Reklamı Geç
YAZARLAR
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
04 Ağustos 2024 - Pazar 19:39


Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!


Çaresizce izlemek zorunda kaldığımız, faydasızlığımızdan utandığımız, dünyanın en korkunç ve kesintisiz süren katliamlarından birine tanıklık etmenin zilleti altında eziliyoruz! Elliden fazla İslam ülkesinin, iki milyarı aşan Müslüman halkın gözleri önünde, siyonist yahudi zulmünün bütün pislikleri yaşanıyor. Allah'ın lanetlediği, peygamberler katili, hile ve açgözlülüklerinden maymun ve domuzlara dönüştürülmüş aşağılık bir kavmin, kendi kendisiyle yarışan vahşetlerine şahitlik ediyoruz.

 

Bebek, sağlıkçı, haberci, görevli ayırmadan herkesi öldürebilen bu soysuzlar güruhuna karşı faydasız kınamalar ve zoraki bazı küçük adımlar dışında etkili olamayan Müslüman tebalı devletlerin, kağıttan kaplan misali acziyeti, Birleşmiş Milletler ve NATO güruhunun katliamcıları arkalayan tutumlarına bakarak, yeni ve etkili oluşumlara yönelmeleri acil şart ve ihtiyaçtır! Devletlerin, çok ağır ve geç gelen hareketlerini bekleyene kadar, halkların kendi dirayetiyle geliştirdiği en etkili mücadele yöntemlerinden birisi de siyonist marka ve destekçilerine karşı ticari boykot olmuştur.

 

Yahudilerin, finans, teknoloji, bilişim, medikal, gıda, medya gibi temel sektörlerdeki marka ve sermaye baskınlığı bilinen bir gerçektir. Alternatif olarak, milli ve yerli girişimlerin gelişimi desteklenerek, olması gereken dengeler kurulabilir. Yahudi baskınlığını çok abartarak, onların da istediği gibi tanrısal bir güç vehmedip mücadeleden kaçınmak da, sorunu ciddiye almayarak savsaklamak da Müslümanlara yakışmayan zararlı tavırlardır.

 

Boykot listelerine baktığımızda önemli bir kesiminin gıda, tekstil ve temizlik alanında temel tüketim markalarının yer aldığını görüyoruz. İşletmelere yönelik boykot alternatifleri çok daha güçlü olabilmesine karşılık, kahrolası üst düzey ticari ilişkilerde din-iman duyarlılığının iyice azaldığını da yaşayarak biliyoruz. Bu çirkinliğin en veciz örneğini, eski Bakan Sn. Nihat Zeybekçi'nin "Neden İsrail'le ticareti kesemeyiz?" konulu demecini dehşetle izleyerek öğrenmiştik.

 

"Her işte bir hayır vardır." prensibince, siyonist markaları boykot hareketinde, kesintili ve düzensiz eylemler yerine, daha sağlıklı ve etkili, sürdürülebilir ve üstelik geleceğimiz için de çok hayırlı bir boyuta taşıyabiliriz! Helal Gıda'yı ülke çapında zorunlu ve etkili bir denetim sistemine dönüştürebiliriz! "İnsan ne yiyorsa odur!" evrensel bir gerçektir! “İnsan yediğine bir bakıp düşünsün!” (Abese, 24) buyuruyor Yüce Rabbimiz! Bedenlerimizden haram gıda ve katkılarını uzaklaştırabilirsek, sağlığımızı, saflığımızı ve manevi gücümüzü daha da yükseltebileceğiz demektir.

 

Helal Gıda denilince akla en çok domuz ve domuz ürünlerine karşı tedbir alınmasının geldiği doğrudur. Nitekim 185 çeşit ürün çıkarılan domuzun girmediği hemen hiç bir yer kalmamıştır! İşlenmiş gıdalardan, kozmetiğe, tekstil ve inşaat malzemelerine kadar her yere yayılmıştır. Domuzla ilgili konuların ayrıntısına fazla girmeden, domuz dahil farklı kaynaklardan haram gıda ve katkı maddelerinin Türk Gıda Kodeksine işlenerek, ucu bitmez bir liste halinde onaylandığını ve maalesef hep birlikte tükettiğimizi söylemek lazım.

