NARKOZ!
Bu tabiri Merhum Erbakan sıkça kullanırdı.
Narkozlanmış hayat sürmek toplumun geneline yayılmış bir vakıa haline gelmiş olmasına rağmen maalesef narkozlanmış olduğunun farkında değildir. Narkozlanmış olmanın önemli karinesi narkoz kelimesini hayatından çıkarması olmuştur.
Oysa öncelikle narkozlanmak ne demek? Nasıl narkozlanıyoruz? Bunları sorgusalasaydık başımızın belası haline gelmiş narkoz kelimesini hayatımızdan çıkarır mıydık?
"Narkozlanmak" ifadesi tam da içinde bulunduğumuz durumu veciz ancak acı bir şekilde tarif etmektedir.
Narkoz hemen herkesin duyduğu bildiği bir kelimedir aslında, belki hastanelerde bir küçük operasyon veya önemli bir operasyonu ya kendimiz ya bir yakınımız ya da bir tanıdığımızın yaşadığı bir durumdur.
Hasta narkozlandığı andan itibaren bütün bedeni ameliyat operasyonunda bulunan hekimlerin yani elinde neşter olanların elindedir artık. Herhangi bir uzvunu bedeninden kesip alsalar dahi haberi olmaz narkozlunun.
Peki sosyal hayatımızda narkozlanmak ne demektir?
Bedeninizden sağlığınız, cebinizden paranız, sizi siz yapan değerleriniz, kültürümüz inancımız, belki ülkemizin geleceği hasılı kelam her an her şeyinizi yitirmenizin elinizden gözlerinizin içine baka baka hatta güle oynaya birer birer yitirmenizle sonuçlanır.
İsterseniz bir de şöyle bakalım narkozlanmak meselesine;
"Tanrıdağı kadar Türk, Hira Dağı kadar müslümanım" diyeceksiniz ve Türk dünyasının merkezi durumundaki Batısı ve özellikle Doğusu ile Türkistan’da olan biten insanlık dramına, Müslüman Türk toplumunun adeta Çin tarafından yok edilişine sessiz kalacaksın ve ferdi olarak birkaç cılız sesin ötesine geçemeyeceksin; Neden?
Ümmet diyerek mangalda kül bırakmayacaksın, yasak savmak kabilinden birkaç dernek ve vakfın yardımları ile yetineceksin neden?
Ülkende adaletsizlik, faiz, rüşvet, adam kayırmacılık, işini aşıranın becerikli, işini kılı kırk yararak yapanı "salak" göreceksin neden?
İçinde bulunduğun ahlaki çöküntüyü görmezden gelecek, birkaç cılız itirazla görevini yapmış olmanın huzuru ile yaşayacaksın neden?
Kadınlar, çocuklar, zayıf erkekler öldürülecek, işi başka mecralara fatura edeceksin neden?
İsraf, şaşa, debdebe, bir kahvaltı masasında masalara sığmayan yiyecekler sergileyeceksin, mazlum aç perişanlık içinde gördüğün "sizi Allah'a şikayet edeceğim" demekten başka elinden bir şey gelmeyen çocukların görüntülerini izlerken aksırıncaya tıksırıncaya kadar tokluğun sıkıntısı içinde gördüklerini film izler gibi izleyeceksin neden?
Öyle ya da böyle bir makama geldin fakat içinden çıktığın cemiyeti unutarak israf ve debdebe içinde bir hayatı kendine layık gördün neden?
Narkozdan, narkozun etkisinden!
Unutma ki bu narkoz eğer uyanma zahmetine katlanmazsan önce ruhunu, sonra vicdanını sonra da ahlakını senden söküp alacak, ruhsuz, ilkesiz, canlı ceset olacak ve işte o zaman zamanın bittiği,
belki pişmanlığın fayda etmediği güne uyandığın gün olacak!
Kalk ve silkin!
Titre ve kendine gel!
Güneş batmakta!
Vakit akşam olmakta.
Vesselam
|
||||||||
|