UZAKTAN EĞİTİM / EV İÇİ KÜÇÜLTÜLMÜŞ SINIF
Öğrenci velilerimizin yorulmuşluğunu hisseder gibiyim. Bir dokunsak bin ah işittirecek durumdalar.
Eğitim bir süreçtir ve gerçekten zor bir süreçtir. Bu sürecin iyi yönetilmesi elzemdir.
Hele hele pandeminin tüm dünyayı sarmış olduğu bir zamanda işler daha da zorlaşmıştır.
İnsanların can derdine düştüğü bu günlerde eğitim ve öğretimi düzenli ve istikrarlı yapabilmek büyük gayret ister.
Aslında eğitim uzaktan olmaz. Olsa olsa uzaktan öğretim olur. Uzaktan bir şeyi öğretebiliriz ama eğitimini vermemiz neredeyse imkansızdır.
Eğitim bir bakıma öğrenciye dokunmaktır. Öğrenciye beceri kazandırmaktır.
Eğitim, öğrencinin sosyalleşmesidir. Görerek, yaşayarak ve hissederek öğrenmesidir.
Uygulaması ve pratiği olmayan öğretiminde çok bir anlamı olmaz. Asıl olan şey öğrenilen bilgilerin sosyal yaşamda uygulanabilir olmasıdır.
Öyleyse biz bu işe uzaktan öğretim diyelim.
xxx
Yükseköğretim Kurulunca açıklanan istatistiklere göre, Türkiye’de 2019-2020 öğretim yılında üniversitelerde 7 milyon 940 bin 133 öğrenci eğitim aldı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından "Milli Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2019-2020" verileri açıklandı.
Okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde, 18 milyon 241 bin 881 öğrenci eğitim ve öğretim bünyesinde bulunmakta.
Ülkemizdeki öğrenci sayısı birçok ülkenin nüfusundan daha fazladır.
Bu kadar büyük sayıdaki öğrenci kitlesini, bu sıkıntılı pandemi döneminde yönetmek ve ihtiyaçlarını karşılamak ve idare etmek çokta kolay olmasa gerek.
Ülkemiz çok büyük ve bölgesel imkanlar ve imkansızlıklar elbette söz konusudur.
İnternet erişiminden, bilgisayar aksamına kadar öğrenciler açısından tam bir adil uygulamadan söz etmek elbette güçtür.
Pandemi döneminde eğitim ve öğretimde öğrencinin bulunduğu lokasyon ve velinin mali imkanlarına bağlı olarak uygulamada farklı şartlarda sınava girecek öğrenciler arasında eşit olmayacak ölçme ve değerlendirme yapılacaktır maalesef.
Bu eşitsizlik ve olumsuz ortamlar elbette giderilmeye çalışılacaktır. Tedbirler alınacak, takviyeler ve telafiler yapılacaktır.
XXX
Pandemi döneminde ki eğitim ve öğretimde en büyük sıkıntıyı aslında öğrencisi velisi çekmekte.
Bu sıkıntılı ve negatif süreçte öğrenci ve veli arasında tam bir çatışma ortamı oluşmuş durumda.
Veli, öğrencisinin uzaktan öğretim yaptırması konusunda bir hayli yorulmuş durumda.
Öğrencisinin odasını dizayn etmesi, öğrencisini bilgisayarın başında tutması ve öğrencisinin ders konsantrasyonunu sağlamaya çalışması veliye çok büyük sorumluluk yüklemiştir.
Öğrenci velisi an itibariyle öğretmen görevi üslenmiştir. Ancak bu rol formasyonsuz bir roldür.
Öğrencinin uzaktan öğretim almasında moral, motivasyon ve interaktif ortamda derslere odaklanması çok önemlidir.
Ancak bu öğretim ortamını sağlamak ve öğrenciye destek olma bakımından bu işe mentörlük yapacak öğrenci velisinde büyük bir birikim ve formasyon donanımı olması gerekir.
Aksi durumda öğrenci ve velisi arasında sürekli tartışma, münakaşa ortamları mevzubahis olacaktır.
Bu karmaşa döneminde hem öğrenci ve hem de veli açısından huzursuzluk ve başarısızlık ortaya çıkmış olacaktır.
Öğrenci ve veli arasındaki bu uzaktan çatışmanın son bulması için en önemli çözüm öğrencilere akran ortamı oluşturmaktır.
EBA ya da diğer programlarda yapılan derslerin, dönüşümlü olarak iki öğrencinin evinde dönüşümlü yapılmasıdır.
İki ya da üç öğrencinin birlikte derslerini takip etmeleridir. Buna ev içi küçültülmüş sınıfta denebilir.
Bu uygulama hem velinin öğrencisiyle çatışmasını engelleyecek hem de akran eğitimi dediğimizin yöntemin, farklı bir uygulamasıyla öğrencilerin birbirlerine bakarak öğrenmelerine kolaylık sağlayacaktır.
Bu işin, öğrenci ve veli arasındaki, uzaktan öğretim barışı açısından uygulamada, başka bir yolu ve yordamı yok gibi durmakta…
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|