 

2017 yılında yasası çıkarılan ve 2018'de faaliyete geçen HAK (Türkiye Helal Akreditasyon Kurumu) ne yazık ki ölü doğan bir bebek gibi alanında etkisiz ve faydasız bir dostlar bilsin, makamlar dağıtılsın kurumuna dönmüştür. Çünkü HAK yetki ve inisiyatifleri zorunlu değil, gönüllü yapılmıştır. Yani Müslüman Türk halkına gıda, hijyen ve temizlik gibi ürünler satan işletmeler diledikleri gibi mevzuata uygun ama haram kökenli maddelerden imalat yapabilirler! Şayet kendileri isterlerse "Helal Sertifikası" vermeye yetkili bir kuruluştan hizmet satın alarak (bu hizmetin ne kadar sağlıklı ve İslami olduğu da çok şüphelidir! Mesela domuz jelatinli YUMUŞAK ŞEKERE (H) bile sertifika vermişler!) ambalajlarında kullanıyorlar. HAK'da bu sertifika veren şirketleri onaylayıp sertifikalandırıyor.

 

HAK'ın Tarım ve Orman Bakanlığına değil de Ticaret Bakanlığına bağlı kurulması da ayrı bir garabettir! Ana grup olan gıdadan adeta kaçırılmış ve şirket oyunlarından ibaret ruhsuz bir yapı gibi gerçek hayattan koparılmış hayalet bir kuruma dönmüştür.

 

HAK'ın gerçekten işlerlik kazanabilmesi için şu adımlar atılmalıdır:

 

1.Ticaret Bakanlığından alınarak doğrudan Cumhurbaşkanlığına veya Tarım ve Orman Bakanlığına bağlanmalıdır.

 

2.Diyanet ve Tarım Bakanlığı temsilcileri danışma değil doğrudan Yönetim Kurulunda yer almalıdır.

 

3.Türkiye'de imal edilen veya ithal edilen bütün gıdaların Helal Sertifikası alması zorunlu tutulmalıdır.

 

4.Gıda mevzuatı baştan aşağı taranarak domuz veya böcek gibi haram kaynaklı alternatifi olabilen bütün E kodlu vb. katkı maddeleri çıkarılmalı ve helal araştırmasında bunlar da dikkate alınarak karar verilmeli.

 

5.İthal edilen E kodlu veya benzer katkı maddelerinin tamamı için helal araştırması yerinde yapılmalı veya şüpheli hallerde ithalatı yasaklanmalı. Yerli ve helal üretim teşvik edilmeli.

 

6.İnsana temas eden ayakkabı, tekstil, hijyen, temizlik vb. ürünlerin hepsinde helal sertifikası şart koşulmalıdır.

 

Boykot edilen siyonist markalara baktığımızda, hemen hepsinin gizli veya açıktan haram maddelere dayalı üretim yaptığını görüyoruz. O yüzden helal sertifikasyon şartı hem bu katil destekçilerine ağır darbe vuracak, hem de nesillerimizin sağlığını ve maneviyatını güçlendirecektir. İHA ve SİHA'larımız için yerli motor ve ekipmanın önemi ve gerekliliği ne ise, insanlarımız için yerli ve helal katkı maddelerinden imal edilen gıdalar odur! Belki de daha kıymetlidir!

 

O yüzden siyonizmle mücadele helal gıdadan başlar diyoruz! Gelin hep birlikte Hükumetimizi bu konuya teşvik edelim! Zaten HAK kurumu var! Yapılacak tek şey yönetmelik vb. kanun altı mevzuatı güncellemek, helal iradesini icraatın temel felsefesi yapmaktır! Kaybedilecek vaktimiz, neslimiz ve sağlığımız yoktur! Eşcinsel sapkınlıklarının dahi helal gıdayla doğrudan ilişkisi vardır! Öyleyse hemen harekete geçmeliyiz! Şimdi değilse ne zaman?

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-yargi-paketlerinde-neler-olmaliydi-1065.html


 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
Aşk Olsun Sana HAMAS!
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
Kimler Bakan OLMASIN?
Mağdur Zorbalığı
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
YÖK Mağduru Akademisyenler
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
Boşanmanın Davası Olur mu?
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
Ben Babamdan Öğrendim!
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında