Reklamı Geç
YAZARLAR
Değişim, Çocuklardan Beklediğimiz Kadar Kolay mı?
Sümeyra GÜLER ÖZSOY- Psikoterapist / Psikolojik Danışman
11 Eylül 2020 - Cuma 18:49

Değişim, Çocuklardan Beklediğimiz Kadar Kolay mı?      

     Yürümeyi öğrenen bir bebek için yürümek hedeftir,  düşmemek değil. Hiç kimse ilk deneyiminde direksiyona geçer geçmez arabayı sürmemiştir. Hiç bir yemek tarifsiz, ya da kuralsız rastgele mükemmelleşmemiştir. Gözle görünür şeylerde bunun böyle olduğu bilinir de, söz konusu duygular olunca beklentiler tamamen değişir. İnsan, genellikle güzel ve kusursuz olana taliptir. Söz konusu arkadaşlıksa, kendi beklentileri yolu belirlesin istenir, anne- babalıksa çocukların en mükemmel olması hayal edilir ve bütün bunlar hemen anında olsun istenir. Zira insan yanlışı, ertelemeye tercih edecek kadar da acelecidir.

            Anlatıyorum anlamıyor diyen biri, anlatır anlatmaz her şeyin değişeceğine inanır, bebeğin yürüyebilmek için yüzlerce kez düştüğüne şahit olmasına rağmen. Sonra hiddetlenir, “tek ben miyim anlaşılmayan,  nedir bu yük” diye debelenir, bir karıncanın kendinden 50 kat fazlasını taşıdığını bilmesine rağmen. Aynı yola baş koyduğu eşi ile kendisine emanet edilen bir çocuğu, aynı hedefler dahilinde yetiştirmek zor gelir.40 Bin arının, 1 kg bal üretebilmek için,  6 milyon çiçeğe konduğunu görmezden gelir. En kolay yemeği yaparken bile bir sıralama oluşturan ve bir sistem dahilinde hareket eden insanın, çocuk eğitiminde, gelişigüzel hareket etmesi son derece garip değil midir?

         Hiçbir yol haritası oluşturmadan, bir yöntem belirlemeden, çocuk eğitimini tesadüflere bırakmak, bir kez anlatmakla çocukların değişmesini beklemek, insafsızlık değil de nedir? Bir kez değil, bin kez anlatıyoruz, yine de anlamıyor diyenler, öncelikle kendi anladıkları ama değişemedikleri alanlara bir göz gezdirsinler. Değişim, duymakla ve bilmekle doğru orantılı olsaydı, yetişkinler hiçbir zaman hata yapmazdı. Oysa herkes bilir temizliğin ne kadar gerekli olduğunu ama çoğu zaman yetişkinler tarafından toplu kullanılan mekânlar da, temizlik yoksunu. Demem o ki dostlar, çocuklarla bağ kurmadan, gençlerin gönlünde taht kurmadan, sadece kulaklarına hitap eden sözcükler, onlarda bir değişime sebebiyet veremezler. Anne baba saatlerce konuşsa da söyledikleri çoğu zaman duyulmaz bile karşı tarafta.  

        Peki, ne yapmalı nereden başlamalı da çocuklarımıza ulaşmanın bir yolunu bulmalı? Sözcüklerden daha tesirli olan bir dil kullanarak yüreklere dokunmalı ve belki de geçmişte fark etmeden kapattığımız kapılar yeniden aralanmalı. Önce çok güzel bir niyet, sonra ise bitimsiz bir sabır ile kuşandıktan sonra, evlatlarımızı en güzel duygularla kucaklamalı. Sabır kelimesinin çocuk eğitiminde yanlış anlaşıldığına inanırım. Tahammül edilmesi zor bir şey ile baş etmek gibi düşünülen bir sabır değil, gönlü geniş bir ebeveynin sorunlara sakinlikle yaklaşan yanıdır bana göre sabır. İşte o zaman çocuk değişime ve gelişime hazırdır. Fakat anne baba tahammülsüz ise, kendi içinde taşıdığı yüklerden gerginse, çocuğun fıtratında var olan yapıyı kabullenemeyip bir yetişkin gibi davranmasını beklerse, işte o zaman çocuk kaybolur bilinmez bir dehlizde. Sesler bir yerden çarpar gibi yankılansa da zihninde,  anlamsız bir girdaptır dünya onun gözünde. Anlaşılmak için onu, o dehlizden çıkarmak ve yeniden göz göze gelmek zorunda kalırsınız. En kötüsü de dehlizde olduğunu fark edecek kadar farkındalıktaysanız.

   Değiştirebilmek için, değişmeyi göze almalısınız. Sesinizi duyurabilmek için sözcüklerinizi değil, yüreğinizi kullanmalısınız. Çocuğu duyamayacak kadar yetişkinseniz, çocukluk yaralarınızı tedavi ettirerek yeniden gülümseyebilirsiniz. Çocuk yanınızı keşfedin, gözleriniz tebessüm etsin…

Adınız
Yorumunuz
Rukiye Gülşen - 12 Eylül 2020  
Tespitler harika. Yüreğinize sağlık.

Şefika - 12 Eylül 2020  
Çok güzel bi yazı ağzınıza sağlık


Diğer Yazıları

Fıtrata Açılan Savaşta, Hangi Cenahtasın?
“Katil” Şiddet Var Diye Bağırıyor!!!
Güvenli Liman BABA EVİ!
Kontrol Sevdalısı, Senariste de Karışır mı?
Aklın, Akıl ile Tuzakları
Buzlu Camlar Ötesinde, Görünmeyen Merhamet
Akrep ve Yelkovan Gölgesinde, Bir Han
Geri Gel Ey Vefa, Hasretine Fazla Dayanmaz Dünya!
2020 Gitti, Kabus Bitti mi ???
Aynalara Hapsolmak
Güzel Düşünmek ve Güzelleşmek
Kaybolmuşluklar Çıkmazı
Ruhumuza Ağır Gelen Sınırlar
İçinizdeki Sesler, Yolunuzu Belirler
Alışkanlıklar
Anda Kalıp, Öze Dönmek
Ruhumun Menzili
“BEN” Dediğin Kendini, Ne Kadar Tanımaktasın?
Anlara, Anlam Katmak!..
HER KARAR, BİR YOL AYRIMI
KIYAM Et Doğrul, KIYAM/ET gelmeden önce!
Yalnızlaş/TIRIL/AN TOPLUM
Uzaktan Eğitime Uzak mı Kalıyoruz?
Pandemi Eğitimlerinde Ebeveyn Olmak
Uzaktan Eğitimle, Kalbe Dokunmak!..
Pandemi Cinayetleri
Yüzleşmemiz Gereken Algı Oyunları
Benim Eleştirim, Neyi Eleştirdiğini Bilmeyenleredir
Ayıp Olur Korkusuna / Maske Zırhı
Sözcüklerimi Geri Verin, Emojiler Sizin Olsun!..
Dijital Savaş
Ahir Zaman Kahkahaları
HAYATI ŞEKİLLENDİREN TERCİHLER!
Şiddete Hayır! "Kadına Yönelik Şiddet" Söylemine de Hayır!..
Tarih Haykırıyor, Ayasofya Bizi Çağırıyor
bncmedyahaber.com Yazarı Sümeyra GÜLER ÖZSOY Kimdir?