Reklamı Geç
YAZARLAR
Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar
Muhammet BİNİCİ
20 Ekim 2024 - Pazar 08:32


Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar

Ülkemizde yazılı görsel basın kıyamet kopunca İsrail’in son dönemde yürüttüğü askeri operasyonlarda kullandığı yapay zekâ teknolojilerini ele almış. Ne diyelim günaydın. Bizimle sizin farkınız ne biliyor musunuz? En az 5 yıl gerimizden geliyorsunuz!..

Bu yüzden hem bu tür yayın organları hem de yapay zekâ yalnızca savaşın doğasını değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sivillerin yaşamlarını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Eğer yıllar önce bu Siyonistlere bizim gibi refleks geliştirip iş birliği yapıp ortak bir duruş sergileseydiniz, bugün Orta Doğu’da ve sınırlarımız içinde etki ajanları ve Siyonist şirketler cirit atamaz at koşturamazdı.


Şimdi gelelim şu sahada kullanılan yapay zekaya!..


İsrail ordusunun geliştirdiği “Lavender” (Lavanta) ve “Where’s Daddy?” isimli yapay zekâ sistemleri, hedef seçimlerinde kullanımı test ediliyordu. Gazze’de Hamas’ın meşru Müdafaasından sonra Filistin’de etkin kullanılmaya başlandı. Bu teknolojiler savaşın seyrini hızlandırdığı kadar sivil katliamının canice artmasına neden olduğu ortaya çıktı. Bütün dünyanın gözü önünde İsrail bu teknoloji ile katliam yapmaya başladı.

 

Yapay Zekâ ve Askeri Hedef Seçimi

 

Katil İsrail sürüsü, Gazze, Lübnan ve Yemen’de Hamas ve Hizbullah gibi örgütlerle olan çatışmalarında, düşman hedeflerini belirlemek için yapay zekâ programları kullanıyor. Bunlardan en öne çıkanı, “Lavender” olarak bilinen sistem. Lavender, Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere ait verileri analiz ederek kişilerin ve hedeflerin konumlarını tespit ediyor ve bu kişi ve hedefleri, İHA’lara aktarıyor. İşgalci İsrail, bu hedefleri yalnızca 20 saniye içinde onaylayarak vur emri veriyor.

 

Yapay zekânın hata payının yüzde 10 olduğu bilinirken, 20 saniyelik bu sürenin ne kadar güvenli olduğunu ise hiçbir ülke sorgulamıyor gündeme getirmiyor. Lavender’ın bir kişiyi hedef listesine koyması için yeterli veriyi elde etmesi gerekirken, özellikle 7 Ekim’den sonra yapılan saldırılarda bu sürecin çok daha gevşek kurallarla yönetildiği ve Katil İsrail’e göre sakıncalı olarak işaretlenen kişilerin sayısının arttırılmaya çalışıldığı ortada. İşte bu durum, sivillerin daha da büyük bir tehlike altına girmesine neden oldu. Çünkü Katil İsrail bahane ile yapay zekâyı sivilleri de hedef alması üzere kurguladı.

 

Sivil Katliamının Gerçek Boyutu

 

Lavender’ın seçtiği hedefler üzerinde yapılan hızlı onaylar, sivil katliamının neden bu kadar yüksek olduğunu da açıklıyor. İsrail sürüsünün bir başka AI sistemi olan “Where’s Daddy?”, hedefin evde olup olmadığını teyit ediyor. Ancak bu sistem, evdeki diğer sivillerin varlığını tespit etmiyor. Savaş boyunca birçok ev, içinde çoluk çocuk sivil ayrımı yapmaksızın beraber bombalanırken, aynı evlerde kadın ve çocukların tüm dünya kamuoyunun gözleri önünde şehit oldu. Hedeflerin çoğunlukla kadın ve çocukların bulunduğu evlerde olmaları, AI sistemlerinin göz ardı edilemeyecek bir eksikliği olarak karşımıza çıkarken İsrail’in de nasıl bir katil sürüsü olduğunu gözler önüne seriyor.


Sözde bir İsrail subayı, bir Hamas ya da Hizbullah üyesinin bulunduğu evde sivil kaybın genellikle 10 ila 20 kişiye kadar çıktığını ve bu kayıpların çoğunlukla kadın ve çocuklar olduğunu itiraf ediyor. Düşük rütbeli bir üyenin 10-20, yüksek rütbeli bir üye ise 100 sivilin ölümüne denk geldiği, Katil İsrail’in kabul edilebilir zayiat ölçüsünde yer alıyor. Ancak katil İsrail’in bu hesaplaması insan yaşamının ne denli değersizleştirildiğinin trajik bir göstergesi iken 57 İslam Ülkesi ve dünya kamuoyu bu vahşet karşısında 3 maymunu oynuyor.


İsrail’in Yanıtı ve Etik Sorunlar


İsrail çetesi, hedef seçim süreçlerinde yapay zekâ sistemlerinin yalnızca yardımcı araçlar olduğunu ve hedeflerin uluslararası hukuka uygun olarak belirlendiği yalanını dünyanın gözünün içine baka baka iddia ediyor.


BM verilerine göre, Gazze’deki hava saldırılarında şehit olan 37 bin kişinin büyük bir kısmı sivillerden oluşuyor. Sivil katliamının bu denli yüksek olması, kullanılan yapay zekâ sistemlerinin etik boyutlarını ciddi şekilde sorgulatıyor. Bu vahşet karşısında, daha önce 3T, 1B (Telefon, Tablet, Televizyon ve Bilgisayar) aracılığıyla adeta refleksleri köreltilen ve sağda solda kendini Müslüman olarak tanımlayanların samimiyeti de artık büyük bir soru işareti haline geliyor.


