“ Gıdanız İlacınız, İlacınız gıdanız olsun”
Gıdaları tek tek 2ilaç niyetine’ yemek yerine sağlıklı ve doğal gıdaları çeşitli, dengeli ve mevsiminde yediğimiz takdirde zaten ilaca ihtiyacımız pek kalmayacaktır.
Aslında insanlar tek bir hastalığa yakalanırlar. O da hücresel işlev bozukluğudur. Hücrelerin besin yetersizliğinden kaynaklanır. Hücrelerimizi doğru beslersek hastalıklara karşı direnç kazanmış oluruz.
Yaşadığımız korona süreci bir sonuçtur. Bu sonucu doğuran sebep doğal yaşama karşı son 150 yıldır insanoğlunun yaptığı tahribatlardır. Bu süreçte sağlığımıza yapacağımız en büyük katkı; sağlıklı ve doğru beslenmedir.
- Metabolizmamız için her gün alışkanlık haline getirilmesi ve zorunlu olması gereken beslenmenin altyapısında`, “Güneş, Soğuk sıkım doymamış yağlar, kaynak suları, Mineral içeren rafine edilmemiş Tuzlar” mutlaka olmalıdır.
- Mizacımız gereği az çeşitli ve aralıklı yemek, bol hareket, Olumlu ve zengin sosyal ilişkiler, Düşük stresli bir yaşam olmalı.
- Soğuk sıkım zeytinyağı günlük beslenmemizin önemli bir unsuru olmalıdır.
- Domates ürünlerinin zeytinyağı ile birlikte yenilmesi, domatesteki likopenin bağırsaklardan emilimini artırır.
- Salataları beslenmemizin demirbaşı yapmalıyız. Günde iki porsiyon salata yemek hatta bir öğünü sadece salatadan oluşturmak sağlığımızın en büyük sigortasıdır. Salatalara bol zeytinyağı, limon, elma sirkesi ilave edilmelidir.
- Haftada iki öğün baklagillerden oluşan bir yemek yenmelidir.(Fasulye, nohut, mercimek vb.) Bu ürünlerde yüksek yüksek oranda kompleks karbonhidratlar, bitkisel proteinler, posa ve başta B kompleks vitaminleri olmak üzere bir çok vitamin ve mineral içerir. Posaları ile bağırsak hareketlerini düzenlerler. Kabızlığı önler, kolon kanserine karşı korurlar. Kan şekeri ve kollesterol dengesini korurlar. Tok tutarlar. Mükemmel bir bitkisel protein kaynağıdırlar.
- Probiyotik bakteriler bağırsaklara yerleşerek hastalık yaratabilecek zararlı bakterilere karşı koruma sağlar ve bu yolla bağışıklık sistemini güçlendirir. Evde yapılmış doğal yoğurt, ayran ve kefiri günlük olarak kullanmakta büyük fayda vardır.
- Hafta da düzenli olarak en az bir kez balık yenilmelidir. İçerdiği omega 3 yağ asitlerinde bulunan kalp dostu EPA ve DHA asitleri mükemmel bir gıdadır.
- Doğal hali ile günlük C vitamini ihtiyacımızı; portakal, mandalina ve greyfurt meyvelerini posaları ile yediğimizde karşılarız. C vitamini damarlara, kıkırdaklara ve cilde canlılık veren kallajen maddesinin yapımı için çok gereklidir. Yaşlanmayı önler. Kalp hastalıklarından korunmada önemli olan “pektin, lignin ve hemi- selüloz gibi posalardan zengindir. Bu meyveler aynı zamanda folik asit ve B vitamini açısından zengindir. Narenciyenin en önemli özelliklerinden biri de fitokimyasal antioksidan olmalıdır. Suyunda ve kabuğunda bulunan “limonen, citral ve pinen” maddeleri kanserden korunmada rol oynarlar.
- Kırmızı pancar NO(nitrik oksit) etkisi ile erkeklerde cinsel performansı artırır. Dokularda oksijen kullanımını artırır. Tansiyon düşürücü ve dengeleyici etki yapar. Alzheimer’a karşı korur.
