Deprem Biliminde Devrimin Ayak Sesleri
Deprem: Ne Zaman – Deprem: Ne Kadar Büyüklükte – Deprem: Nerede
3D ve 3N
Üniversiteler, bilim üretiminin fabrikalarıdır. Bu fabrikalarda çalışan kadrolu elemanlar fabrikaya gelen stajyerlere (üniversite öğrencilerine) eksik bilgi verdikleri için bilimi geliştiremediklerini görüyorum. Coğrafya biliminin altındaki bilim dalları coğrafya konularıyla ilişkilidir. Coğrafyada depremlerin iklim elemanları (basınç, rüzgar, sıcaklık, nem, bulut ve yağış v.b) konularla doğrudan doğruya bağlantılıdır. Bu nedenle Coğrafya konularıyla
a.) Jeomorfoloji altındaki Jeoloji, Jeofizik, Haritacılık, Toprak bilimi Taş bilimi
b.) Hidrografya altındaki Hidroloji, Akarsu bilimi, Göl bilimi, Okyanus bilimi
c.) Klimatoloji altındaki Meteoroloji, Fizik
d.) Biyocoğrafya altındaki Biyoloji, Botanik, Zooloji ve Tıp
ilgili bilim dallarının doğrudan bağlantısı var. Yukarıdaki konulardan dolayı coğrafya altındaki bilim dallarının da bazı bilgilerinin eksik olduğunu doğru olmadığını görüyorum. Ayrıca depremlerin zamanı bilindiği halde bilim fabrikalarındaki kadrolu elemanlar elimizdeki teknolojiyle depremlerin zamanı bilinmez diyerek büyük bir yükü de üstünden atmaktadırlar.
Şimdi deprem konusunu ayrıntılarıyla anlatayım.
Yer sarsıntısı veya zelzele, yer kabuğundan atmosfere yayılan deprem enerjisi sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayına deprem denir. Depremin frekansı, türü ve büyüklüğü sismograf ile ölçülmektedir. Kırılan yüzeyin büyüklüğü; atmosfere yayılan deprem enerjisinin miktarı, kgr cinsinden patlayıcı dengi enerji olarak belirten bir ölçüsüdür. Depremler, yerkabuğundaki fay adı verilen kırıklardan meydana gelir. Faylar, kayaların kırılgan özelliğe sahip olmasından dolayı yüksek basınç (gerilme, sıkışma veya bükülme) altında kırılmalarıyla oluşur. Gerilme levhaların kademeli hareketi sonucu yerkabuğunun değişik noktalarında meydana gelir. Depremler, kayalık alanlarda oluşan gerilmenin (deprem enerjisi birikiminin) yükselmesiyle olur. Kayaların en zayıf noktasında kırılmasıyla yeni bir fay oluşabilir ya da kayalar var olan faylar boyunca kayar. Bu gerilmenin sonucunda, deprem enerjisi atmosfere yayılır. Bu deprem enerjisinin atmosfere yayılması anında çevredeki kaya kütlelerinde oluşturduğu titreşim depremi yaratır. Depreme yol açan kayalardaki kırılma ya da kaymanın başladığı noktaya deprem odağı, bu noktanın tam üzerine rastlayan alana da deprem merkezi denir. Dünyanın çekirdeğinde 6371 km.de 7200 derecedeki sıcaklık 650 km.de 870 derece olarak tanımlanmaktadır. Çekirdekte bulunan sıcaklığın dünya dönerken 9 fay yoğunluk bölgesinde yerkabuğuna doğru kademeli olarak düştüğü ve fay yoğunluk bölgelerindeki faylara (kırıklara) kadar geldiği tespit edilmektedir. Kırıklara gelen sıcaklık (deprem enerjisi) yavaş yavaş atmosfere yayılır.
Bu deprem enerjisinin atmosfere yayılması
a.) Dünyadaki (17.000) meteoroloji istasyonu tarafından algılanmaktadır. Deprem enerjisi Deprem Kuvveti Organize Sistemiyle (DEKOS) yavaş yavaş atmosfere yayılması sonucunda Küresel olarak Hava Tahmini (GFS) yapılmaktadır.
b.) Dünyada kırıklarda biriken enerji miktarının artması halinde yer sarsılmasıyla birlikte enerjinin tamamı Deprem Kuvveti Organize Sistemiyle (DEKOS) atmosfere yayılır. Atmosfere ikinci defa yayılan deprem enerjisi meteorolojideki radarlar tarafından izlenmektedir. Atmosfere yavaş yavaş yayılan deprem enerjisiyle (DEKOS) yapılan tahminlerin bazıları ikinci defa atmosfere yayılan enerjiyle (DEKOS) bozulurken yeni tahminler de yapılmaktadır.
Saygı ve sevgilerimle.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|