Yapay zekâ ile yürütülen bu operasyonlar, savaş teknolojisinin ne kadar ileriye gittiğini ve aynı zamanda insan yaşamını ne denli göz ardı edebileceğini gözler önüne seriyor. Askeri operasyonların bu kadar hızlı ve kontrolsüz şekilde yürütülmesi, sivillerin yaşamını tehlikeye atarken, insan hayatının algoritmalar tarafından belirlenmesinin ahlak dışı sonuçları, yalnızca İsrail’in caniliği ahlaksızlığı değil, bu vahşet karşısında tüm dünya için bu kadar cani ve ahlaksız nasıl olunabilir bölgedeki vahşet ve katliamlara nasıl sessiz kalınabilir soruları karşımızda duruyor!..


İsrail çetesinin kullandığı yapay zekâ sistemleri, savaşın doğasını değiştirirken, aynı zamanda insan yaşamını hiçe sayan bir savaş anlayışını da gün yüzüne çıkardı.


İsrail, yakın uzaydaki uyduları sayesinde hava sahasında milimetre kare bile boşluk bırakmadan tam kontrol sağlayabiliyor. Bu uydulardan gelen elektromanyetik sinyaller (EMF), hava sahasında sürekli bir istihbarat faaliyetine imkân tanıyor. EMF sinyalleri, her türlü hareketi ve iletişimi tespit ederken, aynı zamanda yapay zekâ modellemeleri için gerekli verileri sağlıyor. Bu sistemler, hava sahasında en küçük bir boşluğu bile kapatarak İsrail’e stratejik bir üstünlük sağlıyor ve yapay zekâ tabanlı operasyonların hassasiyetini artırıyor. Bu süreçte ise başta ABD, İngiltere ve Siyonist güçler olmak üzere, Katil İsrail’e tam kapsamlı teknoloji desteği sağlıyor. Böylece İşgalci İsrail’in yaptığı katliamların etkisi ve etkinliği daha da artırılarak küresel suça ortak olunuyor. Bu tabloya ek olarak, bu canilere ülkemizde hizmet eden baz istasyonları ve tüm teknolojik altyapıların varlığı da dikkate alındığında, durumun vahameti daha da netleşiyor. Bunların ülkemiz üzerinden kolayca faaliyet göstermesi, sorgulamamız gereken başka bir ciddi sorunu gözler önüne seriyor.

 

Yıllar önce bu uydular yakın uzaya gönderilirken tehlikeye dikkat çektiğimizde, bazıları bu uyduların yörüngeye yerleşmesini bir film gibi izliyordu. O dönemdeki uyarılarımız nedeniyle bizi komplo teorisyeni olarak nitelendiriyorlardı. Ancak bugün, o öngörülerimizin ne kadar haklı olduğunu görüyoruz.


Ortadoğu adeta bir kaynar kazan gibi; Şii Sünni’yi, Sünni de Şii’yi katlediyor. Habil ile Kabil’den bu yana, bu topraklarda ne gözyaşı ne de kan durdu. Bölgede İslam, İslam’la savaşıyor ve bu durum İsrail çetelerinin elini güçlendirerek bölgede önünü açıyor. Öyle ki, bölgede sadece bir Şii ve bir Sünni kalsa, biri diğerini vurur, vuran da kahrından en sonunda intihar eder. Ne zaman bu kin, nefret, rekabet ve ihtiras sona ererse, işte o zaman ne İsrail ne de başka bir devlet bu coğrafyada at koşturamaz.


Sonuç olarak, imanla şekillenmeyen bir dünyada yapay zekâ destekli bu yeni nesil savaşlar, askeri zaferin parıltılı yüzü arkasında derin bir ahlaki felaketi gizliyor. İnsan hayatını böylesine değersizleştiren teknolojik kullanımlar, savaşları sadece daha ölümcül ve acımasız hale getiriyor. Artık savaşlar, sadece meydanlarda değil, ekranların arkasında, algoritmaların soğuk hesaplarında kazanılıyor ve kaybediliyor. Bu gidişat, insanlığın gelecekte ne denli büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun açık bir uyarısıdır.


Ancak unutulmamalıdır ki, zalimlerin oyunları ne kadar karmaşık ve güçlü görünürse görünsün, evreni ve hayatı yaratan Yüce Allah’ın planı ve kudreti her şeyin üstündedir. Zalimlerin kurduğu tuzaklar, bir gün mutlaka kendi üzerlerine dönecek, ilahi adalet galip gelecektir. İnsanlık, bu zulmün son bulacağı ve hakikatin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacağı o güne er ya da geç muhakkak tanık olacaktır.

YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN

https://www.bncmedyahaber.com/yazar-sosyal-medya-ve-yalanlar-yeni-duzenlemelerle-guvenli-bir-gelecek-1098.html

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Milli Güç Yolunda Eğitim: Aile ve Savunma Sanayii
Genç avukatların sessiz çığlığı: İntiharın eşiğinden dönüş
Sosyal medya ve yalanlar: Yeni düzenlemelerle güvenli bir gelecek!
Sinyal savaşları: Çağrı cihazları ve telsiz patlamalarının gerçek sebepleri
Öngörünün Gücü ve Milli Teknoloji Hamlesi
Türkiye’nin vicdanını sarsan kayıp! Asıl soru: ‘Acı Son Narin’in mi?’ Yoksa Bizim mi?
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
Cancan ve Umudun Işığı
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
Göç ve Göçmen Meselesi
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
Hayvanlar Alemine Dönüş
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
Benim Ailem
Küresel Soykırım
Dil (Ses) Eğitimi
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?