- Nar güçlü bir antioksidandır. Etkilerinden maksimum fayda sağlayabilmek için mevsiminde günde bir adet nar çekirdekleri ile yenmelidir.
- Siyah çayı azaltıp yeşil çayı tercih ediniz. Yeşil çay içerdiği antioksidanlar sayesinde ‘oksidatif stres’ i azaltır. DNA hasarını önler. İçerdiği kateşinler; metabolizmayı hızlandırıcı, yağ yakıcı, zayıflatıcı etkisi vardır. Kateşinler damar tıkanıklığı, kanser ve kan pıhtılaşmasına neden olan serbest radikallerden hücreleri koruyarak adeta temizleyici bir detoks etkisi gösteren “mucizevi” doğal bileşenlerdir.
- Tarçın karbonhidratlı ve şekerli gıdalar ile birlikte yendiğinde, midenin boşalmasını geciktirir ve ani kan şekeri yükselmesine engel olur. Elma, armut. muz gibi meyvelere serpiştirilerek yenmesinde fayda vardır.
- Kuruyemişler yüksek oranda doymamış yağlar içerirler. Ceviz, badem, fındık, fıstık, vb. kuruyemişler bitkisel protein, posa ve özellikle E ve B kompleks vitaminler ve antioksidan metabolizmamız için gerekli mineraller( bakır, çinko, selenyum, manganez, magnezyum vb) içerirler.
- Sarımsak süper bir gıdadır. Tansiyon düşürür ve dengeler. Kollesterol düşürür ve kanı sulandırır. Antibiyotik ve antienflamatuar etki gösterir. Mümkün olduğu kadar yemeklerde ve soslarda düzenli kullanılması sağlık için faydalıdır.
- Brokoli sebzelerin kralıdır. Zengin bir vitamin kaynağıdır.(A, C, K, ve folik asit içerir).Zengin bir mineral kaynağıdır( kalsiyum, potasyum, magnezyum ve demir). Zengin bir posa kaynağıdır. Zengin bir bitkisel protein kaynağıdır.
- Soğan, ıspanak, pırasa, semizotu, roka vb. sebzeler düşük kalorilidirler. A.C. K vitaminleri, demir, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller içerirler. Posadan zengindirler ve bu sayede bağırsak hareketlerini düzenlerler, bağırsaklardan yağ emilimini azaltırlar. Kolon kanserine karşı korurlar. İçerdikleri antioksidan fitokimyasal maddeler sayesinde hücre metabolizmasının sağlıklı çalışmasını sağlarlar. Birçok kanserden korurlar.
- Oruç: Belirli aralıklar ile oruç tutmak sağlığımızın sigortasıdır. Oruç tüm dinlerde yer almaktadır. 5000 yıl önce yaşayan filozof ve hekimlerden Paracelus: “oruç en iyi tedavidir, içimizdeki hekimdir.” Eflatun: “Fiziksel ve zihinsel verimlilik için oruç tutarım” demiştir. Oruç; yağ yakımını sağlıyor. İnsülin seviyesini düşürüyor. Enflamasyonu (yangıyı) önlüyor. Hücrelerde otofaji başlatıyor. Gençlik genlerinin uyarılmasını sağlıyor. Beyin sağlığını koruyor. Zihinsel fonksiyonları harekete geçiriyor.
- Günde iki öğün ve az yemek mizaca daha uygundur. İşlenmiş ve paketli ürünler raf ömrü için katkılar içermekte ve besin değeri açısından zayıftırlar. Gerçek gıdalarda; kokma, küflenme, kurtlanma, çürüme, ekşime gibi tepkimeler oluyorsa yenilebilir gıdalardır. Bu özellikleri kılavuz olarak gerçek gıdaları tanımada kullanabilirsiniz.
- Tüm gıdalar mevsiminde tüketilmelidir. Gıdaların yerel olması gerekir. İthal gıdaları tercih etmeyiniz.