Reklamı Geç
YAZARLAR
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
Muhammet BİNİCİ
04 Eylül 2024 - Çarşamba 22:20


Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?


Son günlerde Türkiye’nin gündemi küçük Narin’in kaybolmasıyla çalkalanıyor. Herkes bu trajik olaya dikkat kesilmiş durumda ve bu çok da yerinde bir tepki.
 

Kaybolan bir çocuğun varlığı hepimizi derinden sarsmalı; toplum olarak vicdanımızı sorgulamalı, çocuklarımızın güvenliğini temin etmek için çözümler üretmeliyiz. Ancak ortada acı bir gerçek daha var: Türkiye’de sadece Narin değil, her gün başka çocuklar da kayboluyor. Üstelik bu çocuklar Narini kadar gündemde yer bulamıyor.
 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2008-2016 yılları arasında ülkemizde tam 104 bin 531 çocuk kayboldu. Bu rakamların sadece birer sayı olmadığını, her birinin bir çocuğun hayatı, bir ailenin çaresiz bekleyişi olduğunu düşünmek bile insanı dehşete düşürüyor. Daha da korkuncu, 2021 yılından sonra kaybolan çocuk sayısının 32 olduğu söyleniyor. Bu, her ay yaklaşık 960 çocuğun ya kaybolduğu ya da kaçırıldığı anlamına geliyor. Yani günde ortalama 32 çocuk kayboluyor ya da kaçırılıyor

 

 

Narin için toplumca bir araya geldik, ama neden her gün kaybolan diğer 31 çocuk için sessiz kalıyoruz? Her gün Türkiye’de ortalama 32 çocuk kayboluyor. Nerede bu çocuklar? Neden onların hikâyeleri anlatılmıyor, neden onların isimleri manşetlere taşınmıyor? Narin konuşulmalı, evet, ancak onunla birlikte kaybolan diğer çocukların da sesi duyulmalı, duyurulmalı.

 

Elbette bu çocukların her birinin kaybolma nedeni farklı olabilir; kimi aile içi sorunlardan, kimi ihmalden, kimi de suç örgütlerinin hedefi olarak kaybolmuş olabilir. Ancak bu durum, hepsi için ortak bir sorumluluğu beraberinde getiriyor: Bu çocukların tamamının korunması ve bulunması için harekete geçmemiz şart.

 

Toplumun ilgisi, medya gündemi belirli vakalar üzerinde yoğunlaşırken, binlerce çocuk sessizce kaybolmaya devam ediyor. Bu çocukların hayatları medyanın ilgisine, toplumun hafızasına ne zaman kazınacak? Narin’in kaybı hepimize bir ders olmalı, ancak bu dersi sadece bir kişiyle sınırlandırmak büyük bir haksızlık olur. Hepimizin çocukları tehlikede. Her birinin hikâyesi, kayboluşu, bulunamayan hayatı bizlerin sessizliğiyle daha da derinleşiyor.

 

Unutmayalım ki her kaybolan çocuk bizim çocuğumuz olabilir. Çocuklarımızın güvenliği, tüm toplumu ilgilendiren bir meseledir. Hep birlikte hareket ederek, kaybolan çocukların sesini duyurmalı ve daha fazla çocuğun kaybolmasına engel olmalıyız. Narin’i konuştuk, şimdi sıra diğerlerinde.

 

Ancak Narin’in kaybolmasıyla beraber, olayın trajik yönünden çok, toplumu daha da derinden yaralayacak karanlık gölgeler sahneye çıkıyor. Görünen o ki, masum bir çocuğun kayboluşunu kendi çıkarlarına alet etmeye çalışan kesimler de var. Narin’in kayboluşuyla ilgili olarak, bazı odaklar bu trajediyi istismar ederek toplumda kargaşa yaratma peşinde.

