerin hedef ve niyetlerini alenen astıkları poster ile ilan ettiler. Üsküdar’da şehre bakarken görülen Sultanahmet, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve derinliğine HALİÇ‘in fark edildiği posterin üzerindeki yazıyı heves ve amaçlarını çarpıcı bir şekilde ifade etmişlerdir.
Posterde;
“BU ŞEHİR KİMİNDİR?” Altında ise;
“BU ESERLER KİMİNSE ONUNDUR“
İfadesi vardı.
Genel yönetimde olduğu gibi yerel yönetimler de çok önemlidir. Özellikle İstanbul‘da yönetimin önemi gün geçtikçe daha açık olarak anlaşılacağını düşünüyorum.
“İstanbul Dünya Şehridir” ne demektir. Neden PARİS Dünya şehri değildir de İstanbul dünya şehridir denilmektedir? Bu cümleden hareketle işler nerelere vardırılmak istenmektedir. Daha yakından ve anlamsız özgüvenden uzak olarak değerlendirme yapılmalıdır.
İSTANBUL DÜNYA ŞEHRİ DEĞİLDİR.
İSTANBUL İSLAM TÜRK ŞEHRİDİR.
Yabancıların ülkemizde özellikle İstanbul “SURİÇİ”nde mülk satın almaları çok dikkatle takip edilmeli ve en kısa sürede önlenmelidir. “Alsınlar, gelsinler de görelim” şeklindeki değerlendirmeler ise oldukça yanlıştır.
Çünkü gelmeyecekler!
Bir an gelecek onların hemen yakınınızda olduklarını göreceksiniz.
Vakıflar ve Vakıfların Önemi
İstanbul‘da olduğu gibi Türkiye‘nin pek çok vilayetinde; Bursa, Diyarbakır, Mardin, Edirne, Hatay, ayrıca Kıbrıs gibi hatta Suriye‘de, Irak‘ta Musul ve Kerkük‘te ve hemen hemen yurdumuzun ayak bastığımız her karış toprağında VAKIF mülkleri vardır.
Birleşmiş Milletler anlaşmalarına, kabulüne göre VAKIF MÜLKLERİ ayrıcalıklıdır ve vakfiyesi neyi emrediyorsa ona uluslararası çapta uymayı amirdir.
Onun için İstanbul içinde özellikle SURİÇİnde VAKFİYELER esas alınarak yönetilmelidir.
Devletimize; önemine binaen ve ilerleyen günlerde daha çok ihtiyaç olacağını düşündüğüm için; Vakıflar Genel Müdürlüğü yerine VAKIFLAR BAKANLIĞI kurulmasını önemine binaen önermekteyim
VAKFİYELER çok önemlidir.
Daha öncede ifade ettiğim gibi Suriye‘de, Mısır‘da, Irak‘ta, Kıbrıs‘ta Osmanlı topraklarında Vakıf mülkleri var.
Bu mülkler Türkiye’nin Uluslararası arenada elini kuvvetlendirecek evsaftadır. VAKIFLAR BAKANLIĞI önerimizin pek çok gerekçesi vardır.
Bu da önemli gerekçelerinden birisidir.
İstanbul kadim medeniyet ve fütuhat şehrimizdir.
Vesselam.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|