 

Narin, bir Kur’an kursu çıkışında kayboldu denilerek, sosyal medyada hızla yayılması sağlandı ve maalesef bir takım çevreler bu durum üzerinden dini değerlerimize saldırmayı amaçlıyor. Çocuk istismarı gibi korkunç olayları Kur’an-ı Kerim ile bağdaştırmak isteyen karanlık zihinler, dini simgeleri hedef göstererek, toplumun kutsal inançlarını lekelemeye çalışıyor. Bu kişilerin asıl niyetinin dinimize duydukları nefretle beslenen bir propagandadan başka bir şey olmadığını görmek zor değil.

 

Öte yandan, bu trajik olay üzerinden başka bir fay hattı da kaşınıyor: Kürt meselesi. Bazı odaklar, Narin’in kaybolması üzerinden Kürt kardeşlerimizi provoke etmeye, toplumu bölmeye çalışıyor. Yıllardır süregelen bu oyunları görmekte zorluk çekmiyoruz. Bu tür hassas olaylar, her zaman olduğu gibi, birilerini Türkiye’yi karalamak ve istikrarsızlaştırmak için bir fırsat olarak cezbetmeye devam ediyor.
 

Narin’in kayboluşuyla birlikte bir diğer hedef ise, ülkenin köklü manevi değerlerine saldırı düzenleyip, insanları gericilikle suçlamak. Kimi çevreler, bu tür olayları ‘çağ dışı’ olmakla ilişkilendirip, yobazlık yaftası yapıştırmaya çalışıyor. Halbuki olayın özüne bakıldığında; kaybolan bir çocuk ve yas tutan bir aileden başka bir şey görmüyoruz. Ancak ne yazık ki, bu acıyı kendi ideolojik amaçları uğruna kullanmak isteyenler de her zaman sahnede.
 

Tüm bu durumlar, Narin’in kaybolmasını gölgede bırakmakta, esas meseleye odaklanmayı engellemektedir. Unutmayalım ki burada asıl konuşulması gereken; bir çocuğun kayboluşu, kaybolan diğer çocuklar ve bu sorunun köklü çözümlerle önüne geçilmesi olmalıdır. Narin üzerinden oluşturulan bu karalama kampanyaları, sadece olayın çözümüne zarar verirken, toplumu daha da derin bir çıkmaza sürüklüyor.

 

Narin’i ve diğer kaybolan çocuklar için çözüm odaklı düşünmek yerine, bu trajediyi kendi ideolojilerine malzeme yapmaya çalışanları görmek üzücü. Bu olayların karanlık güçler tarafından kullanılması, hem çocuklarımızın geleceğini hem de toplumun huzurunu tehlikeye atıyor. Narin’i bulmak için gösterilen çabanın önüne ideolojik savaşların geçmesine izin vermemeliyiz. Bizler çocuklarımızı bu kirli oyunlardan korumalı ve onların geleceği için birlik olmalıyız.

 

Narin’i bulunmasını istemeyenler kimler?

 

Onlar, dinimize saldıranlar, kardeşlerimizi birbirine düşürmeye çalışanlar, ülkemizi karalamaya çalışanlar. Fakat biz bu kirli oyunları bozacak güce sahibiz. Birlik olduğumuzda, yalnızca Narin’i değil, kaybolan tüm çocuklar için adalet arayışımız güçlenecek. Allah’ın izniyle Narin’i de, diğer kaybolan çocuklarımızı da bulacağız. Bu çocukları karanlığa sürükleyenler ise hak ettikleri cezayı mutlaka alacaklar. Bizler, bir millet olarak, evlatlarımızı koruyacak ve onların güvenliği için gereken her adımı atacağız. Sessiz kalmayacağız; bu karanlık düzenin karşısında duracağız ve çocuklarımızı geleceğe umutla taşıyacağız.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN

https://www.bncmedyahaber.com/yazar-karaburun-da-huzur-ve-konfor-ve-ege-nin-gizli-hazinesi-1080.html

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
Cancan ve Umudun Işığı
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
Göç ve Göçmen Meselesi
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
Hayvanlar Alemine Dönüş
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
Benim Ailem
Küresel Soykırım
Dil (Ses) Eğitimi
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?